Hırka-i Şerif, gözyaşlarıyla ziyarete açıldı

Hırka-i Şerif Camii içinde bulunan ve Efendimiz'in (sas) Veysel Karani Hazretlerine hediye ettiği Hırka-i Şerifi ziyarete açıldı.

Fatih'teki Hırka-i Şerif Camii içinde bulunan ve Peygamber Efendimizin (sav) Veysel Karani Hazretlerine hediye ettiği Hırka-i Şerif, ziyarete açıldı. Hırka-i Şerif, Türkiye'nin dört bir yanından gelen ziyaretçilerin akınına uğradı. Veysel Karani'nin 59. kuşak torunu Barış Samir, Suriye'de bulunan Veysel Karani Türbesi'nin çatışmalar sırasında bombalandığını söyledi. 

Hırka-i Şerif, bin 400 yıllık bir sürecin ardından Veysel Karani Hazretleri'nin soyundan gelen kişiler tarafından günümüze kadar ulaşan eser, Fatih'te kendisi ile aynı adı taşıyan ve Padişah Abdülmecit tarafından yaptırılan Hırka-i Şerif Camii'nde ziyarete açıldı. Sadece Ramazan ayına has olan ziyaret için bugün camide tören düzenlendi. 

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Veysel Karani Hazretleri'nin soyundan gelen ailelerin üyelerinin katılımıyla gerçekleşen törende cami imamı Mustafa Uyar Kur'an-ı Kerim okudu.

'VEYSEL KARANİ'NİN TÜRBESİNİ BOMBALADILAR'

Törende konuşan Veysel Karani Hırka-i Şerif Vakfı Genel Sekreteri Barış Samir, Veysel Karani'nin herkesin ortak bir aşk ile andığı ortak bir dünya değeri olduğunun altını çizdi. Samir, ancak bugün Suriye toprakları içinde kalan kabir ile ilgili olarak, "Günümüzdeki adıyla Rakka'da 657 yılında şehit düşmüş olan Veysel Karani'nin kabrini ziyaret etmek ve Efendimiz'in hadis-i Şeriflerini yerine getirme imkanı vardı. Ancak aldığımız son haberlere göre artık bu ziyaret mümkün değil. Çünkü Veysel Karani'nin kabri bombalanarak tahrip edilmiş durumda. Günümüzde vahşet sınırlarını zorlayan, mezhep savaşlarını körükleyenlerin, tüm mezhepleri bir araya getirebilecek ortak bir unsur olabilecek insanı kamilin kabrini yerle bir etmelerini Cenab-ı Hak 'Andolsun biz, cinler ve insanlardan kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen bir çoklarını cehennem için var ettik' şeklinde tanımlar." şeklinde konuştu.

Vali Hüseyin Avni Mutlu da, Ramazan ayının huzur ve bereket için vesile olmasını dilediğini belirtti. İstanbul'un mübarek zatlar ve kutsal emanetler itibariyle manevi değerinin özel olduğunu belirterek Hırka-i Şerif'in de böyle bir yer olduğunu ifade eden Mutlu, bugün de bu açılışın yapıldığını anlattı. 

İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran ise, Veysel Karani'nin aynı zamanda 'sözünün eri olma' ve anne sevgisi konularında da önde gelen bir konumda bulunduğunu söyledi. Yaran, "Veysel Karani, Medine-i Münevvre'ye geliyor, görüşme imkanı bulamıyor. Ama annesine verdiği söz vardır. Hem anne sevgisinin, hem de sözünde durmanın sembolü vardır ve geri dönüyor. Tabii Allah katında bir makam sahibi oluyor." dedi. 

'ENGELLİLER DE ARTIK ZİYARET EDEBİLECEK'

Duaların ardından Hırka-i Şerif ziyarete açıldı. Restorasyonda olan caminin bir bölümünde sergilenen kutsal emanetler, Veysel Karani'nin hırkası, takkesi ve kuşağı ziyaretçilerin akınına uğradı. Gözyaşları ile emanetlerin bulunduğu bölüme çıkan ziyaretçiler hem dua etti, hem de gözyaşı döktü. Ziyareti tamamlayan vatandaşlar duydukları manevi hazzı anlatarak, "Allah herkese nasip etsin." temennisinde bulundu. 

Camide bu yıl ilk kez yapılan uygulama ile artık engelliler de ziyaretlerini rahatlıkla yapabiliyor. Hazırlanan engelli asansörünü kullanan vatandaşlar ziyaretlerini rahatlıkla yapabiliyor. 

CİHAN

RAMAZAN İMSAKİYESİ
Ramazan başlangıcından itibaren imsak ve iftar vakitlerini buradan takip edebilirsiniz.

3:45

20:26

HADİS-İ ŞERİF
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurdu:


“Kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum; vasiyyetimi tutunuz. Zira kadın kısmı kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kaburga kemiğinin en eğri yeri üst tarafıdır. Eğri kemiği doğrultmaya kalkarsan kırarsın. Kendi hâline bırakırsan, yine eğri kalır. Öyleyse kadınlar hakkındaki tavsiyemi tutunuz. ”

Buhârî, Enbiyâ 1, Nikâh 80; Müslim, Radâ’ 60. Ayrıca bk. Tirmizî, Radâ` 11, Tefsîru sûre (9) 2; İbni Mâce, Nikâh 3