Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç, NTV'de katıldığı canlı yayında artan
terör olaylarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Özellikle son aylarda, son haftalarda bazı eylemlerin, terör örgütünün ortaya koyduğu alçakça pusuların, şehitlerin sayısının, kaldırılan cenazelerin sayısı herkesi fevkalade üzdüğünü belirten Arınç, çok
şükür bu konuda birlik olunduğunu, halkın bir yılgınlık bir ümitsizlik içinde olmadığını ifade etti.
Arınç, şunları kaydetti:
''
Hükümet olarak bunu izah edebilecek durumdayız. Terörle mücadelenin de çok şiddetli biçimde ve akılcı biçimde devam ettiğini de söylemeliyiz. Orada da alınan sonuçlar var. Ölü sayısına bakarak, karşı taraf için, şehit sayısına bakarak bu taraf için övünecek bir noktada değiliz.''
Dokunulmazlık
Arınç,
dokunulmazlık konusunun yeni anayasada çözülmesi gerektiğine işaret ederek, ''Dört partinin müştereken hazırlayacağı bir anayasada dokunulmazlık nasıl
tarif edilecek ve nasıl sınırlandırılacak bunu görüp yeni anayasamızdan sonraki dokunulmazlığı tekrar Meclis'te önümüze koymamız gerekir diye düşünüyorum'' dedi.
Bülent Arınç, şunları söyledi:
''Bir parti ki her gün 'beni kapatın' diye bağırıyorsa, bir milletvekili ki her gün 'benim dokunulmazlığımı kaldırın çünkü ben suç makinesiyim, her gün bu suçu işleyeceğim' diyorsa bizim bunların ekmeğine yağ sürmemizin ne kadar faydası var bence bunu iyi düşünmemiz gerekir.''
Olağanüstü hal veya sıkıyönetim
Türkiye'de
olağanüstü hal veya sıkıyönetimin söz konusu olmadığını kaydeden Arınç, şöyle devam etti:
''Ne olağanüstü hal ilan etmeye niyetimiz var ne sıkıyönetimi aklımıza getirmeyi düşünmeliyiz. Yani Bahçeli'ye ben daha sorumlu konuşma ve öneriler getirme noktasında istirhamda bulunmak istiyorum ve nezaketle bunu söylüyorum. Çünkü bunların konuşulması ülkede ayrıca siyasi bir gerginliğe yol açabilir. Halkta derin bir endişeye ve üzüntüye yol açabilir. Hükümet ve güvenlik güçleri görevinin başında. Yapılması gerekenler yapılıyor, eleştiriler varsa Meclis'te yaparsınız. Gensoru yaparsınız, genel görüşme istersiniz.''
İhtiyaç olursa görüşülür
CHP'li
Haluk Koç'un Oslo'yla ilgili açıklamaları anımsatılarak, ''Tekrar görüşmeye ihtiyaç var mı?'' sorusu üzerine Arınç, şunları kaydetti:
''İhtiyaç olursa görüşülür. Belki de görüşülüyor, en azından MİT açısından. MİT çünkü bu terörü sona erdirmek için bütün bağlantıları dikkate alır. Gider
Avrupa ile görüşür, gider
doğu ile görüşür,
batı ile görüşür. MİT'in görevi bu. Esasen kanununda da zaten bu işi yapanlara bir koruma zırhı getirilmiştir. Bunu bir savcı görmedi, savcı görsün diye daha büyük harflerle yazdık, kanunu değiştirdik. MİT bunu yapmazsa suçlu olur zaten, görevini yapmamış olur. Biz onu oraya gitti, konuşma yaptı diye nasıl suçlarız. Haluk Koç'un doğrusu aklına şaşıyorum. Bizi sen neyle vurmaya çalışıyorsun, bu görüşmeler yapıldığı içindir ki MİT o zaman
tebrik edilmiştir. Şimdi aslında herkesin tekrar böyle bir görüşmeye ihtiyaç vardır dediği bir süreçte, bizi bir sene önceki pişen bir aştan yemeye zorluyor Sayın Koç.''
Angelina Jolie'nin Türkiye ziyareti
''Angelina Jolie'nin
casus olduğu bilgisi geldi MHP'den, hükümetinizde böyle bir bilgi var mı?'' sorusu üzerine Arınç, şunları kaydetti:
''Çok sorumsuz bir davranış. Angeline Jolie'yi ben görmedim, tanımam yani, İdris Naim Bey görme şansına kavuştu. Dünyaca ünlü bir aktris ama en çok önemli olan hadise BM'nin Özel Temsilcisi olarak gelmesi. Başka ülkelere de ziyarette bulunuyor. Onun Türkiye'ye gelmesi kampları ziyaret etmesi, kamplar sebebiyle Türkiye'nin davranışlarını övmesinden daha güzel ne olabilir. Ona
casusluk suçlaması yapmak, onu küçültecek, aşağılayacak ifadeler kullanmak yakışmıyor.''