Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, ''Bugün Pakistan'da milyonlarca kardeşimiz, eşine az rastlanan bir sel felaketi sonucu felaket, sefalet ve ızdırap içinde, yok oluşla karşı karşıya ve bu vahim durumlara seyirci kalan insanlık ve İslam alemi sınıfta kalmak üzere. İnsanoğlunun rahmetle yüklü gönül dünyası günümüzde daraldı, ipeklere yumuşaklık veren merhametin memba olan kalbi katılaştı, kendinden başkasını görmez ve düşünmez oldu'' dedi. Bardakoğlu, yayımladığı Ramazan Bayramı mesajında, ''evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu kurtuluş'' olan ramazan ayında Kur'an-ı Kerim'in okunduğunu, anlamaya çalışıldığını ve rehber etme kararının tazelendiğini belirtti. Ramazan ayında İslam diniyle ilgili bilgiyi artırmaya ve Peygamber'in (sav) sünneti, güzel ahlakı ve örnekliği ile daha fazla buluşmaya gayret gösterildiğini ve Kur'an ve sünnetle iç içe bir ay geçirme fırsatı yakalandığını ifade eden Bardakoğlu, bu dönemde oruç ibadetinin yerine getirdiğini, iftar sofralarında buluşulduğunu, zekat ve fitreyle ihtiyaç sahibinin yanında olunduğunu kaydetti. Ramazan'ın bereketli manevi atmosferi içerisinde Müslümanların pek çok kazanımları olduğuna dikkati çeken Bardakoğlu, mesajında şu ifadelere yer verdi: ''Ancak, ibadetlerimizi yerine getirme, dinimizin haram ve günah saydığı işlerden kaçınma konusundaki özenimizi ve dindarlık şuurumuzu ramazandan sonra da devam ettirmeliyiz. Çünkü Müslümanlık, bütün davranışlarımızı etkileyen, bütün zamanımızı kuşatan bir bilinç ve farkındalık halidir; istikrarlı bir hayat çizgisi sürebilme başarısıdır. Bunun için de, ramazanda kazandığımız hasletlerimizi ve duyarlılığımızı ramazan sonrasında zayıflatmayalım. Sevgili Peygamberimiz (sav)'in ifade buyurduğu gibi, bu ramazan, bir sonraki ramazan ayına kadar bilincimizi diri tutan bir kaynak, bizleri hata ve günahlardan sürekli koruyan bir kalkan olsun.'' Ramazan Bayramı'nın bir sevinç ve mutluluk paylaşımı olduğuna işaret eden Bardakoğlu, Hz. Adem'in çocukları olarak aynı insanlık ailesinin üyesi ve müminler olarak dost ve kardeş olunduğunun fark edilme zamanı olduğunu belirtti. Yüce Rabbin, katından bir müjde ve ödül olarak sunduğu bayramlarda, anne ve babalar olmak üzere büyüklerin ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Bardakoğlu, kırgınlıkların, dargınlıkların, haset ve nefret gibi duyguların zihinden ve davranışlardan söküp atılmasını gerektiğini ifade etti. Bardakoğlu, mesajında şunları kaydetti: ''Bayram günlerinde büyüklerimizi ziyaret edip dualarını alalım, komşu ve akrabalar bir araya gelip aramızdaki bağları güçlendirelim, öksüz ve yetim çocuklarımızın barındığı 'Sevgi Evleri'mizi, yaşlılarımızın kaldığı huzur evlerimizi, hastanelerde tedavi amacıyla kalmakta olan kardeşlerimizi ziyaret edelim, onlara yalnız olmadıklarını hissettirelim.'' Bayramın coşku ve mutluluğunun, insanlık ailesinin bütün üyeleriyle, bütün din kardeşleriyle birlikte yaşanabilirse anlamlı olduğunu, ne yazık ki, bugün insanoğlunun sonu gelmez hırs ve hesapları sonucu dünyada birçok acıların yaşandığını vurgulayan Bardakoğlu, şu uyarılarda bulundu: ''Yüce Rabbimizin cennet olarak yaratıp bizlere sunduğu dünyayı kendi ellerimizle cehenneme çevirdik ve birbirimize dar etmeye başladık. Yanı başımızdaki ülkelerde şiddet adeta sıradanlaştı, barış, huzur ve insan onuruna yakışır bir hayat tarzı hala kurulamadı. Aynı inancın mensupları arasında kardeşlik ve sevginin yerini asabiyet, ayrışma, sen-ben kavgası aldı ve bizleri ateş çukuruna sürüklemeye başladı. Öte yandan, bugün Pakistan'da milyonlarca kardeşimiz, eşine az rastlanan bir sel felaketi sonucu felaket, sefalet ve ızdırap içinde, yok oluşla karşı karşıya ve bu vahim durumlara seyirci kalan insanlık ve İslam alemi sınıfta kalmak üzere. İnsanoğlunun rahmetle yüklü gönül dünyası günümüzde daraldı, ipeklere yumuşaklık veren merhametin memba olan kalbi katılaştı, kendinden başkasını görmez ve düşünmez oldu. Duamız odur ki, bizler kendi evimizde ve yurdumuzda bayram coşku ve mutluluğunu yaşarken insan olarak ötekini ve sorumluluklarımızı unutmayalım. Bütün bu acı ve göz yaşlarının dinmesi için de yapabileceklerimizi yapalım, dua edelim, iç dünyamızda onları hissedelim, imkanlarımızı paylaşalım. Bu duygu ve düşüncelerle milletimizin, yurt dışındaki bütün vatandaş ve soydaşlarımız ile İslam âleminin Ramazan Bayramını tebrik ediyor, nice bayramlara sağlık ve esenlik içinde erişmemizi diliyor, bayramın bütün insanlığa barış ve huzur getirmesini Yüce Allah'tan niyaz ediyorum.''