Psikolog Aslı Kızıltoprak Tuna, çocuklarda korku duygusunun varlığının, sağlıklı gelişimi tamamlamaları ve beklenmedik olaylara karşı hazırlıklı olmalarını sağladığını söyledi. Tuna; çocuklarını koruma duygusu ile hareket eden annelerin ise aksine bazen hatalar yapabildiğini, ancak korkudan korkulmaması gerektiğini aktardı.

Psikolog Tuna, korkunun; mutluluk, üzüntü, öfke gibi temel ve kaçınılmaz bir duygu olup, dış dünyadan gelen bir tehdide karşı verilen yanıt olduğunu vurguladı. Tuna, "Korku, koruyucu bir tepki olduğundan kişinin yaşamını sürdürmesinde ve gelişiminde önemli bir role sahiptir. Bazı yaşlardaki çocukların korkularının üstesinden gelmeleri zorlaşabilir ve kişiden kişiye göre farklılık gösterebilir. Bu durumda ailelerin üzerlerine düşen bazı sorumlulukları doğru bir şekilde yerine getirmeleri gerekiyor." dedi.

Tuna, gelişimsel dönemler geneli temsil etse de her bir çocuğun kendine özgü bir gelişim hızı, yetenekleri, gereksinimleri ve kişisel özellikleri olduğundan her çocuğun benzersiz olduğunu aktardı.

"KORKULARI GİZLEMEYİN"

Tuna, korkuların gizlenmemesi ve küçümsenmemesi gerektiğini belirterek, "Yetişkinler, korkularını saklama eğilimindedir. Bahaneler üreterek ya da mantıklı açıklamalar yaparak korkularını gizlerler. Hâlbuki büyüklerin de korkularını, korkularından bahsedebildiklerini görmek, çocukların kendilerini daha iyi ve rahat ifade etmesine yardımcı olacaktır. Korkuları küçümsemeyin; çocukların korkusunu küçümsemek, alay etmek, sert tepkiler vermek çok yanlıştır. 'Korkacak ne var ki?', 'Sen rahat ol, ben yanındayım' vb. cümleler korkularını azaltmaz." ifadesini kullandı.

Yanlış disiplin yöntemleri uygulanmaması gerektiğini belirten Tuna, "Doktora götürmek, iğne yaptırmak, babaya şikâyet etmek, hırsız ya da polis ile korkutmak gibi yanlış disiplin yöntemleri de korkuları pekiştirir. Korkuya neden olan şeylerle teması kestirmeyin; korkuya neden olan nesne ile her türlü teması kesmek, çocukta korkunun daha da derinleşmesine yol açar. Kaydıraktan korktuğu için parka götürmemek sorunu çözmez. Korkuyu yenmek aşamalı olmalıdır. Çocuğa, korktuğu nesneye kademeli biçimde yaklaşabileceği durumlar sunulabilir." sözlerini kullandı.

Aşırı koruyucu tutum takınmaktan da uzak durulması gerektiğini vurgulayan Tuna, "Aşırı koruyucu bir tutum içinde olan aile (ebeveyn), dış dünyanın tehlikelerle dolu olduğunu ve her an başına bir şey gelebilir düşüncesiyle çocuğunu büyütebilir. Böyle bir ortamda çocuğun özgürlüğü kısıtlanır, deneme-yanılmalara fırsat bulamadığından özgüven gelişiminde sorunlar yaşanabilir. Özetle, ebeveynlerin çocuklarının yaşadıkları korkuları azaltmak için yapacakları hatalar sonucunda korkuları beslemenin aksine, çocuklarını ciddiye almaları, onlara güven aşılamaları ve onları anladıklarını göstermeleri gerekiyor." ifadesini kulandı.

CİHAN