TEMEL KAYNAKLARIN İSTİFADESİNDE MODERN YÖNTEMLER
(YENİ KUŞAKLARA ULAŞABİLMEK-8)
Yeni kuşaklara rehberlik verebilmek her zamankinden daha zor hale gelmiştir. Maalesef, yeni nesil okumayı sevmeyen bir nesildir. Dolayısıyla, temel kaynakları okuyarak ihtiyaçları olan bilgiye ulaşamamaktadırlar. Hazreti Bediüzzaman zamanında ve Hizmet Hareketi’nin ilk devrelerinde insanların kitap okuma alışkanlığı edinmeleri daha kolaydı. Dolayısıyla, Risale-i Nur gibi temel kaynaklardan istifade edebiliyorlardı.
M. Fethullah Gülen Hocaefendi, “Manen Canlı Kalmanın Yolu” başlıklı Kırık Testi’de buna işaret etmektedirler: “Gerçekten hizmetin ilk yıllarında insanlar çok samimi ve fedakâr idiler. Allah rızasından başka hiçbir beklentileri yoktu. Hizmet gönüllüleri arasında müthiş bir vifak ve ittifak vardı. Daha çok okuyor, daha çok düşünüyor, daha çok müzakere ediyorlardı. Okumaya, araştırmaya ve öğrenmeye karşı çok ilgililerdi. Bu itibarla günümüze nispeten ilim-irfan açısından daha derindiler. Mesela Risale-i Nurları aşkla iştiyakla okur, onlardaki hakikatleri anlamaya çalışırlardı. Risalelerde ele alınan mevzulara öyle vâkıf idiler ki, nerede hangi konu nasıl ele alınıyor çok iyi bilir, gerektiğinde kıyaslamalar yapar, şerh ve haşiyeler düşerlerdi… Maalesef daha sonraki yıllarda bu okuma heyecanını kaybettik, dolayısıyla da beslenme kaynaklarımızdan uzak düştük. Okumayan, öğrenmeyen insanların kıvamını koruyabilmesi, hizmet aşk ve şevkini devam ettirebilmesi çok zordur. Bazıları hâlâ ilim aşkını, okuma heyecanını korusa da bunların sayısı artmadı. Halbuki dairenin genişlemesiyle birlikte bunların sayılarının da artması gerekirdi. Fakat maalesef böyle olmadı. Keyfiyet, kemmiyet ölçüsünde gelişmedi.”
1980 ve 1990’lı yıllarda insanların okuma alışkanlıklarını kaybetmeye başladıkları görülmektedir. O yıllardan günümüze kadar bu meydana gelen boşluğu Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Risale-i Nurları şerh edip açıklayan sesli ve görüntülü vaazları ve sohbetlerinin doldurduğunu görüyoruz. Böylece, bu asır insanının ihtiyacı olan temel kaynaklardan istifadesi mümkün olabilmiştir. Ama artık, bütün bunlar mevcut formatlarıyla bu ihtiyacı karşılayamaz hale gelmişlerdir. Uzun yıllardır Hizmet’te bulunan insanların ekseriyetinin, en zaruri ihtiyaçları olan Risale-i Nurları yeterince okumadıkları, bu eserlerin en güzel şerhleri ve açıklamaları olan Hocaefendi’nin Pırlanta serisinden, sesli ve görsel vaaz ve sohbetlerinden tam istifade edemedikleri söylenebilir. Böyle olunca da en temel iman meselelerinde bile çok büyük problemler yaşanabilmektedir.
Günümüzde teknolojik imkanlar vesilesiyle gerçekleşen Zoom, Youtube ve benzeri programlar ve bunlar üzerinden yapılan sohbetler rehberliğe çok büyük katkı sağlamışlardır. Ama maalesef, bu programlar belli bir yaş üstündekilere faydalı olabilirken, gençlere tam hitap edememekte ve onları tam cezbedememektedirler. Dolayısıyla, gençlere hitap edecek şekilde bu programların formatı üzerinde ilgili ve uzman ekiplerin çalışmasına ihtiyaç vardır. Bu yazıda, üzerinde çalışılması gereken bazı konuları dikkatlerinize sunmak istiyorum.
Yeni bilgisayar oyunları yapılmalı
Daha çok küçük yaşlardan itibaren çocukları kendine bağlayan oyunların, onların duygu ve düşünce dünyaları üzerinde çok önemli etkileri olmaktadır. Çocukların, gençlerin ve hatta önemli sayıda yetişkinin zamanlarının önemli bir kısmı bu oyunların başında geçmektedir. Aileler ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar buna engel olamamaktadırlar. İnsanlar bu oyunlarla muhatap olduklarında, onları korumaya yarayacak birçok bariyer ortadan kalkmakta ve direkt olarak oyunlarla verilmekte olan mesajlara maruz kalmaktadırlar. Bir kısmı itibarıyla da gerçek hayattan kopmakta ve bir sanal alemde yaşamaya başlamaktadırlar. Denebilir ki oyun sektörü, bu oyunlarla yeni neslin beyin/zihin yapısının şekillenmesinde çok etkin bir rol oynamaktadır. Şiddet içerikli oyunlarla insanların şiddete meyilli olmasına ve ahlaken kabul edilemeyecek birçok davranışın onlar tarafından normal kabul edilmesine yol açmaktadırlar.
Bu oyunlar engellenemediğine göre, insanların düşünce yapıları üzerinde faydalı olacak oyunların üretilmesi için bu sektöre ciddi yatırımlar yapılması gerekmektedir. Bu konuda çalışmalar yapılması için kabiliyetli insanlar teşvik edilip motive edilmeli ve projeler geliştirilmelidir. Zaten, oyun sektörü, yatırım yapanların karşılığını fazlasıyla alabilecekleri ve getirisi çok yüksek olan bir sektör haline gelmiştir. Buna muvaffak olunabildiği ölçüde, günümüz nesillerine temel bazı bilgilerin bu oyunlar üzerinden verilmesi ve onların zararlı içeriklere karşı korunmaları mümkün olabilecektir.
Virtual reality (vr) / online hayat
Günümüzde Korona virüsü sebebiyle elde edilen tecrübeden hareketle geleceğin dünyasında online hayat tarzının giderek insanların hayatında çok önemli bir rol oynayacağını ifade etmek mümkündür. Daha önceleri de hızla yükselen bir trende sahip olan online hizmetler bu virüsün etkisiyle çok daha önemli hale gelmişlerdir. Bu süreçte tecrübe edilen online eğitim, ticaret, sosyal aktiviteler vs… Gibi her türlü hizmetlerin alınması ve verilmesi bundan sonra daha da artarak insanların hayatında çok önemli hale geleceklerdir. Bu değişimin çapını anlamak için, bu hizmetlerin gerçekleştirilebildiği online platformları sunan veya işlerini bu kanallara taşıyan şirketlerin değerlerindeki hızlı artışa bakmak yeterlidir.
Bugün virüs kaynaklı karantina uygulamaları esnasında, bu platformlar üzerinden çok etkili bir şekilde insanlara hizmetler sunulabilmiştir. Manevi programlar, toplantılar vs. buralarda organize edilmekte ve herkes oturduğu yerden bunlardan istifade edebilmektedir. Manevi hizmet ve faaliyetlerde fiziki birliktelik ve yüz yüze muhatap olmanın sağladığı çok önemli faydalar bulunmakla beraber, buna muvaffak olunamadığı hallerde bu faaliyetlerin online ortamlarda devam etmesi de önemlidir.
Bu ortamlardan daha çok istifade edebilmek için virtual reality gibi teknolojilerin kullanılmasında büyük fayda vardır. Bu teknolojiler ile sanal sohbet, toplantı ve iş (ofis) ortamları oluşturarak verimliliğin artması sağlanabilecektir. Bu ortamlar gerçek ortamların birer kopyası veya benzerleri olacaklarından daha cazip olacak ve insanların konsantrasyonu ve motivasyonlarını pozitif etkileyeceklerdir. Bütün bu gelişmelerden hareketle geleceğin dünyasında yazılımcıların giderek artan bir öneme sahip olacaklarını söylemek mümkündür. Dolayısıyla geleceğin dünyasında maddi veya manevi başarılı olmak isteyenlerin ihmal etmemeleri gereken bir husus da bu kadrolara yatırım yapmaları gerektiğidir.
Sosyal medya daha etkin kullanılmalı
Gençlerin ve yine çok sayıda yetişkinin vakitlerinin önemli bir kısmını harcadıkları bir alan da sosyal medyadır. Bu kanalların da insanlara ulaştırılacak mesajlar için etkin kullanılmasına ihtiyaç vardır. Bu yollarla insanlar manipüle edilebilmektedirler. Bu kanallar, psikolojik ve sosyolojik bir kısım taktikler ve önemli miktarda gerçek olmayan bilgiler de paylaşılarak insanların yönlendirilmesinde ve birtakım fikirlerin empoze edilmesinde kullanılabilmektedirler. İstihdam edilen trol ekipleri, algı yönetimleri ve bu taktiklerden istifade edilerek oluşturulan bilgi ve mesaj bombardımanları vasıtasıyla kitlelerin psikolojilerini etkileyerek toplum mühendisliği yapılabilmektedir. Günümüzdeki toplumlarda okuma ve temel kaynaklardan doğru bilgiye ulaşma çok azalmıştır. İnsanlar daha çok bilgi kirliliğinin çok fazla olduğu sosyal medya üzerinden beslenmektedirler. Buna binaen, bu kanallar boş bırakılmamalıdırlar. Kitlelere doğru bilgilerin ve mesajların ulaştırılabilmesi adına bütün kanalların kullanılmaları bir zaruret haline gelmiştir.
Youtuber yetiştirilmeli
Günümüzdeki nesiller üzerinde Youtuber’lar çok etkili olmaktadırlar. Bunların hazırladığı videoların takip oranları çok yüksektir. Hem görsel hem de insanların ilgi alanlarına hitap ediliyor olmasının meydana getirdiği cazibe, insanların zamanlarının önemli bir kısmını buralarda geçirmelerine yol açmaktadır. Bu sahada mevcut veya yetiştirilecek youtuberlar tarafından görsel ve ses efektleri kullanılarak hazırlanacak olan videolarla kitlelere etkin bir şekilde ulaşmak mümkündür. Daha önce kitaplar üzerinden verilebilen temel konular günümüz insanlarına ancak bu tarz kanallar eliyle ulaştırılabilecektir.
(İnşallah sonraki yazıda müzik konusu ile devam edelim.)