Aktaş MoonStar TV’de Turan Görüryılmaz’ın hazırlayıp sunduğu Gündem Özel programında Türkiye ekonomisinin röntgenini çekti.

“Benim dolarım yok ki, beni ilgilendirmez” söyleminin yanlış olduğuna işaret eden Prof. Dr. Elvan Aktaş, “İnsanların aldıkları her ürünün kendisi veya parçası dolara endeksli. Türkiye teknolojiyi ve ürünlerini dışarıdan alan bir ülke. 2 ton çay satıp bir iPhone alan bir ülke saçma sapan söylemlerle bir yere kadar götürür. “Moody’s son raporunda Türkiye’de “özel mülkiyete müdahale ve gasp olaylarından” bahsetti. Bu, ekonomik intihara gitmek demek. Veriler güvenilir değil. Siyasi otorite çılgınca işler yapıyor dünyaya bu sinyalleri vermekten korkmuyor.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’deki verilerin güvenilir olmadığını belirten Aktaş, şöyle konuştu: ”Piyasalara para yatıran insan değilim. Siyasi beklentim yok. 2016 sonbaharından itibaren rakam vermeyi bıraktım. TÜİK dahil güvenilir resmi rakam yok. Dünya bunu biliyor. Tahvillerimiz çöp seviyesinde.

Türkiye’de benzine ödenen her 1 TL’nin 73 kuruşu direkt veya dolaylı vergi. Peki devlet bu parayı ne yapıyor? Yandaş işadamlarına aktarıyor. Kamu bankaları sayesinde dışarıdan ucuz kredi bulup inşaat projelerini finanse ediyor.

Vatandaş şunu bilmeli; devlet bütçesi diye bir şey yoktur o bütçe vatandaşa aittir. Devlet bütçesi açık vermez vatandaşın cebi açık verir. Yanlış faiz, finansman ve yatırım politikalarının hepsi vatandaşa fatura edilir.”

Doğuş Holding 23.5 milyar liralık borcu için bankalarla görüşme talep etti. Borç yapılandırması istedi. Geçen aylarda Ülker Grubu olarak bilinen Yıldız Holding de 10 bankayla masaya oturmuş, 6 milyar dolar civarındaki borcunun yeniden yapılandırılması için Yapı Kredi’yi lider düzenleyici banka seçmişti.

Elvan Aktaş, bu durumu şu çarpıcı ifadelerle yorumladı: “Panama belgeleri vs buzdağının görünen kısmı. Yandaşların para kaçırması 2013’te başladı. Akıllı işadamları devlete “bana el koymana gerek yok, el koysan da mutfakta bir şey yok” mesajı veriyor… Doğuş Holding, akıllıca, saldırıya uğramadan önce “bana saldırmayın, ben hastalıklıyım” sinyali veriyor. Bundan daha akıllıcası da şu;  iktidara yakın işadamları zaten paralarını kaçırdılar.”

“1.5 yıl önce, tahvil ihalelerinden aldığımız bilgilerle yaptığımız reel değer tahmini 4.93’tü. Şu an tamamen sübjektif olarak reel değerinin 5 TL’nin çok çok üzerinde olduğunu söylemek hayalcilik olmaz.”