Ortak zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra bir süre önce Arap Ligi'ne yeniden dönen Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi katıldı.
Filistinlilere yönelik "barbarca savaşı kınadığını" vurgulayan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, "Güvenlik Konseyi ve uluslararası toplumun İsrail'in aleni uluslararası hukuk ihlallerine son vermekte başarısız olduğunu ortaya koyan insani bir felaketle karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.
Zirveye katılan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da konuşmasında kalıcı ateşkesin sağlanmasının önemine işaret etti. Erdoğan, "Acil olan birkaç saatlik fasıla değil, kalıcı ateşkestir. Birleşmiş Milletler Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, İsrail saldırılarına 4 saat ara verme kararının alaycı ve zalimce olduğunu ifade ediyor. Biz de söz konusu karara aynı şekilde yaklaşıyoruz. Ayrıca insani yardımlar, kesintisiz ve sürekli olarak gerçekleştirilmelidir" diye konuştu.
Kalıcı barışın sağlanması ve korunması için yeniden 1967 sınırlarına işaret eden Erdoğan, "Gündeme getirdiğimiz uluslararası barış konferansının bunun için en uygun zemini sağlayacağı kanaatindeyiz" dedi. Tesis edilecek barışın korunması için garantörlük dahil gerekli gayreti göstermeye hazır olduklarını ifade eden Erdoğan, "Kalıcı barış, sadece Filistinlilerin değil, İsrail halkı dahil olmak üzere tüm bölgenin huzur ve esenliğini temin edecektir" diye konuştu.
Gazze'nin yeniden ayağa kaldırılması için İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde bir fon kurulması gerektiğini söyleyen Erdoğan, "Türkiye olarak Gazze’nin inşa ve ihyasına her türlü desteği vermekten imtina etmeyeceğimizin bilinmesini isterim" dedi. Erdoğan ayrıca Mısır'a destek çağrısı yaparak Refah Sınır Kapısı'nın sürekli açık tutulmasını sağlaması gerektiğini ifade etti.
Abbas'tan ABD'ye: İsrail'in saldırganlığını durdurun
Filistin Özerk Yönetim Konseyi Başkanı Mahmud Abbas da Filistinlilerin "soykırım savaşıyla" karşı karşıya olduğunu belirterek ABD'yi İsrail'in "saldırganlığını" durdurmaya çağırdı.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ise Avrupa Birliği ve ABD'nin terör örgütleri listesinde yer alan Hamas'tan övgüyle bahsederek "İsrail'e direnmekten başka yol yok, Hamas'ın İsrail'e gösterdiği direniş için Hamas'ın ellerini öpüyoruz" diye konuştu.
İsrail ise Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını bugün de sürdürdü. İsrail, "teröristleri barındırdığı" gerekçesiyle tepkilere rağmen hastane bölgelerini hedef alıyor. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, Cumartesi günü yaptığı açıklamada elektriği kesilen Şifa Hastanesi'nde oksijen ve ilaç sıkıntısı yaşandığını, 39 bebeğin hayatının tehlikede olduğunu duyurdu. Hastanede görev yapan bir doktor İsrail'in saldırısı sonucu hastenenin büyük hasar aldığını ve binada yangın çıktığını aktardı. Hastane personelinin çoğunluğunun hastaneden ayrıldığını söyleyen doktor, hastanenin artık faal durumda olmadığını ve operasyonların askıya alındığını söyledi. İsrail ise hastaneye düzenlenen saldırıdan Hamas'ın sorumlu olduğunu iddia ediyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Cuma günü yaptığı açıklamada kıyı bölgesindeki 36 hastaneden 20'sinin işlev dışı olduğunu belirtmişti. Hâlâ faaliyet gösteren hastanelerin ise yakıt sıkıntısı nedeniyle yalnızca temel işlemleri gerçekleştirebildiği belirtiliyor.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı'nın verdiği bilgilere göre, İsrail'in saldılarında ölenlerin sayısının 11 bini geçtiği, ölenlerin yüzde 40'ının çocuk olduğu ifade ediliyor.