Eski Galatasaray Başkanı Ünal Aysal ile Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim arasındaki mesajların yayınlanmasıyla ilgili davada sanık olan Rasim Ozan Kütahyalı, yurt dışında doğum gününü kutladığı gerekçesiyle duruşmaya gelmedi. 

İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanıklar Ünal Aysal ve Rasim Ozan Kütahyalı katılmadı. Tarafların avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada, Kütahyalı’nın avukatı Levent Demir, müvekkilinin yurt dışında olduğu için katılamadığını, mümkünse celse arasında ifade vermek istediklerini söyledi. Hakimin ‘Neden?’ diye sorması üzerine Avukat Demir, Kütahyalı’nın doğum günü olduğunu ve Yunanistan’da iki günlük rezervasyon yaptırdığını açıkladı. 

Bunun üzerine söz alan Fatih Terim’in avukatı Rezan Epözdemir, “Bizim müvekkilimiz Türkiye futbol direktörü, yoğun çalışması, programları oluyor. Buna rağmen gelip ifadesini verdi. Sanıklar ise hep celse arasıda ifade vermek istiyor. Bir nebze makul talep ama bizim de duruşmalarımız var. Zaten sanık bir programda ’30 Nisan’da duruşmaya gitmem kardeşim’ dedi. Yasalarımıza göre doğum günü duruşmaya gelmeme nedeni olamaz. Bu bize mahkemeye saygısızlıktır. Yakalama kararı çıkarılmasını talep ediyoruz.” dedi. 

Hakim de Kütahyalı’nın avukatına “Keşke daha önce söyleseydiniz. Karşı tarafa da uygunsa duruşmayı önceye alabilirdik. Hoş ve şık olmadı.” diye konuştu. 

Kütahyalı’nın avukatı Demir de, “İlla celse arasında dinlenelim demiyoruz. Mümkünse celse arası yoksa bir daha ki duruşmada hazır ederiz.” ifadelerini kullandı.

Duruşmada daha sonra mesajların yayınlandığı programda yorumcu olan eski hakem Ahmet Çakar tanık olarak dinlendi. Mahkeme, Çakar’a Aysal ile Terim ilişkisini ve Kütahyalı’nın bu mesajları nereden almış olabileceğini sordu. 

Çakar, programda mesajlar yayınlandıktan sonra reklam arasında Kütahyalı’ya bu mesajları nereden aldığını sorduğunu belirtti. Çakar, “Nereden aldığını söyleyemeyeceğini söyledi. Birkaç hafta sonra kendimle ilgili bir soruşturmada ifadeye gelmiştim. Savcı bana bu olayla ilgili de tanık olarak dinleyeceğini söyleyince olayın büyüdüğünü anladım. Ben tekrar Rasim’i aradım, savcının dediğini söyledim ve mesajları nereden aldığını sordum. ‘Söylemem’ dedi. Baba oğul gibiyiz bu mesajları Aysal’dan mı aldın diye sordum. Çocuğunun üzerine yemin ederek Aysal’dan almadığını söyledi.” şeklinde konuştu.

Hakim, Kütahyalı’nın bu mesajlara nasıl ulaşmış olabileceğini sordu. Çakar, “4 ihtimal var. Ya Aysal verdi, ya Terim verdi, ya illegal yollardan telekulak gibi elde etti ya da Aysal veya Terim’in yanındakilerden temin etti. 5. ihtimal yok.” cevabını verdi. Çakar, program yapımcılarının alt yazı ile ‘mesajları veren Galatasaraylı yöneticileri biliyoruz’ anlamında ifade geçtiklerini kaydetti. Çakar, Kütahyalı için, “Zaman zaman kantarın topuzunu kaçırıyor” dedi. 

Çakar’a bu mesajların ne önemi olduğunu soran hakim, ‘Aysal ulaşmak istiyor, Terim cevap vermiyor, bu nedenle Galatasaray'dan gönderilebilir’ amacıyla mı yayınlandığı iddiasını da sordu.

Aysal ve Terim arasındaki mesajların iki arkadaşın birbirine gönderdiği ‘nasılsın iyi misin’niteliğinde mesajlar olduğunu söyleyen Çakar, “Terim’in cevap vermemesi üzerine sanki aralarında soğukluk varmış gibi, Terim çalıştığı kulübün başkanını dikkate almıyormuş gibi bir izlenim doğuyordu. Ben mesajların içeriğinden bu izlenimi almadım ama toplumda özellikle basında böyle bir izlenim doğdu. Kaldı ki ben bu mesajların yayınlanmasını fazla önemsememiştim. Kendimle ilgili soruşturmada savcı, bu olayla ilgili şahit olarak dinleyeceğini söyleyince işin büyüdüğünü anladım.” dedi. Çakar, mesajların Terim, Galatasaray'dan gönderildikten sonra yayınlandığını da kaydetti.

İfadesinden sonra Çakar’a avukatlar soru sordu. Terim’in avukatı Epözdemir, programda ‘tapeler yayınlanacak az sonra’ denildiği süreçte reklam arasında Kütahyalı’ya neyle ilgili tapeler olduğunu sorup sormadığını sordu. Çakar, “Aysal-Terim arasındaki görüşmelere ilişkin olacağını anladım ama içeriğini bilmiyordum. Sormuş da olabilirim hatırlamıyorum.” diye konuştu.

Avukat Epözdemir, tapelerin yayınlanmasından önce Terim’in görevine son verildiğini, mesajlar yayınlanarak Terim’in işine son verilmesinin haklı olduğuna zemin oluşturmak amacıyla mı yayınlandığı konusunda Kütahyalı’nın beyanı olup olmadığını sordu. 

Yoğun program temposu bulunduğunu, bu nedenle ayrıntıları hatırlamadığını belirten Çakar, “Ayrıca Terim’in görevine mesajlardan dolayı değil Milli Takım ile anlaştığı için son verildi. Galatasaray'da kulübe de onay vermişti. Hem Galatasaray'ı hem Milli Takımı çalıştıracaktı.” ifadelerini kullandı. 

Çakar’a sonraki bir programda Kütahyalı ile aralarındaki diyalogu hatırlatan Epözdemir, “Siz Aysal ile Kütahyalı arasındaki ilişki hakkında bilgi vereceğinizi söylüyorsunuz. Kütahyalı ‘beni satma’ ifadesini kullanıyor. Bu ifade ile sanki bildiklerinizi anlatacaktınız da engellemeye çalışıyor. Bu konudaki çelişkinin nedenini soruyoruz.” dedi. 

Çakar, “Bu soruya cevap vermek istemiyorum. Terim 30 yıllık dostum, itibar kaybına uğramasını istemiyorum. Konumuzla da ilgisi yok.” şeklinde konuştu. 

Terim’in avukatı mahkemeden, Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) Terim ile Milli Takım’ın ne zaman anlaşma imzaladığının, Galatasaray yönetiminin onayı olup olmadığının sorulmasını talep etti. 

Hakim ara kararlarını açıklamadan önce Kütahyalı’nın avukatına, “Kütahyalı sürekli göz önünde olan biri. Yakalama kararı çıkarmayı yakıştıramıyorum. Bir daha ki duruşmaya gelmezse yakalama çıkartacağım.” uyarısında bulundu.

Mahkeme, Kütahyalı’nın bir daha ki duruşma hazır edilmesine, gelmemesi durumunda yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi. TFF’ye Terim ile anlaşmanın ne zaman yapıldığının ve Galatasaray yönetiminin onayı olup olmadığının sorulmasını kararlaştıran mahkeme, mesajların yayınladığı programın sunucusu ve tanık olarak çağrılan ancak gelmeyen Ertem Şener’in zorla getirilmesine hükmetti.

Aysal’ın Terim’e gönderdiği mesajları Kütahyalı televizyon programında yayınlamıştı. Terim’in şikayeti üzerine Aysal ve Kütahyalı hakkında dava açılmıştı. Önceki duruşmada savunmasını yapan Aysal, mesajları Kütahyalı’ya kendisinin vermediğini savunmuştu.