Beyazıt Camii eski imamlarından Niyazi Baysal, yoksulların doyduğu, komşuların birbirlerini iftar sofralarında ağırladığı, herkesin biraz daha anlayışlı olduğu Ramazan'ın manevi atmosferinden çıkarılarak yeme içme ve eğlence ayı gibi algılanmaya başlandığını söyledi. RAMAZAN FESTİVAL GİBİ ALGILANIYOR On bir ayın sultanını Rio Karnavalı gibi festival havasında kutlama anlayışının giderek yaygınlaştığını belirten Baysal, "Ramazan da dejenere oluyor. İbadet, Allah'e yönelme, yadımlaşma, açları doyurma ayı olmaktan çıkarılıyor. Medyanın da etkisiyle sanki yiyip içme, türkü söyleyip hoplayıp zıplama zamanı gibi algılanmaya başlıyor. Bizim ecdadımız ashabı kiramın yaptığını örnek alırdı. Bizim de elimizden geldiği kadar Ramazan ayında ashabı kiramı örnek almamız gerekir" dedi. ORUCU HANGİ AMAÇLA TUTTUĞUNUZ ÖNEMLİ Oruç tutmanın bazıları tarafından sadece yeme ve içmede farkılık gibi algılandığını da belirten Baysal Hoca, "Allah oruç tutan insana her türlü maddi ve manevi faydayı sunar. Sıcakta orucunu tutan insana 30 bin kat daha sevap vardır. Peygamber Efendimiz (sav) 'Oruç tutan insanlar için iki tür sevinç vardır' diye buyurmuştur. 'Birincisi öldüğünde herkes ağlarken o sevinir çünkü orucunu bırakmamıştır. İkincisi iftar saati sevinir. Sabretmiştir.' Biz oruç tutarken öncelikle bu mükafatlar için ve tabii ki Allah rızasını gözetmeliyiz. Elbette orucun vücuda, ruha yararları vardır. Ama zayıflayacağım diye oruç tutulmaz. Bu Ramazan'ın ruhuna aykırıdır' diye konuştu. KARPUZLAR KUYUYA İNDİRİLİRDİ Baysal "Eskiden Ramazanlarda ayrı bir tat vardı. O zamanlar büyüklerimiz ve ailemiz Ramazan'a bir ay kala hazırlıklarını yaparlardı. Yufkalar hazırlanır, tarhanalar yapılır, yiyecek ve içecekler temin edilirdi. Buzdolabı yok diye karpuz ve sular kuyulara indirilirdi. 7-8 yaşındaki çocuklara yarım gün oruç tutturularak alışmaları sağlanırdı. Büyükler küçüklere şefkat duyar küçükler saygı gösterirlerdi" dedi. ÇOCUKLARA ORUCU SEVDiRMEK GEREKiR Ramazan ayının çocukların dini eğitimi için de fırsat olduğunu anlatan Beyazıt Camii eski imamlarından Niyazi Baysal, "Yarım gün oruç tutarak sabretmeyi öğrenirlerdi. Ramazan'ın manevi ortamında, iftar sofralarında, anne babaları ya da dedeleriyle birlikte gittikleri sohbetlerde hem sosyalleşirler hem de dinlerini yakından tanırlardı" diye konuştu. YENİ ŞAFAK