Yaptığı olay haberler ve yayınladığı gizli belgelerle bilinmeyenleri gün yüzüne çıkaran, söylediği her şeyi belgeleri ile ortaya koyan bu sayede haberleri Türkiye’de ve dünyada ilgi ile takip edilen gazeteci yazar Mehmet Baransu yeni çıkacak kitabı hakkında ilk açıklamalarını gazeteobjektif.com adlı internet sitemize yaptı. Ancak sorularımıza cevap vermeden önce bir uyarı yapmayı da ihmal etmedi.. Çok zor sorular sormayın teybinizi Hanefi Avcı gibi fırlatabilirim. Onun gibi teyp kırmayayım… SORU:İkinci kitabınızın hazırlıklarını yaptığınızı duyduk.Kitabınızın konusu ne olacak?Bu kitabı yazmaya ne zaman karar verdiniz? MEHMET BARANSU: Kitabımın konusu “Hanefi Avcı'nın yazamadıkları”. Ben bu kitapta Hanefi Avcı’nın yazamadıklarını yazarak kamuoyunun Hanefi Avcı'yı bir de benim ağzımdan dinlemesini istedim. Kitabımın ismi ''Mösyö''. Hanefi Avcıyla ilgili bir kitap. Bir haftaya kadar çıkmış olacak. On bir yıl önce tuttuğum bir nottan yola çıkarak yazmış olduğum bir kitap. 1996 yılından bu yana ajandalarıma baka baka yazmış olduğum bir kitap. Aslında bir telefon numarasından (Hanefi Avcı’nın sahte belgelerle dinlediği bir askere ait bir numara) yola çıkarak bu kitabı yazdım. SORU: Neden Hanefi Avcı ile ilgili bir kitap ve bu kitapta Hanefi Avcı ile ilgili bilmediğimiz neler var? MEHMET BARANSU: Ben Hanefi Avcıyı samimi bulmadım. Ona da bunu röportaja gittiğimiz zaman söyledim. Dedim ki ''Kitabında bir çok iddialar da bulunuyorsun, cemaatçi diye birilerini suçluyorsun, bu işleri cemaat yaptı diyorsun ve bunun gibi bir çok iddiada bulunuyorsun.'' Ancak kitabında bu iddialarla ilgili hiç belgeye yer veremiyorsun dedim.. Bu da korkunç bir şey. Hanefi Avcı'ya, benim en çok kızdığım ikinci nokta ise Dink cinayeti çözülmüştür, Danıştay cinayeti çözülmüştür demesi oldu.Bu cinayetlerin arkasında hiç bir şey yok diyor. Yani Danıştay cinayeti başörtüsü sebebiyle yapılmıştır diyor. Dink Cinayetini ise Ogün Samast’ın kafasına göre gidip, öldürdüğü yani tek başına işlediği bir cinayetmiş gibi göstermeye çalışıyor. Bunu kim diyor ? Hanefi Avcı gibi çok önemli görevlere gelmiş istihbaratçılık yapmış, bir isim diyor. Şimdi Hanefi Avcı böyle bir söylemde bulunduğu zaman ben ona derim ki; “Bir dakika dur. Hayır öyle değil”. İşte benim eleştirim bundan dolayıdır. Bence Hanefi Avcı doğruları söylemiyor. Aslında O çok karanlık bir adam. Kamuoyunun bildiği gibi birisi değil. Ancak zamanında Avcı çok güzel bir şey yapmış. Medyanın her kesiminden tanıdık dostlar edinmiş. Onlarla iletişimini iyi kurmuş, diyaloğunu devam ettirmiş. Bu ilişkileri sayesinde kamuoyunda bir kahraman gibi gösterilmiş. Ben şuna inanamıyorum. Belgelerini ortaya koyarak kitap veya haber yapıyorum ancak birileri yok ıslak imza, yok parmak izi falan diyerek itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Sonra ıslağını ortaya koyuyorum, yok efendim makine ile atıldı diyorlar. Hanefi Avcı ise bir şeyler iddia ediyor hiç ortaya belge koymuyor ancak söylediklerini aynı çevreler doğru kabul ediyorlar.Bunu yapan gazeteciler veya gazeteler Avcı ile olan ilişkilerinden dolayı onu bir kahramanmış gibi gösteriyorlar. Yani kitabımda Hanefi Avcı ile ilgili şimdiye kadar duyulmamış, yazılmamış, ortaya konulmamış, bilinmeyen bir çok şey olacak. Kitapta olan ve ispatladığım kısa bir şey söyleyeyim. Hanefi Avcı hapse gireceğini biliyordu ve bu nedenle suçu cemaate atmaya çalıştı. gazeteobjektif.com