Rusya üzerinde çalışmalar yapan Avusturyalı siyaset bilimi uzmanı Gerhard Mangott'a göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in talimatı ile gerçekleştirilen bir cinayet olma ihtimali oldukça yüksek. DW'ye değerlendirmelerde bulunan Mangott, bu ihtimalin olası nedenlerini de Prigojin'in Haziran ayındaki isyan girişimi sonucu Putin'in itibarını sarsmasının intikamı ve "yönetim düzeyindeki muhaliflere bir uyarı" olarak sıraladı.
Verilen resmi bilgilere göre paralı asker grubu Wagner'in lideri Prigojin'in Çarşamba akşamı düşen özel bir uçakta olduğu belirtiliyor. Wagner'e adını koyan ve paralı asker grubunun kuruluşunda yer alan Dmitriy Utkin'in de düşen uçakta öldüğü öne sürülüyor. Moskova'dan St. Petersburg'a gitmekte olan uçağın yolda infilak ettiğine dair bulgular var.
Rusya Devlet Başkanı Putin ile Wagner lideri Prigojin arasında isyan girişimi ile başlayan gerginliğin aşılmış olabileceğine dair işaretler vardı. Serbestçe hareket ettiği izlenimi yaratan Prigojin, Wagner'in Afrika'daki muhtemel görevlerine ilişkin bir video yayınlamıştı.
Prigojin, Haziran ayının sonunda Rus ordu yönetimine karşı silahlı bir isyan girişiminde bulunmuştu. Prigojin'in savaşçılarının bir bölümü Rostov'daki Güney Askeri Bölge Karargahı'nı işgal ederken, diğer bölümü Moskova'ya doğru ilerlemeye başlamıştı. Prigojin ise kendilerini engellemek isteyen helikopter ve uçakları vurma talimatı vermişti. Putin, Prigojin'i "vatan haini" olarak nitelendirmişti. Buna rağmen Putin ve Prigojin arasında bir hesaplaşma olmadı. Prigojin'e dokunulmayacak ama bunun karşılığında Belarus'a sürgüne gidecekti, ama Prigojin geri döndü.
İsyan girişimi Rusya'da şaşkınlıkla karşılandı. Ukrayna'ya yönelik savaşın ortasında Prigojin hiç kimsenin yapmadığı bir şekilde askeri açıdan Putin'e meydan okudu. İsyan girişimi sırasında Putin saatlerce zayıf ve güçsüz olduğu izlenimi yarattı. Prigojin, bu isyan girişiminden aylar önce Putin'e yakın isimlerden Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov'u kamuoyunun gözü önünde eleştirmiş, ikisini de Ukrayna'daki savaşta "beceriksizlik" ile suçlamıştı. Prigojin, Putin'i de dolaylı olarak eleştirerek, savaşın nedenleri konusundaki kuşkularını dile getirmişti.
Ukrayna savaşına pek etkisi olmayacak
Eskiden ise durum farklıydı. Prigojin, sadık bir isim olarak değerlendiriliyordu, paralı askerleri de Ukrayna'da Rus ordusunun bazı bölgeleri alması için yardım ediyordu. Son olarak Mayıs ayı sonunda Bahmut kenti Wagner'in desteği ile ele geçirilmişti. Putin ve Prigojin birbirlerini 90'lı yıllardan beri tanıyordu. Prigojin, ilk özel birliklerin lideri olarak Moskova'nın talimatı ile Ukrayna, Ortadoğu ve Afrika'da zor ve kirli görevleri yerine getiriyordu.
İngiltere'nin önde gelen üniversitelerinden University College London (UCL) öğretim üyesi Marina Miron, Putin ikinci bir isyan girişiminden endişe duymayacağı için Prigojin yanlılarının hayal kırıklığına uğramış olabileceğini belirtiyor. DW'ye konuşan Miron, Putin'in Wagner grubunu kontrol etmek için bir çözüm bulmuş gibi göründüğünü de sözlerine ekliyor.
Uzmanlar, Prigojin'in ölümünün Ukrayna savaşı açısından da pek etkisi olmayacağı görüşünde. Prigojin'in savaşçılarının ilkbahar aylarında yaşanan çatışmalarda büyük ölçüde zayıfladığını belirten uzmanlar, şimdi de lidersiz kaldıklarına dikkat çekiyor. Rus ordusu, üç aydır Wagner savaşçılarının desteği olmadan savaşıyor ve Putin'e göre ordu eskisine göre daha iyi durumda.
Gerhand Mangott, "Soru şu; Wagner'in Afrika'daki misyonunun akıbeti ne olacak. Zira grup bu bölgede Rusya adına çok sayıda kirli iş yaptı ve Afrika ülkelerinde Rusya'nın nüfuzu belirgin bir şekilde güçlendi" diyor. Mangott'a göre, ne olacağını görmek için beklemek gerekiyor.
Mangott, ayrıca Devlet Başkanı Putin'in iktidarını ne kadar süreyle güçlendirdiğinin de belirsiz olduğuna dikkat çekiyor. Bunun Ukrayna'daki savaşın gidişatına bağlı olduğunu ifade eden Mangott, Putin'in Savunma Bakanı Şoygu'ya daha ne kadar destek vereceğini de bekleyip görmek gerektiğini söylüyor.
Şoygu'nun görevinden alınmasını Prigojin'in yanı sıra ülkedeki bazı radikal milliyetçi gruplar ve savaş blogları kaleme alanlar da talep ediyor. Ancak Putin için bu kesimlerin savaşa verdiği destek de önem taşıyor. Bu nedenle bu isimlerin bazıları ile bizzat bir araya gelmişti.