Kayseri'de ortaya çıkan görüntüler üvey annelik müessesesinin tekrar gündeme gelmesine sebep oldu. İki üvey çocuğunu dövüp zulmeden kadının görüntüler toplumun her kesiminden büyük tepki aldı. Toplumunda genelde olumsuz bir imajı olan üvey annelik konusunu Psikolog Yasemin Yalçın Aktosun'a sorduk. Aktosun, üvey anneliğin hassasiyet ve sabır gerektiren zor bir durum olduğunu söyledi.

Zorluğunun yanında üvey anneliğin 'özel ve güzel' bir durum olduğuna vurgulayan Yasemin Yalçın Aktosun, "Çünkü her şeye rağmen (toplumsal baskılara, çocuklardan gelebilecek tepkilere) şefkat ihtiyacı olan bir varlığa yardımcı olunacaktır. Bu süreçte üvey annenin eşine yani çocukların babasına ciddi anlamda görevler düşmektedir." dedi. Üvey anneye en büyük yardımı evin reisinin yapacağını belirten Aktosun, "Evlilik öncesinde babanın çocuklarıyla konuşması ve çocukların fikirlerini alması gerekir. Kabul sağlanmasının akabinde evlilik öncesinde bir tanışma toplantısının organize edilmesi faydalı olacaktır. Bu toplantıda çocuklara doğal davranılmalıdır. Çocuk, muhatabında panik olma durumu sezinlerse bunu ileride kullanabilir. Bu toplantıda üvey anneye "anne" demek zorunda olmadıkları, onu bir abla gibi görebilecekleri ve her konuda birbirlerine yardımcı olmaları gerektiği gibi mevzularda konuşulmalı ve çocuklar sürece alıştırılmalıdırlar." diye konuştu.

Üvey anne rolündeki annelerin yapması gerekenleri de sıralayan Psikolog Aktosun'un önerileri şöyle;
a) Her şeyden önce muhatabınızın kaç yaşında olursa olsun bir çocuk oluğunu ve bir anne sıcaklığına ve şefkatine ihtiyacı olduğunu unutmayın. Bu sebeple çocuktan gelen negatif yaklaşımları şahsınıza almayıp çocuğun içinde bulunduğu durumdan kaynaklandığını düşünün.
b) Empati kurun.
c) "İnsanlar ne der?" diye düşünerek aşırı derecede iyi olmaya çalışma ve birtakım negatif duyguları bastırma, hem çocuğa ve hem de anneye zarar verir. Çünkü annedeki bu bastırılmış duygular beklenmedik anlarda ortaya çıkabilir ve böylece anne ve çocuk çok yıpranırlar. Ayrıca çocukta bir otorite boşluğu oluşur.
d) Sorunlar karşısında şikayet eksenli değil, çözüm odaklı olarak baba ile konuşulmalı ve gerekirse bir uzmandan yardım alınmalıdır. e) Sizi kabul etmesi biraz zaman alabilir, bu sebeple üzüntüye kapılıp gerilim yaşamamalısınız.
f) Başlangıçta karşılıklı olarak sevgi olmasa bile saygı olmak zorundadır. Size saygı duymasını ve önemsemesini istiyorsanız sizin de ona saygı duymanız gerekecektir.
g) Gerek şefkat ve gerekse sevgi ihtiyacından dolayı yaş durumuna göre birtakım sevgi gösterilerinde bulunun. Uyuması için ona hikaye okumak veya en sevdiği yemekleri beklenmedik anlarda yapmak, hediye vermek gibi…
h) Asla baba-çocuk ilişkisine müdahale etmemelisiniz. Şayet bir katkınızın olacağını, bunu çocuğun olmadığı zamanlarda yapmalısınız.
i) Sabrınızı korumalı ve sürekli muhafaza etmelisiniz.
CİHAN