Yayınladığı videoda süreci detaylı bir şekilde anlatan Altıntaş, Revna Demirören’in kendisini arayarak “Sizden rica ediyorum bu haberi yapmayın. Yapacaksanız da lütfen çocuğun ismini ve detayları kapatalım” dediğini öne sürdü.
Demirören'den 'Eylem Tok' sansürü: Muhabiri arayarak haberin yayılmasını engellemek istediDemirören'den 'Eylem Tok' sansürü: Muhabiri arayarak haberin yayılmasını engellemek istedi
Altıntaş, açıklamalarında "Revna Demirören, ‘Rojda Hanım merhaba, ben Revna Demirören. Gazeteciliğinize saygım sonsuz, etik değerlere çok önem veriyorum ama bu çocuk benim çocuğumun arkadaşı, psikolojisi hiç iyi değil. Sizden rica ediyorum bu haberi yapmayın. Yapacaksanız da lütfen çocuğun ismini ve detayları kapatalım’ dedi" ifadelerini kullandı. Revna Demirören'in daha sonra kendisini Facetime üzerinden İlker isimli şoförünün telefonundan aradığını öne süren Altıntaş, "Ekran görüntüsü aldım, patronun bizi aramayacağını düşünen istihbarat şefime gönderdim. Daha sonra bana, haberin yayımlanmayacağı bildirildi" ifadelerini kullandı.
Bu süreçte, baba Bülent Cihantimur’a ulaşmaya çalıştığını da aktaran Altıntaş, Cihantimur’a gönderdiği mesajdan sadece 10 dakika sonra Revna Demirören’in şoförü olduğu söylenen “İlker” tarafından arandığını ve “haberi yapmaması gerektiği”nin söylendiğini söyledi.
Altıntaş, olayın devamını şöyle anlattı:
“Bu süreçten sonra 3 Mart’ta beni İlker denen kişi neden aradı, patron neden araya girdi? 3 Mart günü Murat Kurum bir basın toplantısı vardı, oraya gittik. Çok kalabalıktı, beni İlker denen kişi tekrar aradı. Ve dedi ki ‘Rojda Hanım merhaba, Revna Demirören yanımda ve sizinle konuşmak istiyor. İstihbarat şefim beni arayanın patronlar olduğunu inanmadığı için ben de artık inanmamaya başladım, Bülent Cihantimur’un yakınları haberi durdurmaya çalışıyor olabilir diye düşünmeye başladım.
Revna Demirören dedi ki, ‘Rojda Hanım merhaba, ben Revna Demirören. Gazeteciliğinize saygım sonsuz, etik değerlere çok önem veriyorum ama bu çocuk benim çocuğumun arkadaşı, psikolojisi hiç iyi değil. Sizden rica ediyorum bu haberi yapmayın. Yapacaksanız da lütfen çocuğun ismini ve detayları kapatalım’ dedi. Ben de dedim ki, ‘Ben sizin Revna Demirören olduğunuza inanmıyorum.’ Bu tavrım tamamen istihbarat şefimin bir patronun bizi aramayacağını düşündüğünden dolayıdır.
Bana ‘Nasıl inandırayım’ dedi, ben de ‘Görüntülü arayın’ dedim. Beni Facetime üzerinden Revna Demirören yine İlker denen kişinin telefonundan aradı. Ekran görüntüsü aldım, patronun bizi aramayacağını düşünen istihbarat şefime gönderdim. Daha sonra bana, haberin yayımlanmayacağı bildirildi. Ben genç bir muhabir olarak bu haberin üzerine gitmemem gerektiğini, başımın belaya gireceğini, ailemle ilgili sorunlar yaşayacağımı kendime defalarca tekrar ettim.
"Neden bunu dedim. Ben Revna Demirören’in fotoğrafını istihbarat şefime attıktan sonra bana tekrar telefon geldi. İlker aradı beni ve ‘Rojda o fotoğraf başka bir yere gönderilmeyecek. Revna Hanım istemiyor’ dedi ve suratıma kapattı. Bana hiç söz hakkı bile vermedi. Ben orada nasıl tehlikeli insanlara bulaştığımı anladım. Eve geldim ailemle konuştum, konuyu kapatmam gerektiğini bu insanlara gücümüzün yetmeyeceğini söylediler.”