MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, partisinin İzmir il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında ulusal ve yerel gündemle ilgili önemli açıklamalar yaptı. Vural, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Merkez Bankası konusunda şu anki düşüncesiyle başbakanlığı dönemindeki düşüncesinin zıtlığına dikkat çekti. Başbakanlığı döneminde dönemin Merkez Başkanı Durmuş Yılmaz'ı başarılı bulan Erdoğan'ın şimdi farklı düşündüğünü söyleyerek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Erdoğan'a karşı. Habire paralelleri ortaya çıkıyor." dedi. Vural, AK Parti'den milletvekilliği için adı geçen MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın artık MİT'i yönetemeyeceğini, bir an önce istifa etmesi gerektiğini savundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, başkanlık sistemiyle ilgili olarak MHP'nin merhum Genel Başkanı Alpaslan Türkeş'in sözlerini istismar ettiğini söyleyen Vural, "Siyasi hayatı boyunca Türkeş'in fikirlerine düşman olmuş, milliyetçiliği ayaklar altına almış, Başbuğ'un yetiştirdiği ülkücüleri, 'kan emiciler, ırkçılar' diye aşağılayan Erdoğan, sıkılmadan, utanmadan başkanlık sisteminin Türkeş'in işaret ettiği sistem olduğu sözleriyle, Türkeş'in adını karanlık emellerine alet etmek istemiştir. Türkeş Bey'in ideallerine önem veriyorsa Kürdistan sevdalılarına, eyalet ve federasyonculara karşı verdiği tarihî cevapları da iyi bilmelidir. Sayın Erdoğan, aklını başına devşir. Senin başkanlık sistemiyle amaçladığın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni milli, üniter devlet yapısından uzaklaştırma, teröristbaşının arzuladığı bir Kürdistan oluşturma ve Kürt kökenli kardeşleri bizden, devletten ayırma projesi olduğunu biliyoruz. Erdoğan kirli siyasetine, kirli amaç ve hedeflerine, Başbuğ'un ifadelerini anlamından kopartarak kullanmasın. Sen kim oluyorsun da Başbuğ Türkeş'in düşünce ve fikirlerini, pis ve bölücü fikirlerine alet ediyorsun? Başkanlık sistemiyle ülkeyi federasyon ve eyaletlere ayrıştırmak, bu coğrafyada Kürdistan ve Ermenistan ile yeni Sevr'i oluşturmak istiyorsun. Başkanlık sistemini kendi isteklerine kılıf olarak görüyorsun. Binbir Gece Masalları için hazırladığın bin odalı sarayında otur, önce Dokuzışık'ı oku, anla, sonra konuş. Türkeş'in adını istismar etmekten utanmalısın. Sen kim, Türkeş kim? Haddini bileceksin." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, şeref ve namus sözünü unutarak bir siyasi parti başkanı gibi davrandığını, bir parti lehine oy istediğini ifade eden Vural, "Milletin birliğini ve devletin dirliğini temsil etmen gerekirken AKP lehine propoganda yaparak sana oy verenlerin tarafını tuttuğun için Cumhurbaşkanı olarak tarafsızlık vasfın ortadan kalkmıştır. 'Milletin tarafındayım' diyor. Millet dediğin sadece sana oy verenler mi? 77 milyon yok mu? Kimin yanındasın? Paracı, rüşvetçi Reza'ların yanında olmak, milletin yanında olmak mı? Havuzcu müteahhitler, hortumcuların yanıda olmak, hakara makaracıların yanında olmak, İmralı'da kurulan masalarda bölücülerle müzakere yürütmek mi milletin yanında olmaktır?" dedi.

Erdoğan'ın yaptığı her konuşmanın ekonomide istikrarsızlığa sebep olduğunu savunan Vural, Merkez Bankası'nın bağımsızlığından rahatsız olduğunu da dile getirdi. Vural, "Sürekli faiz, döviz, enflasyonla ilgili konuşuyor. Türk ekonomisi darbe üzerine darbe yiyor. Dolar, faiz, borsa etkileniyor. Bu Bermuda Şeytan Üçgeni'nde bazı rantçılar varlıklarına varlık katıyor. Erdoğan her konuştuğunda dolar ve faiz lobisi zil takıp oynuyor. Dolar istifçileri, Erdoğan'a yatıp kalkıp dua ediyor. Petrol inerken Erdoğan bir konuşuyor, dolar da petrol fiyatları da artıyor. Bunların sorumlusu Erdoğan'dır. Soros para sihirbazıydı,Erdoğan da dolar sihirbazı. Villada dolarları sıfırlıyor, sonra doların üzerine dolar katmak için spekülasyona alet oluyor." dedi.

'ÇOK İSTİYORSAN MERKEZ BANKASI İÇİN KANUN ÇIKAR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Başbakan Erdoğan ile sürekli çelişki içinde olduğunu dile getiren Vural, 2008 yılındaki bir konuşmasında Merkez Bankası'nın bağımsızlığını muhafaza edeceğini söylediğini, bugünse Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu bağımsızlığı eleştirdiğini hatırlattı. Vural, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Erdoğan'a karşı. Paralel Erdoğan'lar var. Çok istiyorsan çağır grup başkan vekillerini, Merkez Bankası'nın bağımsızlığını ortadan kaldıran kanun çıkarttır. Kanun çıkart, faizi kaldırdığını ilan et ya da faizi bundan sonra Cumhurbaşkanı'nın belirlemesi için kanun çıkart." dedi. Vural, 16 Aralık 2008'de TBMM'deki bütçe görüşmelerinde Erdoğan'ın, "Merkez Bankası yanlışa düşmedi. Hamdolsun gayet işi şekilde finansı yönetti." sözlerini de hatırlatarak, aynı Erdoğan'ın şimdi, dönemin Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ı, "Senin başarın ortada." sözleriyle eleştirdiğini söyledi. Vural, "Habire bunların paralleleri ortaya çıkıyor. Şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Erdoğan'a karşı. Her tarafları paralel. Geçmişte Durmuş Yılmaz'ı kutluyor, methediyorsun. Yılmaz enflasyon ve faiz ilişkisinden söz edince başarısız olduğunu söylüyorsun." diye konuştu.

'HAKAN FİDAN İSTİFA ETMELİ'

Vural, AKP'den milletvekili adaylığı konuşulan MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın bir an önce istifa etmesi gerektiğini de belirtti. MİT'in Oslo görüşmeleri, fişleme, dinleme, izlemelerle AKP'nin oluşturmak istediği parti devletinin organı olarak kullanıldığını savunan Vural, "Bu safhadan sonra bu siyasi tercih, Fidan'ın parti devletinin kurumu olarak MİT'i yönettiği ortaya çıkmıştır. Bundan sonra böyle bir kimsenin MİT'in başında olması kesinlikle kabul edilemez. Siz oraya milletin birlik bütünlüğünü korumak, terör örgütlerini safdışı etmek için görevlendirildiniz. Oslo görüşmelerinde, fişleme, dinleme operasyonlarında kanunlara aykırı hareket ettiniz. Bölücü düşünceleri meşrulaştırmak için hareket ettiniz. Bu zihniyet, bir partinin düşünceleriyle özdeştir. Artık devletin bu kurumunun başında olması kabul edilemez, bir an önce istifa etmelidir." şeklinde konuştu.

'BAŞBAKAN'IN YÖNETTİĞİ MİLLETİ SÜRÜ YERİNE KOYUYORSUN'

Bir AKP milletvekilinin Konya'da, "Çoban da Başbakan da yönetiyor, ikisi de aynıdır." şeklinde konuştuğunu da kaydeden Vural, bu zihniyetin milleti koyun yerine koyduğunu, aşağıladığı söyledi. Vural, tepkisini, "Başbakan'ına, çobanla aynı işi yapıyor diyorsan, o zaman çobanın sürüsüyle Başbakan'ın yönettiği milleti sürü yerine koyuyorsun. Öyle bir noktaya geldik ki maalesef polis devleti anlayışı. Bunlar milletimizi de sürü olarak gördüğü için bir de milletin peşine çoban köpekleri salıyorlar. Depreşme, fişleme, izleme, kısıtlama, yani bir polis devleti, aynı zihniyet. Bu zihniyet, milletin yönetilmesini hak etmiyor. Bu kimse milletin vekiliyim demesin, gitsin koyunlarla uğraşsın. İstifa etmelidir, millete bu şekilde hakaret eden birisi milleti temsil edemez." sözleriyle ifade etti. CİHAN