Birçok kişi hafız olmanın çok zor olduğu ve küçük yaşlarda başlanılması gerektiğini düşünür. Özellikle de orta yaşlarda hafızlığa başlamak imkânsız olarak görülür, başlanılsa dahi boş vaktin olması gerektiğine inanılır, bahaneler sıralanır. Oysaki Diyanet İşleri Başkanlığı Hukuk Müşaviri Adnan Üstün, 32 yaşında olması ve yoğun bir iş temposuna rağmen iyi derecede hafızlık belgesi alarak kısa bir sürede hafız olur. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitiren Adnan Üstün, 'Öyle bir şey öğrenmeliyim ki bu, kıyamete kadar baki, öldükten sonra dahi hükmü olmalı' düşüncesiyle hafız olmaya karar verir. Ne yaşını ne de iş yoğunluğunu bahane eder. 4 yıl önce Ramazan ayında başladığı hafızlığı, yine bir Ramazan ayında hocası Ramazan Aran'ın da desteğiyle bitirir. Hafızlık çalışırken zaman zaman ümitsizliğe düştüğünü belirten Adnan Üstün, böyle durumlarda 'İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.' ayetini kendine düstur edindiğini söylüyor. Akşam ve sabah ezanından sonra ezber yapan Hafız Üstün, "İş çıkışı eve giderken serviste uyurdum, akşam eve gittiğimde hemen yemek yer, Kur'an-ı Kerim çalışmaya başlardım. Sessiz bir odaya çekilip sayfaları ezberlemeye çalışmazdım, ailemin de feyizlenmesi için çocuklarımı kucağıma oturtup ezber yapardım. Sabah ezanından sonra da birkaç saat yine ezber yaptım." diyor. Hafız Üstün, öncelikle ezberleyeceği sayfanın mealini okuyor sonrasında ezber yapıyor. Bazı sayfaları ezberlemekte zorluk çekse de şimdi o sayfaları diğerlerinden daha çok hatırladığını söylüyor. Bir sayfayı 1 saatte ezberlediğini belirten Hafız Üstün, klasik usul yöntemiyle çalıştığını ifade ediyor. Üstün, her cüzün öncelikle 20. sayfasını ezberleyip daha sonra bu sayfayı bir önceki sayfayla birleştirip tekrar ediyor. Hafızlığı kiminin 10 yılda kiminin ise 1 yılda tamamlayabileceğini söyleyen Adnan Üstün, "Önemli olan karınca misali o yolda yürümek. 52 yaşındaki bir inşaat işçisi 10 yılda hafız oldu. Bu arkadaş, sabahtan akşama kadar sırtında yük taşıyordu. Eve geliyor, bir de hafızlık çalışıyor. İstedikten sonra her şey yapılabilir, biz yeter ki üstümüze düşeni yapalım, işlerimizin yoğunluğunu, vaktimizin olmadığını bahane etmeyelim." diyor. Adnan Üstün, Kur'an-ı Kerim'in bereketini maddi ve manevi olarak şimdiden görmüş. Hafızlık çalışmaları esnasında Üstün'ün maaşı artırılıyor ve çocuğu dünyaya geliyor. Hafız Üstün, Kur'an-ı Kerim'de, insanların ölüm geldiğinde Cenab-ı Allah'tan müddet istemelerine değinen Mü'minûn Sûresi'nin 99. ve 115. ayetlerinin kendisini en çok etkilediğini dile getiriyor.