Türkiye ,
PKK’nın saldırılarının oluşturduğu öfkenin
sivil çözüm çabalarının telaffuz edilmesini bile zorlaştırdığı bir dönemden geçiyor. Çözüm arayışları ile ulusalcı çıkışların arasına sıkışmış
CHP ’nin lideri
Kemal Kılıçdaroğlu ,
Haluk Koç’un
Oslo tutanaklarını gündeme getirmesini değerlendirirken,
“Ben neden görüştünüz demiyorum. Neleri görüşüyorsunuz diye soruyorum. PKK ile anayasanın ve ülkenin iç yapısını görüşemezsiniz diyorum. Yoksa silah bıraktırılacaksa PKK ile görüşmeler olmalı” dedi.
CHP ne istiyor?
2012 yaz aylarının en sıcak ve umut verici gelişmesi CHP lideri Kılıçdaroğlu ’nun siyasi partilere
Kürt sorununun çözümü için
çağrı yapması olmuştu.
Başbakan Tayyip Erdoğan ’ın sıcak karşıladığı, ancak MHP lideri
Devlet Bahçeli ’nin mesafe koyduğu çağrı hâlâ ortada.
TBMM ’de
komisyon ve dışarıda Âkil Adamlar Komisyonu öneren CHP ’nin yöneticileri de aydınlarla, gazetecilerle yaptıkları görüşmelerle dikkat çekmişti. Partinin bu kadar önemli adımlar attığı bir dönemde, Parti Sözcüsü’nün bir yıl önce tartışılan Oslo Mutabakatı’nı yeniden gündeme getirmesi “ CHP ne istiyor”
tartışmasını başlatmıştı. Kılıçdaroğlu ’nun dün sabah saatlerinde HaberTürk TV ’de Alican Türkoğlu’nun sorusuna “Silah bıraktırılacaksa görüşmeler olmalı”
yanıtını vermesi de insanın aklına ister istemez “Hem parti Oslo’yu hükümete karşı kullanıyor hem lideri Oslo sürmeli diyor. Bu nasıl olur” sorusunu getiriyordu.
‘Neden’ değil ‘ne’
Kılıçdaroğlu ’na dünkü
telefon görüşmemizde bu soruyu yönelttim. Oslo tutanaklarının medyaya yansıdığı günleri anımsattı ve “‘Niye görüştünüz’ değil ‘neler görüştünüz’ diye sordum, Türkiye ’nin anayasasını, ülkenin iç yapısı
terör örgütü yöneticileriyle görüşemezsiniz. Üstelik böylesine hayati konularda, çözümü parlamentonun iradesini gerektiren konularda muhalefetin tamemen devre dışı bırakarak. Bu yaklaşım sorunu kilitler. Silah bıraktırılacaksa
terör örgütüyle görüşmeler olmalı. Ancak anayasa ve idari yapı terör örgütüyle o masada konuşulamaz” dedi.
Oslo görüşmelerindeki 15 Haziran 2010 tarihinin görüşmelerin asıl amacının çözüm değil
seçim dönemini çatışmasız geçirme olduğunu ortaya koyduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu , “Bu yaşananları üst üste koyduğunuzda hükümetin çözüm niyeti olmadığını görüyorsunuz. AKP sorunu çözemez” dedi. Başbakan’ın buna rağmen son zamanlarda CHP ile PKK ’yı aynı kulvarda gösteren açıklamalar yaptığını anımsatan Kılıçdaroğlu , Haluk Koç’un açıklama yapmasının arkasında durarak, “Bu konu (Oslo görüşmeleri) yeterince tartışılmadı. Bizim açıklamalarımızla kamuoyu yaşananları görmüş olacak. Bunları gizlemek gerekir mi?
Hayır. Sağlıklı bir tartışma ortamında bunlar tartışılmalı” diye konuştu.
Açıklanan protokollerin geçen yıl basına yansıdığını, tartışıldığını ve Başbakan’ın imzalamadığını açıkladığını anımsatıp, “buna rağmen neden bu konuyu tekrar gündeme getirdiniz” sorusunu yöneltince de Kılıçdaroğlu ’nun yanıtı, “Çünkü Başbakan doğruyu söylemiyor. Baştan yalan söylersen dönmek zor oluyor. Bu iş mutabakata bağlanmış ve
hakem ülkede saklanmış. Peki AKP doğruları söylemediği için terör belasının arttığını halka nasıl anlatacağız?” oldu. Kılıçdaroğlu ’na “
Kürt sorunu konusundaki girişiminizde
son durum nedir. MHP ’yi beklemeyi sürdürecek misiniz” sorusunu da yönelttim. İşte verdiği yanıt: “Bizim önerimizin doğruluğu gün geçtikçe ortaya çıkıyor. Bizim önerimiz parlamento zemininde sorunun çözümüne katkı vermekti. Vazgeçmedik. Fakat çağrımızın ana teması toplumsal uzlaşmaydı. Bu sorun ancak uzlaşmayla aşılır. Aktörlerden birini dışarıda bırakırsanız uzlaşma olmaz. Sonuna kadar uzlaşma arayacağız.” Kılıçdaroğlu , son saldırılarla ilgili olarak da “Her şehidin faturasını birine kesmeliyiz” dedi. Hayatını kaybedenlerin halkın çocukları olduğunu belirten Kılıçdaroğlu , “Kimi kastediyorsunuz, kime kesilmeli” soruma da “Çözüme kim katkı vermiyorsa ona kesilmeli” karşılığını verdi.
Radikal