Fethullah Gülen Hoceefendi teravih namazının önemini anlattı
Teravihin ehemmiyetine ve ne olduğuna dair Fethullah Gülen Hocaefendi'den önemli hatırlatmalar...
Teravih namazı kaç rekât?
Ramazan-ı Şerif'in ufuklarımızı nurlandırmasına az kaldı. Hemen her Ramazan'da insanların en çok tartıştığı konuların başında teravih namazının kaç rekât olduğu geliyor.
Bir televizyon dizisine, bir futbol maçına ya da daha başka bir aktiviteye saatlerini ayıran insanların teravihi tabiri caizse en az rekâtla geçiştirmeye çalışmaları hem Rabbimize hem de teravihi bize emreden Efendimiz'e karşı ciddi bir nezaketsizlik manasına geliyor. Teravihin ehemmiyetine ve ne olduğuna dair sözü Fethullah Gülen Hocaefendi'ye bırakmak en uygunu.
Şöyle diyor Hocaefendi: "Teravih namazı, sünnet-i müekkededir; orucun değil Ramazan ayının ve vaktin sünnetidir. Onun için, hasta ve yolcu gibi oruç tutmak zorunda olmayanlar için de teravih namazını kılmak sünnettir. Peygamber Efendimiz Ramazan'da birkaç gece teravih namazı kıldırmış; daha sonra, teravihte cemaat farz kılınır da Müslümanlar onu edaya güç yetiremezler endişesiyle yalnız kılmayı tercih etmiş; fakat "Kim Ramazan namazını (teravih) inanarak ve sevabını Allah'tan umarak kılarsa onun geçmiş günahları bağışlanır." diyerek ashabını bu namaza teşvik etmiştir.
Resûl-i Ekrem (aleyhissalatu vesselâm) bir başka hadis-i şeriflerinde teravih namazı kılmanın önemini ve sünnet olduğunu şöyle ifade buyurmuştur: "Allah Ramazan ayında oruç tutmanızı farz kıldı. Ben de Ramazan gecelerinde kıyam etmenizi (teravih namazı kılmanızı) sünnetim olarak teşvik ettim. Kim inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek ihlâs ile oruç tutar ve kıyam ederse (teravih namazı kılarsa) günahlarından arınır, annesinden doğduğu günkü gibi tertemiz olur."
Teravih namazının cemaatle kılınması kifaî sünnettir; yani, bir yerleşim yerinde en az bir mecliste cemaatle teravih namazının kılınması gerekir. İki rekâtta bir selâm vererek kılınması en faziletli olanıdır. Aralarda salât u selâm, cevşen-i kebîr, esma-ı ilahî ve "hizbu'l-hasin", "hizbu'l-masun" gibi dualar okunabilir.
Günümüzde bazıları Hazreti Aişe validemizden rivayet edilen bir hadisi esas alarak teravih namazının sekiz rekât olduğu üzerinde ısrarla durmaktadırlar. Ne var ki, İbn Abbas (radıyallahu anh) Peygamber Efendimiz'in Ramazan'da yirmi rekât ve vitir kıldırdığını rivayet etmiştir. Dahası, bu hususta sahabe efendilerimizin fiili icması vardır. Nitekim teravih namazı Hanefî, Şafiî, Hanbelî mezheplerine göre yirmi rekâttır. Malikî mezhebinde ise yirmi ve otuz altı rekât olduğu şeklinde iki görüş vardır; yirmi rekât olduğu fikri daha yaygındır. Binaenaleyh, çok yaşlı ve hasta kimseler, sadece sekiz rekâta güç yetirebiliyorlarsa, hiç olmazsa o kadarını eda etmeli; ama gücü ve kuvveti yerinde olan mü'minler teravih namazını mutlaka yirmi rekât olarak ikame etmelidirler.
Ulema, teravih namazını Kur'an-ı Kerîm'i en az bir kere hatmederek kılmanın sünnet, birden fazla hatimle ikame etmenin ise bir fazilet olduğunu belirtmişlerdir. Selef-i salihîn, Ramazan boyunca teravihte Kur'an'ın hepsini okumuş veya okuyan birinin arkasında namaz kılmışlardır. Ne var ki, daha sonraki dönemlerde cemaatin durumu nazar-ı itibara alınarak, teravih namazını insanları camiden uzaklaştırmayacak bir şekilde kıldırmanın daha uygun olduğu görüşü ağırlık kazanmıştır.
Teravih namazı kılınırken, ister kısa sureler okunsun isterse de hatim takip edilsin, ayetlerin tertil üzere okunması ve namazın da tadil-i erkâna riayet edilerek kılınması/kıldırılması gerekir. Yoksa yarış yapar gibi çok süratli bir şekilde ayetleri okumak, rükû ve secdeleri verip veriştirmek kat'iyen doğru değildir. Maalesef, son senelerde halk arasında "jet imam" tabir edilen kimseler türemiştir; teravih namazının ciddiyetine ve sıhhatine dokunacak manzaralar sergilenmektedir. Mü'minler, bu hususta temkinli davranmalı; teravih namazında ayetlerin tertil üzere okunmasına ve tadil-i erkânın gözetilmesine dikkat etmelidirler."
Evet, işin ehli noktayı koyuyor. Dolayısıyla teravih kılmamanın ya da sekiz rekâtla iktifa etmenin (yaşlılık ve hastalık haricinde) hiçbir mazereti kalmıyor. Şimdiden Ramazan-ı Şerif'inizi tebrik ediyor, en güzel şekilde değerlendirmeye bizleri muvaffak kılmasını Rabb-i Rahîmimizden niyaz ediyorum.
SÜLEYMAN SARGIN - ZAMAN