Hapishanelerin son yıllarda giderek kötüleştiği, mahkumların birçok insani haktan mahrum bırakıldıkları, ayrımcılığa maruz kaldıkları ya da yeterli hizmeti alamadıkları yapılan haberlerde ve sosyal medya paylaşımlarında aktarılıyor.
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Aralık 2020'de kendilerinin danışma hattına gelen yüzlerce şikayetle ilgili bir rapor hazırladı.
82'si kapalı ve 48'i açık olmak üzere toplamda 130 farklı hapishaneden gelen şikayetleri derleyen CİSST, mahkum ve yakınlarıyla alakalı bilgileri ise gizli tuttu.
Koronavirüs döneminde mahkumların başlıca sorunları hijyen, beslenme, sağlık hakkına erişim.
Hapishanelerin genel durumuna bakıldığında en çok gelen şikayetler koronavirüs salgını sonrası koğuşların yeterli derecede dezenfekte edilmemesi, kalabalık sebebiyle koğuşlarda temiz hava akışının sağlanamaması, hapishanelerde havalandırmaların keyfi olarak geç açılması, kaloriferlerin yeterince yanmaması, bazı hapishanelerde infaz koruma memurlarının sayım sırasında sosyal mesafeye uymaması ve maske takmaması gibi konular.
Mahkumlar sabun, dezenfektan ve çamaşır suyu gibi temel temizlik malzemelerine ulaşmakta zorluk çektiklerini belirtirken, bazı hapishanelerde ücretsiz dağıtılan temizlik malzemeleri bazı yerlerde ücretle satılıyor.
Birçok cezaevinde banyo ve tuvaletler oldukça kirli ve sular sık sık kesiliyor. Banyo yapmak için verilen sıcak su da oldukça yetersiz.
Beslenme konusundaki şikayetler ise yemeklerin kalitesizliği, hijyenik olmaması ve miktar bakımından yetersiz oluşu. Bu sebeple birçok mahkum gıda ihtiyacını kantinlerden karşılıyor. Kantinlerde çeşit az ve fiyatlar pahalı. Önceden yemeklerde karbonhidrat ve et dengesi sağlanırken, şimdilerde pilav ve makarna gibi yiyeceklerin ağırlıklı olarak verildiği gelen şikayetler arasında. Birçok mahkum verilen yemeklerin doğrudan çöpe gittiğini belirtiyor. Bazı hapishanelerde 15 kişilik koğuşlara 10 adet meyve dağıtılıyor ve maddi durumu yetersiz mahkumlar kantinden takviye olarak meyve ve sebze alamıyor.
Sağlık konusunda yaşanan sıkıntılar, bazı hapishanelerde revire doktorların gelmediği, hasta olan mahkumların gerekli ilaçları alamadığı, koronavirüs belirtileri gösteren mahkumların test olamadıkları, bazı hapishanelerde hastane randevularının iptal edildiği, ameliyat tarihi gelen mahpusların randevularının da hastane sevklerinin yapılmaması sebebiyle ertelendiği şeklinde sıralandı.
Ödemiş, Elazığ, Diyarbakır gibi şehirlerde yer alan cezaevlerinde kalan Mehmet Salih Filiz, Deniz Yıldırım, Abdulsamet Durak ve Mehmet Emin Özkan gibi kanser ya da kalp krizi geçirmiş mahkumların yeterli tedaviyi göremedikleri ve bu sebeple de durumlarının giderek ağırlaştığı raporda yer aldı.
Vücudunda yüzde 87 oranında fonksiyon kaybı olan Mehmet Emin Özkan tek başına bakımını üstlenemiyor. Aynı koğuşta yer alan oğluysa daha önceden babasının bakımını üstlenirken kendi isteği dışında başka bir hapishaneye sevk edilmiş. Özkan şimdiye kadar 5 kalp krizi ve 4 anjiyo geçirmiş ve ailesi mahkumun durumuyla ilgili haber alamıyor. Pandemi sürecinde, risk grubunda olan ve hiçbir tedavisi yapılamayan, Özkan’ın Adli Tıp Kurumu başvurusu da reddedilmiş.