Polonya hem ülkeye gelen Ukraynalı mülteci sayısının her geçen gün artmasından hem de sınırına yakın bölgelerin saldırıya uğramasından endişe duyuyor.

Birleşmiş Milletler'in son açıklamasına göre, Polonya'ya kaçan Ukraynalıların sayısı 1 milyon 700 bine ulaştı.

Bazıları buradan başka ülkelere geçiyor, ancak yakın kültürel bağlar, dil benzerliği ve aile ilişkileri nedeniyle birçok Ukraynalı Polonya'da kalmayı tercih ediyor.

Polonya'nın başkenti Varşova'nın nüfusu son iki haftada yüzde 15 arttı.

Rusya, hafta sonu Polonya sınırına sadece 16 kilometre uzaklıktaki Yavoriv'de bulunan bir Ukrayna üssünü bombaladı.

Yıllardır Batı'yı Rusya'nın Avrupa'daki güç dengesini kendi lehine değiştirmeye çalışacağı yolunda uyaran Polonya'nın sesine pek kulak verilmemişti. Ancak artık durum böyle değil.

Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, Pazartesi günü Ukrayna askerlerinin Batı'nın desteğine ihtiyacı olduğunu söyledi.

Morawiecki, Ukraynalı askerlerin sadece kendileri için değil, Doğu Avrupalı komşularının özgürlüğü için de çarpıştıklarını belirtti.

Polonya Başbakanı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna saldırısını jeopolitik emelleri doğrultusunda hesaplanmış bir adım olarak görüyor.

Polonya'nın Batı'yla hayati ilişkileri

Bir zamanlar NATO'da komünizm döneminden sonra Rusya fobisi olan bir ülke olarak görülen Polonya, artık ittifakın doğu kanadının en önemli ülkelerinden.

Batı'yı Ukrayna'ya bağlayan zincirin en güçlü halkası konumunda.

Batı'nın Ukrayna ordusuna yardım için gönderdiği silah konvoylarının çoğu Polonya'dan geçiyor.

Moskova Cumartesi günü bu konvoyları Ukrayna içinde "meşru askeri hedef" ilan etti.

Peki Polonyalılar Rusya'nın Avrupa Birliği, ve bu durumda daha da önemlisi NATO üyesi olan ülkelerine saldıracağına inanıyor mu?

Varşova Belediye Başkanı Rafal Trzaskowski bana ülkesinin panikte olmadığını, ancak özellikle Polonya sınırına çok yakın bir üssün bombalanması ve NATO'da Rusya'nın Ukrayna'da kimyasal silah kullanabileceğinin söylenmesi üzerine insanların sorular sormaya başladıklarını anlattı.

Trzaskowski, mülteci krizi ile ilgili olarak acilen bir şey yapılması gerektiğini vurguladı.

Trzaskowski, Polonya'daki mültecilerin sayısı artmaya devam ederse sistemin çökeceğini kaydetti ve bu konuda Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler'den yardım istedi.

Brüksel, Avrupa Birliği kapılarının Ukraynalı mültecilere açık olduğunu söylüyor.

Polonya'ya mali yardım vaadinde bulundu.

Ancak Polonya'daki yetkililer bunu yeterli bulmuyor.

Avrupa Komisyonu mültecilerin sayısı ile ilgili rakamları telaffuz etmekte çekingen davranıyor.

Belediye Başkanı Trzaskowski, İngiltere'nin de "bürokrasiyi bırakıp" Ukraynalı mültecilerin ülkeye girmesini kolaylaştırmasını istiyor.

Polonya'nın acı geçmişi geleceğe yönelik kaygılarını artırıyor olabilir.

Ukraynalı mültecilerin gelişi, geçmişte yaşanılan savaşın ve ardından gelen Sovyet işgalinin anılarını canlandırdı.

Bu hafta Varşova'da görüştüğüm emekli Polonyalı Kristina ile arkadaşları, dayanışma için Ukrayna bayrağı kurdeleleri yapıyorlardı.

Kristina, "Silah tutamayacak kadar yaşlıyım" diyor:

"O nedenle, mülteciler için elimden geleni yapıyorum. Kısmen de kendi geleceğimden korktuğum için."