Yılda 15 milyar dolar fırsatı

İ.İ.B (İstanbul İhracatçı Birlikleri) Başkanı Sn. Zekeriya Mete ile olan röportajımızın bu hafta 2. Bölümü'nü yayınlıyoruz.

Yılda 15 milyar dolar fırsatı

Bakan yardımcılıkların nasıl olması gerektiği, yılda 15 milyar dolar ek gelir nasıl elde edilebilir gibi konuları ilk kez Samanyoluhaber.com'a açıklayan Zekeriya Mete Bey'den öğrenilecek çok şey var. Röportajın 1.Bölümü çin tıklayın Röportaj: Sarper Erkılınç BU TEMPO İLE ÇOK ZOR, TEMPOMUZU ARTIRMAMIZ LAZIM Zekeriya Bey, hükümetin belirlediği 2023 yılı 500 milyar dolar ihracat hedefi var sizce bu mümkün mü? Elbette mümkün ama bu rakamı yakalamak için çok çalışmak lazım fakat bu tempo ile bahsi geçen rakamın yakalanması çok zor. Belki de Sn. Başbakan bu durumu gördüğü için bakan yardımcılığı görevini gündeme getirdi. Kendi memleketim olması hasebiyle yaklaşık bir ay boyunca Devlet Bakanımız Sn.Hayati Yazıcı'nın seçim çalışmalarını takip ettim ve şu kanaate vardım; ''Şahsi problemlerle, ufak tefek sorunlarla bakanları yormamak lazım, bu türlü sorunlarla yerel yönetimlerin ilgilenesi lazım. Bakanların daha makro projeler üretmesi gerektiği için bu türlü mikro problemlerle uğraştırmamak lazım onları. Çünkü vakitleri çok kıymetli ve bu nokta da bahsettiğimiz bakan yardımcılığı görevi çok önemli'' DÜNYACA ÜNLÜ FUAR TÜRKİYE'YE GELİYOR İ.İ.B (İstanbul İhracatçı Birlikleri) ihracatın artması ve belirtilen rakamı yakalamak için neler yapıyor ve yapacak? Dünya markası bir fuarı Türkiye'ye getirmeye çalışıyoruz ve bu konuda fuarın tarihine kadar bir çok noktada mutabakata vardık fakat fuarın ismi noktasında bizim olmazsa olmaz dediğimiz bir isim var bu yüzden Almanlar şu an bu konuyu düşünüyorlar ve bu belirsizlik ortadan kalktığında inşallah bu fuarı ülkemizde gerçekleştireceğiz. T.İ.M (Türkiye İhracatçılar Meclisi) Başkanımız da sağ olsunlar destek olacaklarını belirttiler,Sn. Bakanımızın da destek olacağını düşünüyoruz ve aslında herkesin destek vereceğini düşünüyoruz bu konuya. Türkiye'nin bacasız sanayisini ön plana çıkarmak lazım ve inanın ki fuarcılık çok önemli bir iş kolu. Burada turizmi, ticareti ve çok yönlü bir çok sektörü ihya edebilirsiniz. Bu fidanları, tohumları ekmemiz gerekiyor çünkü yüz binlerce insan geliyor. Mesela gittiğimiz ülkelerde bir yenilik gördüğümüzde ne yapabiliriz, ülkemize nasıl taşıyabiliriz diye düşünüyor projeler geliştiriyoruz. Onlarda buraya geldiklerinde Türkiye'nin tarihi, kültürü vs. bir çok noktada alacaklarını alıyorlar. Bunların yanında tabi ki yurtdışı iş gezileri, ikili iş görüşmeleri, heyet ağırlamaları ve sektörel çalışmalarımızda mevcuttur. BÜROKRATİK ENGELLERDEN KURTULMAMIZ LAZIM Başkanım, peki Türk ihracatçısının önündeki engeller nelerdir ve bu engeller nasıl kaldırılacak ? Bürokratik engellerden kurtulmalıyız ve bence bu engelleri çıkartanların oralardan uzaklaşmaları için bakan yardımcılıkları bir değil iki tane olmalı. Bu insanlarında özel sektörden olması lazım. Bir fıkra vardır bilirsiniz, Hoca eşekten düşmüş ve sakatlanmış, çevresindekiler hemen bir doktor çağıralım demişler ama hoca hayır demiş, bana eşekten düşmüş birini getirin. Sanırım derdimizi en güzel bu fıkra özetler. YILDA 15 MİLYAR DOLAR CEBİMİZDE KALABİLİR Türki ihracatçısı lojistik anlamda coğrafi konumunu çok etkili kullanamıyor. Hayati Yazıcı Bey geçtiğimiz ay açıkladı bazı konuları. Biz kendisine sıkıntıları anlatıyoruz ve sağ olsunlar onlarda bizi dikkatlice dinliyorlar ve hemen uygulamaya geçiyorlar, her derdimize çözüm üretmeye çalışıyorlar. Türkiye'nin lojistik bir üs olması için adımların çok hızlı atılması lazım. Ben size çok basit rakamlarla anlatayım durumu. Türkiye'nin yaklaşık 130 milyar dolar ihracatı, 160-170 milyar dolar da ithalatı var ve bu da ortalama 300 milyar dolar ediyor. Normalde bir nakliye maliyetini ortalama yüzde 5 diye kabul ederseniz bir çok arkadaşımız ürünleri fob yada cif alır. İhracatı yaparken fob ithalatı yaparken cif diyor. Halbuki biz bunu terinse döndürebilirsek, yani biz malı alırken Türk forwarderleri , brookerleri kullanabilirsek en az yüzde 5 nakliyeden katma değer ülkemizde kalır. Yani bu da yıllık 15 milyar dolara tekabül eder. Bunu ilk kez size söylüyorum. İlgililerin bu durumu çok iyi analiz ederek incelemesi gerekli. Nakliye maliyetlerinden doğan avantajların ülkemize katma değer olarak kalması için biz elimizden gelen bütün desteği vermeyi hazırız. Türkiye ihracatının yüzde 35-40'ını İstanbul yapıyor. Bu bütün sektörlerin ortalamasıdır. Türkiye'nin ihracatı buradan geçiyor. Görüyorsunuz bir çok tır geçiyor ve bu tırların bir çoğu da eski ve tehlikeli. Lojistiğimizin yeniden yapılandırılması lazım. Birde sağlık sertifikalarından ayda 1-2 gün kaybediyoruz. Zaten bu konunun izinleri bize verilmiş ama biz ikinci kez yine izin almak zorunda kalıyoruz. Halbuki ikinci kez izin alınması yerine sadece kontrol durumu yapılsa ayda iki gün kaybetmeyeceğiz buda yılda 24 güne tekabül eder ve biz 1 yılda 1 ay eksik ihracat yapmış oluyoruz. Bu bürokratik engeller kaldırılmalı ki 500 milyar dola hedefine daha hızlı yürüyebilelim. BAKAN YARDIMCILARI ÖZEL SEKTÖRDEN OLMALI Siyaset ve ticaret ilişkisi üzerine neler söylemek istersiniz, sizin siyasilerden beklentileriniz nelerdir Türk ihracatının gelişmesi adına ? Siyasi ilişkiler iyi gelişmezse ülkeler arasındaki ticari gelişmeler de iyi yürümez. Siyasi ilişkiler ne kadar iyi giderse ticaretimizde o kadar gelişiyor.İhracatımızın bu noktaya gelmesindeki katalizörler şunlardır; ihracatçılarımız, iyi geliştirilen siyasi ilişkiler ve Türk okullarının etkisi. Sokakta size selam veren esnaftan mı alışveriş yaparsınız yoksa size araksını dönen esnaftan mı alışveriş yaparısınız ? Eski Türkiye ile yeni Türkiye'nin farkı bu. Komşuluk ilişkileri dendi, hükümetin açılım politikaları dendi ve dolayısıyla dünyanın en ücra köşesine kadar siyasi ilişkiler geliştikçe ticaretimiz de gelişmeye başladı. Ekonomi ile siyaseti birbirinden ayırmanın mümkünatı yok. Hayatında bir ürün satmamış, risk almamış insanların bu durumu anlamaları çok zor. Türkiye'nin ihracat sıçraması Rusya ile başladı ve biz bu süreçlerde çok risk aldık bu günlere geldik. Şimdi siz getirin bu durumları hiç bilmeyen, risk almayan, yüz binlerce, milyonlarca, doların hesabını dahi yapmamış, hiçbir üretim planlamasında bulunmamış bir insanı getirip bu koordinasyonun başına koyun. Buradan başarı beklenmemeli. Ay sonunu bekleyen, maaşını bekleyen insanlarla milyon dolarlık, milyar dolarlık projelerin akışı sağlanamaz. Hedef 500 milyar dolarsa bu noktada ciddi düşünmek lazım ve ben Sayın Başbakanın çok doğru adımlar attığını görüyorum. Bu bakan yardımcılıkları da inşallah sivil - özel kuruluşlardan oluşturulur ve bizi anlayan insanlar oralarda bulunur.
<< Önceki Haber Yılda 15 milyar dolar fırsatı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER