Dava sürecinde suçunu itiraf ettikten sonra tanık olarak eski Halkbank Genel Müdürü Mehmet Hakan Atilla’nın yargılanmasında çok önemli itiraflarda bulunan Reza Zarrap’ın, dava sürecinin 8’inci yılına girilirken, cezasının açıklanacağı karar duruşmasının hala yapılmamış olması dava sürecinde akılları karıştıran en önemli soruların başında geliyor.
Reza Zarrap davasında 2019 yılından itibaren sanık olarak yargılanan Halkbank’la ilgili davada ise dört yıl geçmesine rağmen bankanın ABD’de yargılanıp yargılanmayacağı sorusunun cevabı hala devam eden yargı sürecinde cevap bekliyor.
Dava dosyasında kaydı yok ancak SBK ABD’de serbest
ABD’de Türkiye’yi yakından ilgilendiren diğer bir dava da Sezgin Baran Korkmaz’ın Utah eyaletinde devam eden yargı süreci. Kara para aklamaktan suçlanan, bulunduğu Avusturya’dan hem Türkiye hem de ABD’nin yargılanması için kendi ülkelerine iadesini istediği Korkmaz konusunda sıkı bir mücadele yaşanmıştı. Avusturya Adalet Bakanlığı, suçun ABD’de işlenmiş olması, aklandığı iddia edilen kara paranın da Amerikan hazinesine ait olması gerekçesiyle tercihini ABD’den yana kullanmıştı.
Tutuksuz yargılanan ve New York’ta olduğu iddia edilen Korkmaz’ın 2024 yılının Nisan ayında mahkeme karşısına çıkması bekleniyor. Korkmaz’ın yargılandığı davayla ilgili dosyalar arasında ne şartla tutuksuz yargılandığı ya da kefalet karşılığında mı tutuksuz yargılanacağıyla ilgili herhangi bir resmi belge yer almıyor.
2023 yılında Reza Zarrap davasında beş yeni gizli dosya daha eklendi
Türkiye’de olduğu kadar Amerikada’da da medyanın gündeminde olan Reza Zarrap davasında 2023 yılında beş ayrı gizli dosya işleme konuldu. Reza Zarrap davasındaki gizli dosya sayısı 50’yi aştı. 80 yaşını geride bırakan davanın hakimi Richard Berman, geçtiğimiz yıllarda bazı dosyalarda gizlilik kararını kaldıracağını ifade etmiş olsa da 2023 yılında hiçbir dosyadaki gizlilik kararını henüz kaldırmadı.
Reza Zarrap davasında yapılan işlem sayısı 2023 yılında 726’ya ulaştı. 2023 yılında, 28 Mart’ta bir, 18 Temmuz’da bir, 5 Ekim’de iki ve son olarak 8 Kasım’da bir dosya davaya gizlilik kaydıyla eklendi.
Halkbank ABD’de yargılanacak mı?
2019 yılında Reza Zarrap davasına sanık olarak eklenen Halkbank davasında 2023 yılında önemli gelişmeler yaşandı. Halkbank, bir alt seviyedeki temyiz ve federal mahkemenin Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası (FSIA) kapsamında bankanın yargılanabileceğine hükmetmesi sonrasında ABD’nin en yüksek mahkemesi olan Anayasa Mahkemesi’ne alt mahkemelerin kararını bozması talebiyle başvurdu.
ABD Anayasa Mahkemesi, Halkbank’ın Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası (FSIA) kapsamında yargılamadan muaf olduğu iddiasını kabul etmese de bankanın içtihat hukuku kapsamındaki itirazının bir alt mahkemede yeniden değerlendirilmesine hükmetti.
Halkbank davası böylece, 2023 yılında bir kez daha öncesinde aleyhine karar veren İkinci Bölge Temyiz Mahkemesi’ne geri döndü.
Halkbank, İkinci Bölge Temyiz Mahkemesi’ne savunmasıyla ilgili sunduğu dilekçede, bankanın yüzde 91’inin Türkiye Cumhuriyeti Varlık Fonu’na ait olduğu, bankanın Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası’ (FSIA) kapsamına girdiği ve bu nedenle ABD’de yargılanamayacağı görüşünü yineledi.
Halkbank, davanın aleyhlerine sonuçlanması halinde hem bankalarının hem de Türkiye’nin zarar göreceğini öne sürdü. Banka, ABD’nin aleyhlerine hazırladığı iddianamede yer alan suçlamalarla ilgili eylemlerin Türkiye'de, Türk egemenliğinin sınırları içinde gerçekleştiğini belirterek “Bu dava, nihai olarak başarılı olursa, Halkbank'ın faaliyet kabiliyetini zayıflatacak, aynı zamanda Türkiye’ye doğrudan zarar verecektir” ifadesini kullandı.
İkinci Bölge Temyiz Mahkemesi yargıcı Debra Ann Livingston, Halkbank’ın daha önce 11 Aralık’ta yapılacağı açıklanan temyiz duruşmasını savcılığın talebiyle ertelediğini açıkladı.
Halkbank’ın temyiz duruşması 28 Şubat 2024 tarihinde New York’taki İkinci Bölge Temyiz Mahkemesi’nin bulunduğu Manhattan’da yapılacak.
“Üç davanın ortak yanı hukuki teamüllerin dışına çıkılması”
Türkiye’yi ilgilendiren üç davayı da başlangıçlarından itibaren yakından izleyen New York Barosu avukatı Cahit Akbulut, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, benzerlikler taşıdıklarını söylediği her üç davada da hukuki taammümlerin dışına çıkıldığına dikkat çekti.
Akbulut, sekiz seneden beri süren Reza Zarrap davasında mahkemenin henüz bir karar veremediğini belirterek, “Amerika’da suçlu bulunup da cezası kesilmeyen ender davalardan biri haline dönüştü. Resmi dosyasından takip ettiğimiz kadar bu yıl da (2023) dahil olmak üzere Reza Zarrap davasına içinde ne olduğunu bilmediğimiz birçok yeni gizli dosya ekleniyor. Ama cezasının kesilmemesi ve sıklıkla serbest kaldığı yönünde beyanlar ve görüntülerle karşılaşıyoruz. Şu ana kadar izlediğimiz ilginç davalardan bir tanesi” dedi.
SBK davasıyla ilgili de görüşlerini paylaşan Akbulut, “Sezgin Baran Korkmaz’ın da apar topar Amerika’ya getirilmesi, uzun süre hapis istemiyle yargılanmasına rağmen yine resmi kayıtlara yansımayan bir şekilde serbest kaldığını görüyoruz. Bunun yanısıra Halkbank davası da bir türlü sonuçlanmıyor. Dört yılı aşkın bir süredir Halkbank’ın ABD’de yargılanıp yargılanamayacağı hukuki açıdan Anayasa Mahkemesi de dahil olmak üzere belirlenmeye çalışılıyor. Halkbank davası, Anayasa Mahkemesi’ne gidip döndükten sonra şimdi bir alt temyiz mahkemesinde görülüyor. Her üç dava birbirinden ilintisiz görünse bile birbirleriyle bağlantılı olarak hareket ettiğini düşünüyorum’’ dedi.
“Bu davalar siyasi bir gücün kontrolünde”
Avukat Akbulut, “İnanmamak istesem de bu davaların siyasi bir gücün kontrolünde yönetildiğini düşünüyorum. Bu davalar nedeniyle Türkiye’ye bir baskı yaratıldığını ya da yaratılacağını tahmin ediyorum. Bu yüzden bu davalarla ilgili hukuki sürecin devam edeceğini düşünüyorum” dedi.
Daha önce Türkiye ve Amerika Dışişleri Bakanları arasındaki görüşmelerde Halkbank davasının da masada olduğunun resmen açıklanmasının bu davaların siyasileştiğinin en büyük göstergesi olduğunu belirten Akbulut, “Ben de davaların hukuki olarak devam etmesine inanmak istesem de yaşananlar bu yönde düşünmemi engelliyor. Sekiz senedir Reza Zarrap suçlu bulunmasına rağmen cezası verilmiyor. Bu durumu başka türlü izah etmemiz mümkün değil” dedi.