Fransa Senatosu’nda kabul edilen ‘sözde
Ermeni soykırımının inkarının suç sayılmasına ilişkin’ kararı değerlendiren
Ekonomi Bakanı Zafer
Çağlayan, “Kişi kendine yakışanı yapar. Onlar da kendilerine yakışanı yaptılar.
Sarkozy aslında bu yolla, Standart&Poors’un (S&P), onların karizmasına attığı çiziği unutturmaya çalışıyor. Zaten
ekonomik anlamda bir küme düştüler. Şimdi dış
politika konusunda da bütün dünya tarafından karizmalarının çizildiğini gördüler” dedi.
Bir ihtimal daha var...
Türkiye-
Libya İş Forumu’na katılmak için
Trablus’ta bulunan Bakan Çağlayan, Fransa Senatosu’nda kabul edilen Ermeni teklifine ilişkin, “Şimdi önümüzde başka bir imkan var, 60 milletvekilinin ortak hareketiyle konunun
Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi... Zaten, bırakın anayasal olmasını, bana göre gayri yasal olan Fransa’nın bu uygulamasının
Fransız Anayasa Mahkemesi’nden döneceği kanaatindeyim” şeklinde konuştu.
Hazır elleri değmişken...
“Bir devletin parlamentosunun,
senatosunun işi değil bunlar. Bunlar tarihçilerin işi” diyen Bakan Çağlayan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şimdi
Afrika coğrafyasındayız (Trablus). Ruanda’yı, Cezayir’i de aynı şekilde gündeme getirsinler. ’Ruanda’da ve Afrika’da Fransız katliamı vardır demek suçtur’ diye bir
kanun daha çıkartabilirler, hazır elleri değmişken. Bu konuda biz Fransız
Parlamentosu’nun, Senatosu’nun sağduyusuna güveniyoruz. Ümit ediyoruz, Sayın Sarkozy’nin yaptığı yanlışı Parlamento, Senato bir şekilde düzeltir ama neler olacağı, bundan sonraki safhasının ne olacağı konusunda Sayın Baş
bakanımızın açıklamaları hepimizi bağlayacak açıklamalardır.”
Öte yandan Bakan Çağlayan, Libya’da yarım kalan ve yaklaşık 500 milyon dolar değerindeki sağlık yatırımlarının tamamlanacağını, Libya’da taahhüdü bulunan hiçbir Türk firmasının
mağdur olmayacağını açıkladı.
TİSK:
Boykota
destek
Türkiye
İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Fransa’ya karşı alınacak diplomatik ve siyasal yaptırımlara tam destek verileceğini bildirildi. Açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
“Bilimsel düşünce ve fikir özgürlüğüne büyük
darbe vuran teklifin iç
siyaset hesaplarına alet edilerek yasalaşması sadece Türkiye açısından değil, özgürlüğün beşiği olan Fransa için büyük talihsizlik. Tüm evrensel ve bilimsel değerleri göz ardı ederek oya tahvil edilen bu zorlama ve sorumsuz kararı alanlar elbette tarih önünde hesap vermek zorunda kalacaklardır. En büyük dileğimiz yasanın Fransa Anayasa Mahkemesinde görüşülerek, bu tarihi hatadan dönülmesidir. TİSK, kararın kesinleşmesiyle birlikte devletimizin Fransa’ya karşı alacağı diplomatik ve siyasal yaptırımlara tam destek verecektir.”