Aralık 1991 tarihinde kurulan ve Sovyetler Birliği’nden ayrılan birçok üye ülkenin yer aldığı Bağımsız Devletler Topluluğu’nun üye ülkelerinin liderleri Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko’nun başkanlığında video konferans yöntemiyle toplandı.
Zirvede Azerbaycan, Belarus, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan liderlerinin yanı sıra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin katıldı. Toplantı öncesi Belarus’un ev sahipliği sıfatıyla liderlere sunduğu topluluğun politikalarına yönelik 30. yıl taslak bildirisi kabul edildi. Ardından liderler sırayla söz alarak güncel konuları değerlendirdi.
“KESKİN ÇATIŞMALARIN OLMASI GERÇEKTEN ÜZÜCÜ”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, topluluk üyesi ülkeler arasındaki çatışmalara değinerek bunun üzücü bir durum olduğunu söyledi. Konuyla alakalı Dağlık Karabağ’ı örnek gösteren Putin, “Gerçekten de 30 yıllık bir sürede Bağımsız Devletler Topluluğu uzun bir yol kat etti. Bu milletler topluluğu sayesinde üye ülkeler iyi komşuluk, ortaklık, karşılıklı yarar ve birbirlerinin dikkate alınması ilkeleri üzerine ilişkiler kurmaya çalıştı. Uzun yıllar tek bir devlette yaşamanın getirdiği avantaj sayesinde ekonomik, sosyal, kültürel ve insani bağları korumayı ve hatta bazı alanlarda geliştirmeyi başardık. Tabi ki ne yazık ki anlaşmazlıklar, çekişmeler olmadan olmuyor. Geçtiğimiz yıl Dağlık Karabağ’da olduğu gibi BDT’ye üye ülkeler arasında keskin çatışmaların olması gerçekten çok üzücü” dedi.
“DAĞLIK KARABAĞ’DA RUSYA AKTİF SORUMLULUK ALDI”
Rusya’nın Dağlık Karabağ sorununun çözümüne yönelik aktif olarak sorumluluk aldığını savunan Putin, “Dağlık Karabağ’da Rus barış birlikleri ateşkesin garantörü oldu. Bizim yardımlarımızla insani yardımlar ulaştırılıyor, mayınlar temizleniyor. Azerbaycan ve Ermenistan taraflarında sağlık sistemleri yenileniyor, tıbbi yardımlar sağlanıyor. Yaklaşık 52 bin mülteci de evlerine döndü” diyerek katılımcı ülkelerin liderlerini bilgilendirdi.
Putin topluluğun güçlendirilmesine yönelik daha güçlü adımlar atılması gerektiğini ifade ederken, bu yöndeki taslak programın hayata geçirileceğini ve topluluğa üye ülkelerin ekonomilerinin daha çok güçlenmesi gerektiğini dile getirdi.