Uluslararası ilişkiler ve güvenlik uzmanı Prof. Dr. Sedat Laçiner, İpek Medya Grubu'na yapılan operasyonu, ifade özgürlüğüne yapılmış bir saldırı olarak değerlendirdi.

İpek Medya Grubu'na bu sabah polis eşliğinde yapılan operasyonu değerlendiren Prof. Dr. Laçiner, ifade özgürlüğüne yapılan saldırıda zirveye ulaşıldığını gösterdiğini söyledi. Basının hür olmadığı yerde ifade özgürlüğünden söz edilemeyeceğini hatırlatan Laçiner, "Bu, ifade özgürlüğüne yapılmış bir saldırıdır. İfade özgürlüğüne dönük son birkaç yıldır saldırılar sözkonusuydu ama anlaşılan bu aşama, zirveye ulaşmış oluyor. Farklı düşünenler susturulmak isteniyor. İfade özgürlüğünün en önemli göstergesi basın özgürlüğü. Basının hür olmadığı yerde ifade özgürlüğü, konuşma hürriyetinin olduğu söylenemez. Türkiye'de de bugün konuşma özgürlüğünün sonuna gelinmiş durumdadır." şeklinde konuştu. Muhalif medyanın zaten azaldığını belirten Laçiner, geri kalanın da susturulmak istendiğini söyledi.

Laçiner, eleştirilerini şöyle devam ettirdi: "Muhalefet yapabilen, iktidardan farklı konuşabilen gazete ve televizyon sayısı zaten çok azalmıştı. Küçük bir adacık kalmıştı. Burada bir iki tane medya grubunu daha devre dışı bırakırsanız, geri kalanların zaten hiçbir şansı yok. Onlara dokunmaya bile gerek yok. Sadece bir Sözcü'nün kalması, sadece bir Zaman'ın kalması anlamlı değil. Yani deniz bitti. Medya özgürlüğü, deniz bitti. Bu insanlar, bir başkasına dokunulduğunda buna ses çıkarmadılar. Bazıları sevinçle bile karşıladılar ama hukuk kime karşı ihlal edilirse edilsin, herkese karşı ihlal edilmiş gibi olur. Sorun bu. İpek Grubu'na yapılan operasyon, aynı zamanda tüm gazete ve televizyonlara yapılmış bir operasyondur. Bunu halen anlamayan insanlar var. Başka gazeteye yapılan operasyon, fikir ve düşünce özgürlüğüne karşı yapılmış bir operasyondur. Yoksa bir gazeteye, bir televizyona karşı yapılmış bir operasyon değildir."

'DEMOKRASİNİN ÖLÜM KALIM SAVAŞIDIR'

Türkiye'nin daha çok Ortadoğu ülkesi görüntüsü verdiğini belirten Prof. Dr. Laçiner, bu yaşananların Türkiye'de demokrasinin ölüm kalım savaşı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: "G-20 zirvesi Türkiye'de düzenlenecek. Tepkiler gelir ama sonuç itibariyle bu Türkiye'nin sorunu. Türkiye zaten son yıllarda attığı adımlarla Avrupa'nın dışına doğru çıkmış oldu. Daha çok Ortadoğu ülkesi görüntüsü veriyor. Bir Putin Rusya'sı görüntüsü veriyor, çünkü hukuk ve özgürlüklerin olmadığı yerlerde ekonomi de istendiği şekilde gelişmez. Dolayısıyla Türkiye, G-20'den kendi kendine çıkacakmış gibi görünüyor ama böyle büyük bir organizasyon öncesinde Türkiye'nin imajına çok ağır darbeler vuracak bir adım. Mesele imajın çok ötesinde. Bu bir ölüm kalım savaşıdır. Türkiye'de demokrasinin ölüm kalım savaşıdır yaşananlar." CİHAN