Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Denizli Şubesi, Kanadoğlu'nun misafir olarak katıldığı "Devrim Yasalarının Yıldönümünde Anayasa Çalışmaları ve Ardındaki Gerçekler" konulu bir söyleşi düzenledi. Halk Eğitim Merkezi konferans salonundaki söyleşiye ADD Denizli Şube Başkanı Gülizar Biçer Karaca, CHP Denizli İl Başkanı Himmet Yavaş, CHP Merkez İlçe Başkanı Ömer Yurtseven, Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) eski Rektörü Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç ve dernek üyeleri katıldı. Söyleşisinde TBMM'nin anayasa yapma biçimini eleştiren Sabih Kanadoğlu, şu anda yeni bir anayasa yapma yetkisi olmadığını ileri sürdü: "Doğrudan doğruya yeni bir anayasaya kalkışırsanız, bunu önleyici iki madde vardır. Buna Anayasa'nın kendisi müsaade etmiyor. İkincisi, yeni anayasalar bir uzlaşı ve hoşgörüdür. Türkiye'nin içinde bulunduğu ortam, bu anlaşmaya da uzlaşmaya da hoşgörüye de uygun değildir. Anayasa, kendini baştan sona değiştirmeye yetki vermişse bu yapılabilir. Anayasa, nelere dokunulamayacağını kendisi ortaya koymuş." Bugün dünyada İsviçre ve Bulgaristan anayasaları haricinde tali iktidarın anayasayı yeniden yapma yetkisi olmadığını iddia eden Kanadoğlu, "Tali iktidarın, kurucu iktidarın yetkisini kullanmaya ne olanağı vardır ne de ona ait dayanacağı anayasa hükmü vardır. Buna karşı, 'Bu Allah'ın kelamı mı? Değiştirmek mümkün değil mi?' diye soruyorlar. Elbette mümkün. O zaman yine halka soracaksınız. Bunun için önce evvela Anayasa'nın 175. maddesini değiştirmek gerekir. Halka, 'Siz A'dan Z'ye yeni bir anayasa istiyor musunuz?' diye soracaksınız. 'Evet' derse bunda üçte iki çoğunluk arayacaksınız, yani nitelikli çoğunluk. Ondan sonra bir kurucu meclis seçimi yapacaksınız. Burada hiçbir şekilde baraj olmayacak. Bunlar uzlaşarak, yeni bir anayasayı ortaya çıkaracak. İşte o çıkan anayasayı halk oylamasına koyacaksınız." şeklinde konuştu. Dinleyicilerin sorularını da cevaplandıran Kanadoğlu, "Kılıçdaroğlu'nun fezlekesi kabul edilirse CHP'nin strateji ne olmalıdır?" sorusuna karşılık şunları söyledi: "Böyle bir fezlekeyi kabul etmeyeceklerini kesin olarak söylemek mümkün. Bunun üzerine politika yapılmaz. Bu rutin bir olaydır. Kılıçdaroğlu'nun siyaseten bunu faydalı gördüğü için öne çıkardığını anlıyorum ama bu fezlekenin gelmesi, özel bir biçim değildir. Her milletvekili hakkında böyle fezlekeler hazırlanır, Meclis'e gelir ve devre sonuna kalır. Hepsi orada dururken Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlığını kaldırma, herhalde siyasi iktidarın aklına yapılabilecek en büyük bühtandır." (CİHAN)