Ekonomi Profesörü Erdal Türkkan, Koza İpek Holding'e yönelik kayyum atanmasını sert bir dille eleştirerek, "Devlet, vatandaşın malı için en büyük tehlike haline gelmiştir." dedi. Siyasi iktidarların yaptıkları her şeyin bir bedelinin olduğunu altını çizen Prof. Türkkan, "Dün Türkiye'ye 50 milyar dolar zarar verildi" ifadesini kullandı.
Prof. Erdal Türkkan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebiyle Bugün Gazetesi, Bugün TV, Kanaltürk TV ve Millet Gazetesi'nin de içinde olduğu Koza İpek Holding ve bünyesindeki şirketlere hukuksuz olarak kayyum atanmasına sert tepki gösterdi. Yaşananları 'korkunç bir hadise' olarak değerlendiren Prof. Türkkan, yapılan hukuksuzlukla Türkiye'nin büyük kayıplara uğrayacağının altını çizerek, "ABD'yi ABD yapan o 'Amerikan Rüyası' dedikleri şey; herkesin belli bir yere gelmeyi hedefleyebilmesi, o yolda devletin hiçbir zaman önünde bir tehlike olmamasıdır. Devlet, vatandaşın malını canını korurken burada devlet vatandaşın malı için en büyük tehlike haline gelmiştir." ifadesini kullandı.
'BUNUN EKONOMİK SONUÇLARI VAR'
Prof. Türkkan, "Türkiye bundan bir takım kayıplara uğrayacak. Ancak kayıplar belli olmayacak. Yani biz bunu hissetmeyeceğiz. Doğrudan doğruya bu nedenle kaybettiğimizi anlamayacağız. Türkiye'de 'bu olay 50 milyar dolar kaybettirdi' desem insanlara gerçek dışı görebilir. Benim şahsi kanaatim daha büyük bir kayıp söz konusudur. Çünkü Türkiye hukuk endeksinde 30 puan kaybetti. Ben yabancı bir yatırımcı olsam önce neye bakacağım? Önce bu endekste Türkiye'nin yeri nedir diye bakacağım. Bunun ekonomik sonuçları var." değerlendirmesinde bulundu.
'BU, TÜRKİYE'DE HERKESİN BİR İDDİA İLE MALLARINA EL KONULMASI DEMEKTİR'
Herhangi bir suç isnadı var ise bunun ispatlanması gerektiğinin altını çizen Prof. Türkkan, "Türkiye çok iyi bir yola girmişken, çok önemli mesafeler almışken Osmanlı dönemindeki o müsadere (el koyma) dönemine dönmüş oldu. Ve bunu eleştiremiyorsunuz. Çok başarılı bir şirket var burada. Bir iddia yapılıyor; 'terör örgütü ve bu da ona yardım ediyor'. Bu kadar çok kontrol yapıyorsunuz normal yollardan. Hiçbir sonuca varamıyorsunuz. Ama sonra 'makul şüphe' ile el koyuyorsunuz. Bu ne demektir? Bu, Türkiye'de herkesin bir iddia ile mallarına el konulması demektir. Mülkiyet özgürlüğünün yok olması demektir." diye konuştu.
'DAHA VAHİM OLAN OLAYIN VAHAMETİNİN ANLAŞILMAMASI'
Sabah gazetelere baktığını ancak İpek Koza Grubu'na yönelik gerçekleştirilen hukuksuzluğa birçok gazetenin hiç yer vermediğini altını çizen Prof. Türkkan, "Bu olay başlı başına Türkiye'de basının üzerinde ne kadar büyük bir baskı olduğunu ortaya koyuyor." dedi.
"Bunun vahametini anlamamak bu olayın vahametinden daha önemli. Beni en çok rahatsız eden; bu vahim bir olaydır ama bundan daha vahim olanı bu olayın vahametinin anlaşılmaması. Anlaşılsa dahi yok sayılması." ifadelerini kullandı.
'BAKIYOR KİMSE SES ÇIKARMIYOR, DAHA İLERİ GİDİYOR'
Siyasi iktidarların yaptıkları her şeyin bir bedelinin olduğunu altını çizen Prof. Türkkan, "Dün Türkiye'ye 50 milyar dolar zarar verildi. Sanki Türkiye hiç 50 milyar dolar zarar verilmemiş gibi davranıyor. Bu kadar büyük bir şey bu. Bu bedeli millet ödüyor maalesef. Adam el koyuyor, bakıyor bir şey olmuyor. Kimse sesini çıkarmıyor. Daha ileri gidiyor." dedi.
'UNUTULMAYACAK KARA GÜN'
Prof. Türkkan ayrıca konu ile ilgili Twitter hesabından şu görüşleri paylaştı: "Türkiye'de özgür girişim ve özgür basın için sonsuza kadar unutulmayacak kara gün. Gelişmiş hukuk devleti kimsenin kimseye merhamet etmesini gerektirmeyen bir sistemdir. Sınırsız ve ağır hukuk ihlallerinin gerisinde daima siyasi gücün verdiği bir talimat ve müeyyide uygulanmayacağı güvencesi vardır. İyi bir firmaya tarafgir kayyumlar atanıyorsa bir el koyma ve yok etme operasyonu söz konusudur. Türkiye'de yapılan her yeni hukuk ihlali bir öncekini gölgede bırakıyor. El koyma kararının endişe veren tarafı haksız ve hukuksuz olmasından çok, bunu düzeltecek bir merciinin olmadığı inancıdır." CİHAN