Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, TZOB Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, ramazan öncesi gıda fiyatlarının seviyesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ramazana sayılı günler kala market fiyatlarına bakıldığında, geçen ay sonuna kıyasla 6 üründe fiyat değişimi görülmediğini, 11 ürünün fiyatının azaldığını, 23 üründe ise fiyat artışı olduğunu ifade eden Bayraktar, “Kırmızı mercimek, kuru üzüm, kuru incir, zeytinyağı, ayçiçeği yağı ve toz şeker fiyatında değişim yaşanmadı. Fiyat düşüşü yüzde 48 ile en fazla sivri biberde meydana geldi. Sivri biberdeki fiyat düşüşünü yüzde 35,5 ile yeşil soğan, yüzde 20,3 ile patlıcan, yüzde 19,3 ile salatalık, yüzde 16,3 ile ıspanak ve yüzde 14,8 ile kabak izledi.” diye konuştu.
Bayraktar, üretici fiyatlarında ise geçen ay sonuna göre 13 üründe fiyat değişimi olmadığına, 8 ürünün fiyatında azalma, 11 ürünün fiyatında artış olduğuna işaret ederek, “Fiyatı en fazla düşen ürün yüzde 53,1 ile sivri biber oldu. Sivri biberdeki fiyat düşüşünü yüzde 38,9 ile patlıcan, yüzde 30,8 ile salatalık izledi.” ifadesini kullandı.
Üreticide en fazla fiyat artışının yüzde 50 ile havuç ve limonda görüldüğüne dikkati çeken Bayraktar, bunları yüzde 42,9 ile patatesin takip ettiğini söyledi.
“HASADIN BAŞLAMAMASI PATATES FİYATLARINI YÜKSELTTİ”
Bayraktar, geçen aya göre üretici ve marketlerde fiyatı en fazla düşen ürünün sivri biber olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
“Fiyatı artan ürünlerden, arzın depolardan sağlandığı havuçta ve limonda ürün miktarındaki azalmaya bağlı olarak artış meydana geldi. Patateste ise depolardaki ürün miktarının azalmasının yanı sıra yeni ürün hasadının tam olarak başlamaması fiyatları yükseltti. Kuru soğanda da depolardaki ürünün bitmesi, yazlık soğan hasadının da yeni yeni başlaması fiyatları artırdı. Lahana ve pırasa gibi kışlık sebzelerde hasadın sonuna gelinmesi fiyatlarda artışa yol açtı. Domateste ihracatın yanı sıra ara dönem olması nedeniyle fiyat artışı görüldü. Zeytinyağında üreticinin elindeki ürünün azalmaya başlamasıyla birlikte fiyatlarda artış meydana geldi. Dana eti ve kuzu etinde maliyetlerde yaşanan artış fiyata yansırken, kuru üzümde ise arzdaki daralma fiyatları artırdı.”
EN FAZLA FİYAT FARKI KURU İNCİRDE
Ramazan öncesinde üretici ve market fiyatları arasındaki farkın en fazla yüzde 299,8 ile kuru incirde görüldüğünü belirten Bayraktar, fiyat farkının kuru kayısıda yüzde 289,3, yeşil mercimekte yüzde 282,2, nohutta yüzde 274, sütte yüzde 264,2, kırmızı mercimekte yüzde 255,5 olduğunu aktardı.
Bayraktar, “Üreticide 15 liradan satılan kuru incir markette 59 lira 97 kuruşa, 10 lira olan kuru kayısı 38 lira 93 kuruşa, 2 lira 40 kuruş olan yeşil mercimek 9 lira 17 kuruşa, 3 lira 16 kuruş olan nohut 11 lira 82 kuruşa, 1 lira 51 kuruş olan süt 5 lira 50 kuruşa, 2 lira 11 kuruş olan kırmızı mercimek 7 lira 50 kuruşa satılıyor.” bilgisini verdi.
“BEKLENTİMİZ ARTAN TALEBİN SUİSTİMAL EDİLMEMESİ”
Üretici ile tüketici fiyatları arasındaki makasın kapanmadığını vurgulayan Bayraktar, “Halkımızın ramazanda makul fiyatlardan ürün tüketebilmesi için en azından çok tüketilen ürünlerde üretici-market fiyatlarına dikkat edilmesi, bunun takibinin yapılması gerekiyor. Bu işin takipçisi olacağız. Ramazanın başlamasına sayılı günler kala tüm gözler gıda fiyatlarına çevrildi. Beklentimiz bütün kesimlerin sorumlu davranması, artan talebin suistimal edilmemesidir.” dedi.
Bayraktar, üreticinin, esnafın, halkın dört gözle ramazan ayını beklediğini, tüm tarafların bu ayın anlam ve önemine yakışır şekilde hareket etmesi ve halkın mağdur edilmemesi gerektiğini söyledi.
Gıda denetimlerinin artırılmasını isteyen Bayraktar, ramazan boyunca piyasaların nabzını tutacaklarını ve çalışmalarını paylaşacaklarını bildirdi.
“GİRDİ MALİYETLERİNİ AŞAĞI ÇEKMEMİZ LAZIM”
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bayraktar, bir soru üzerine, sebze ve meyvenin ucuzlaması için çiftçinin üretime devam etmesi gerektiğini söyledi. Bayraktar, şunları kaydetti:
“Çiftçiyi tarlada tutamazsak bu pahalılık devam eder. Üreticilerin maliyetlerinin aşağı düşürülmesini talep ediyoruz. Bununla ilgili de hükümetimize bir rapor sunduk. Kur, 2018’in Eylül ayında Rahip Brunson olayından sonra fırladı. Kurla mazot, gübre, ilaç ve tohum gibi girdiler de yukarı fırladı. Kurun yüzde 26 civarında aşağı düşmesine karşın bizim girdi fiyatlarımız aşağı düşmedi. Ucuzluk istiyorsak üreticinin girdi maliyetini aşağı çekmemiz lazım. Pazarlama ve finansman sorunlarımız var, sosyal güvenlik primlerimiz yüksek. Prim gün sayısının 15’e düşürülmesi suretiyle ödenecek prim miktarını aşağı çekmemiz lazım. Tarımda kayıt dışılık çok fazla. Bunla ilgili hem Çalışma hem Tarım bakanımıza bir rapor sunduk. Bunları da kendilerinden bekliyoruz.”
Bayraktar, hükümetten tarıma odaklanılmasını istedi. Artan maliyetler ve gübre kullanımının yeterli olmaması nedeniyle buğday rekoltesinin olumsuz etkileneceğini dile getiren Bayraktar, “Hükümetten taleplerde bulunduk. Bu talepler yerine gelmezse elbette bununla ilgili çalışma yaparız ancak ülke kaybeder.” diye konuştu.
Yem fiyatlarındaki artışın etkisiyle de et üretiminde maliyet problemi yaşandığını dile getiren Bayraktar, ucuz et temin etmenin yolunun da maliyetlerin düşürülerek üretimin artırılmasından geçtiğini söyledi.
Bayraktar, ramazanda gıda fiyatlarında spekülasyona izin verilmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Nerede makas çok açıldıysa orada spekülasyon vardır. Bir ürün fiyatlandıysa bu, üreticinin çok para kazandığını göstermiyor. Talep var diye yüksek fiyattan satılıyor. Biz bunları takip edip ilgilileri uyarıyoruz. Her ürün spekülasyona açık.” dedi.
Şemsi Bayraktar, soğan ve patates fiyatlarına ilişkin bir soruyu yanıtlarken de “Adana’da soğan hasadı başlayınca soğan fiyatı inmeye başladı. Patatesin şu an ucuzlamasını bekleyemeyiz. Hasada ne zaman girerse o zaman ucuzlar.” ifadesini kullandı.