Gümrük ve
Ticaret Bakanı
Hayati Yazıcı, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Kanunu'nun eski ve ihtiyaçları karşılamaktan uzak olduğunu belirterek, ''Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın oluşturduğu bir
ekip, yeni bir
yasa taslağı çalışması yapıyor'' dedi.
15
Mart Dünya Tüketiciler Günü dolayısıyla Tüketici Dernekleri Federasyonu (
TÜDEF) Başkanı Sıtkı Yılmaz ile
Tüketici Hakları Derneği (THD) Başkanı
Turhan Çakar, Bakan Yazıcı ile
bakanlık toplantı salonunda görüştü.
Bakan Yazıcı, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'deki 75 milyon insanın
tüketici olduğunu belirterek, ''Dolayısıyla tüketici hukuku son derece önemli. Üretmek, tüketici için yapılan faaliyettir'' dedi.
İhtiyaçlarını karşılarken satın almada kullandığı araçlar bakımından da tüketicinin korunması gerektiğini dile getiren Yazıcı, bu anlamda
bankalarla yapılan
sözleşmeler kapsamında
kredi kartlarından alınan
ücretlerin iki taraf arasındaki sözleşme hukukuna dayalı olduğunu, bu alandaki itilafların, ilk etapta tüketici
hakem heyetlerine, daha sonra mahkemelere, en son olarak da
Yargıtay'a geldiğini anlattı.
Yargı kararlarının farklı biçimde ortaya konulmasının, bu alanda
düzenleme yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu ortaya çıkardığını ifade eden Yazıcı, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Kanunu'nun eski ve ihtiyaçları karşılamaktan uzak olduğunu kaydetti.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın oluşturduğu bir ekiple, yeni bir yasa taslağı çalışması yapıldığını belirten Yazıcı, alanın uzmanlarının katılımıyla geçtiğimiz günlerde çalıştay yapıldığını,
Nisan ayında da taslağın görüşülmesi için ikinci bir toplantı düzenleneceğini söyledi.
''Tacirin, basiretli olması lazım'' diyen Yazıcı, tüketicilerin de bilinçli olması gerektiğini vurguladı.
Tüketicilerden bazılarının çok sayıda bankaya ait kredi kartlarına sahip olduğunu ifade eden Yazıcı, kredi kartı alırken, tüketicilerin dikkatli olmasını istedi.
Tüketicilerin çoğunun kredi kartı alırken aceleyle sözleşmeyi imzaladığını kaydeden Yazıcı, ''Bilinçli tüketici, basiretli tacir, hedefimiz bu olmalı. Bu alanda yoğunlaşmalıyız. Bu alanda
dernek olarak size,
bakanlık olarak bize görev düşüyor'' diye konuştu.
''Gerektiğinde ilgili kamu paydaşlarıyla oturup, konuşuruz''
Bakan Yazıcı, bir soru üzerine Yazıcı, ''bilinçli tüketici'' kavramının tüketicinin neyi nereden satın alacağını, aldığı ürünün kalitesini ve ödeme yaparken kullandığı enstrümanların kendisine getireceği maliyetleri bilecek düzeye erişmesi gerektiğini anlamına geldiğini söyledi.
Tüketici dernekleri ve bakanlığın, tüketicinin korunması çalışmaları kapsamında, tüketicileri bilinçlendirme çalışmalarının süreceğini bildiren Yazıcı, ''Banka kredi kartlarıyla ilgili yargı da devreye girdi. Yargı kararları var. Bankalar Birliğinin görüşü var. Gerektiğinde ilgili kamu paydaşlarıyla oturup, konuşuruz. Bunların konuşulması yararlıdır. Bunlar, hem tacirin daha basiretli olmasını hem de tüketicinin daha bilinçli olmasını sağlar'' diye konuştu.
Tüketici derneklerinin, yarın bankalara gitmeyerek yapacakları protestoyu nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine de Bakan Yazıcı, insanların, başkasının hak ve
özgürlük alanlarına saldırı teşkil etmeyecek şekilde tepkilerini ortaya koymalarının hak olduğunu belirtti.
''Tüketici, bankaların insafına terk edilmesin''
TÜDEF Başkanı Yılmaz da bankaların, kredi kartlarından yıllık kart ücreti,
mevduat hesaplarından alınan
hesap işletim ücreti ve tüketici kredilerinde de
dosya masrafı, hayat sigortası, ekspertiz ücreti, ipotek ücreti ve
havale bedeli adı altında ücret aldıklarını anımsattı.
''Bu ücretlerin alınacağına dair bir yasal hükmün bulunmadığını'' ifade eden Yazıcı, ''Bankalar, sözleşme üzerinden bu ücretleri tüketiciden almaktadır. Sözleşmelerin standart olması nedeniyle müzakere edilmemekte ve tüketici, sözleşme içeriğine müdahale edememektedir'' dedi.
Tüketicinin, mali yüklerinin azaltılması ve yasal boşluklardan zarar görmemesi için ilgili yasada değişiklik yapılması gerektiğini dile getiren Yılmaz, tüketicinin ''kurbanlık
koyun gibi bankalara gidip onların insafına terk edilmemesini'' istedi.
Kredi çekerken hayat sigortası yaptırılması isteğinin yasal olmadığını savunan Yılmaz, bu konuda BDDK'nın bankalara müdahale etmesi gerektiğini dile getirdi.
''Raportörler,
üniversite mezunu olmalı''
THD Başkanı Çakar da Türkiye'de tüketici örgütlerinin güçlenmesi gerektiğini ifade ederek, ''Böylece haksız
rekabet önlenecek, tüketici hakları tüm ülkeye yarar sağlayacaktır'' diye konuştu.
Hakem heyetlerindeki raportörlerin üniversite mezunu olması ve bazı koşulları taşıması gerektiğini bildiren Çakar, işi bilmeyen raportörlerin tüketicileri yanlış yönlendirdiklerini öne sürdü.