Ordu’da yeni yılla birlikte düşüşe geçen Koronavirüs vaka sayıları, yeniden tırmanışa geçti. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan ‘İllere Göre Haftalık Vaka Sayısı’ haritasına göre Karadeniz Bölgesi’nde aralarında Ordu’nun da yer aldığı 5 ilde 8-14 Şubat 2021 tarihleri arasında rekor artış yaşandı. Buna göre Ordu, ülke genelinde 194,42 ortalamayla Trabzon ve Rize’nin ardından üçüncü sırada yer aldı. Ordu’nun günlük vaka sayısı 211 olarak kayıtlara geçti. Vaka sayılarında yaşanan artışa rağmen cadde ve sokaklardaki yoğunluk dikkat çekti. Vaka artışları sonrasında güvenlik güçleri, yoğunluk yaşanan caddelerde Hayat Eve Sığar (HES) Kodu uygulaması yaptı.
"Vaka sıralamasında Trabzon, Rize, Ordu, Samsun şeklinde tüm Karadeniz illeri sıralandık"
Ordu Üniversitesi (ODÜ) Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Enginyurt, kentteki vaka sayılarında yaşanan artış nedeniyle emeklerin boşa gittiğini söyledi. Prof. Dr. Enginyurt, “Bir sağlık çalışanı, bir akademisyen olarak dilimiz döndüğünce vatandaşlarımızı uyarmaya çalıştık. Bu korona vakaları malumunuz 1 yılın üzerinde görülmekte. Elimizde silah olarak yeni başlayan aşımız var. Bu hastalığı yüzde yüz tedavi edecek bir ilacımız yok. Hep ne dedik; hayat eve sığar. Maske, mesafe, hijyen. Elimizdeki en güçlü silahlarımız bunlar. Karadenizliler bizim söylemlerimize maalesef uymadılar. Uymadıkları için de saç ayağının birisi hep boşta kaldı. Vaka sıralamasında Trabzon, Rize, Ordu, Samsun şeklinde tüm Karadeniz illeri sıralandık” dedi.
"Sağlık çalışanları için sokağa çıkıp pencerelerden bağırmak, alkışlamak gibi olmuyor"
Yapılan emeklerin boşa gittiğini belirten Prof. Dr. Enginyurt, “Bu nedenlerden ötürü vatandaşlarımıza şunu söylüyorum; sağlık çalışanları için sokağa çıkıp pencerelerden bağırmak, alkışlamak gibi olmuyor. Hakkınız ödenmez dediler sağ olsunlar ama maalesef yapılan emekler boşa gitmiştir” diye konuştu.
"Ha gayret birinci olmak için çaba gösterelim"
Prof. Dr. Enginyurt, vaka artışındaki nedenin sosyal mesafe kuralına uyulmamasından kaynaklandığını belirterek, “Sosyal mesafe kuralına katiyetle uyulmamıştır. Herkes bir arada olmaya, toplantılarına, evlerde buluşmalara, düğünlere, cenazelere gitmeye devam etti ve sosyal mesafe kuralı uygulanmadığı için Karadeniz, Türkiye’de bölge olarak birinci olmuştur. Ordu da Türkiye sıralamasında üçüncü sırada yer almıştır. Ha gayret birinci olmak için çaba gösterelim. Maalesef üzülerek söylüyorum bunu; sayın cumhurbaşkanımızın da açıkladığı gibi mart ayında kısıtlamalar kaldırılacak ama ben Ordu ve Karadeniz sahiline özel ve daha aşırı bir kısıtlama geleceğini bekliyorum. Ne yaptı Karadenizli vatandaşlar? Kendi ayaklarına sıktılar” diye konuştu.
"Laz inanıdının cezasını hep birlikte ödeyeceğiz"
Caddelerin tıklım tıklım olduğunu söyleyen Prof. Dr. Enginyurt, “Caddeler tıklım tıklım. Ne işiniz var dediğinizde; hiçbirinin bir işi yok. Alışverişe dahi çıkmıyorlar, sadece sosyalleşmek için çıkıyorlar. Hani şu insanlar bir yıl dişlerini sıksalardı, sağlık çalışanlarının emekleri boşa çıkmayacaktı. Burada topyekun emekleri boşa çıkartan maalesef vatandaşlarımızdır. Bundan sonra söylenecek çok da söz kalmıyor. Cumartesi, pazar günleri kısıtlamaları zaten var ama kısıtlamaya rağmen vatandaşlar kısıtlamaya uymuyor” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Enginyurt, “Karadenizlilerin Laz inadı tuttu. Laz inadının cezasını hep birlikte çekeceğiz” ifadelerinde bulundu.
"Çok ağır cezalar getirilmeli"
Kurallara uymayan kişiler için ağır cezaların uygulanması gerektiğini ifade eden Enginyurt, kent için alınması gereken önemlerle ilgili şöyle konuştu:
“Sosyal mesafeyi bozacak her türlü hareket kısıtlanmalıdır. Her türlü toplantı, banka önlerinde kuyruklar yasaklanmalı. Caddelerin giriş çıkışının yasaklanması gerekiyor. Alışveriş yapılacak caddelerde HES kodu alınmaya devam etmelidir. Bunun dışında hafta sonları görevli olmayanların dışında sokağa çıkanlara çok ağır cezaların getirilmesi gerekiyor. Laz inadını ancak bu şekilde kırabiliriz.”
"Biz halk olarak kurallara uymuyoruz"
Kentte yaşayan vatandaşlardan Beytullah Şahin de vaka sayılarında artış yaşanmasındaki nedenin halk olarak kurallara uyulmamasından kaynaklandığını söyledi. Şahin, “Biz halk olarak kurallara uymuyoruz. Uymadığımız müddetçe böyle oluyor. Benim yaşım 70. İzinli olduğum saatler arasında dışarı çıktım, şimdi evime gidiyorum ama vatandaş dinlemiyor, maske takmıyor ve bir araya geliyor. Maalesef tembellik var. O yüzden bu virüs başımızdan eksik olmuyor. Kurallara uyarsak inşallah bundan kurtulacağız. Toplantılardan, misafirliklerden vazgeçeceğiz. Ben en yakınımın cenazesine yaşımdan dolayı gidemedim. Sadece benim, senin kurallarına uyman yetmiyor, toplum uyacak” dedi.
"İnsanlar yasağı delmeyi hoş bir şey olarak görüyor"
Bir diğer kent sakini Hamiyet Hüsem ise, şöyle konuştu:
“Ordu, İstanbul’un ikinci en büyük nüfusuna sahip olan il. İstanbul ile çok fazla giriş çıkış bağlantıları olduğu için bunun etkili olabileceğini düşünüyorum. İnsanlar çok dikkatli değil. Ne kadar sıkı yasaklar alsak da bu insanların kendisinde bitiyor. İnsanlar yasağı delersem benim için hoş bir şey olacakmış gibi görüyor. Halbuki kendi sağlığıyla ve diğer insanların sağlığıyla oynuyorlar. Bunun amacına bakmak lazım. Amacı nedir? İnsan sağlığının korunması. Bu ölümcül bir hastalık. Kanserden bile çok daha kısa sürede öldüren bir hastalık. İnsanların kendilerinin bilinçli olması gerekir. Her insan kendi içinde bilinçli olursa zaten yasaklara gerek kalmadan bu olay ortadan kalkar.”