Kur'an dinliyor muyuz?
Kur'an'ı okumak kadar dinlemek de önemlidir. Kur'an-ı Kerim'i hem okuma hem de dinleme mevzuunda değişik seviyeler, farklı duyuş ve hissedişler vardır.
Hak rızasına ulaştıracak bir okumada, okuyan insan her şeyi nazarından silip sadece Allah'a müteveccih olmalı; dinleyenler de, ses ve nağme kime ait olursa olsun, Kur'an'ın kendisini, İlahi Kelam'ın mana ve muhtevasını dinlemeye çalışmalıdır. Okunan, Allah'ın kelamıdır; onu Ruhanîler de dinler, melekler de. Kur'an'ı istenen seviyede dinleyebilmek için de, okuyan kim okursa okusun, önce onu zihnen ortadan kaldırmak ve tamamıyla okunan ayetlere, Allah'ın kelamına yönelmek gerekir. Peygamber Efendimiz, kendisine okuyan Cibril-i Emin de olsa, o hava içerisinde ve bütün bütün mana ve muhtevaya müteveccih olarak ta'zimle ve saygıyla dinlerdi.
Bizler de kulaklarımızın farklı seslerle kirlendiği günümüzde Kur'an'ın her bir harfinin içimizdeki bir karanlığı aydınlatacak mumlar misali olduğunu düşünelim; onu dinlerken manevi yaralarımızdan şifa bulduğumuz hissi ve heyecanıyla dinleyelim. Evimizde, arabamızda, teybimizin haznesinde her daim bir Kur'an kaseti bulunduralım. Arabamızı çalıştırdığımızda yola Kur'an'la çıkalım, evimize girerken de bizleri Kur'an nağmeleri karşılasın.
ZAMAN