"Her şey Allah'ın (c.c) ilhamı. Twitter'da bir takipçim bana şöyle sormuştu. 'Siz hangi felsefeden bahsediyorsunuz, hayatınızda hiç Sokrat okudunuz mu?' Cevabım şu olmuştu: 'Ben Sokrat'ın okuduğunu okudum.' Düşünmek lazım, Sokrat neyi okumuştu? Elbette kafa yoruyoruz iletişime ama şunu asla unutmuyoruz, her şey ama her şey Allah'ın ilminin bir sonucu." (Serdar İnan - İnanlar Yönetim Kurulu Başkanı – Samanyoluhaber.com özel röportaj 1. Bölüm) Serdar Bey, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz ? TUSKON’un başarısının arkasında herkesin bildiği gibi gidilen ülkelerdeki Türk Okullarının ciddi bir katkısı var. Okullar aracılığı ile referans olunan firmalar burada ülkemizin refere firmaları ile görüşüyor ve ciddi iş bağlantıları yapıyorlar. Ortada adımları çok önceden atılmış ve planlanmış bir süreç var. TUSKON yapmış olduğu her yurtdışı organizasyonunda fahri temsilcisi konumundaki okulların çok büyük desteğini arkasına alıyor ve haliyle bu derecede bir network’e sahip olunca da başarı kendiliğinden geliyor. Peki sizin TUSKON bünyesinde bulunan iş dünyası kuruluşlarından hangileri ile irtibatınız var? Biz özellikle İSİAD (İstanbul Sanayici ve İşadamları Derneği), İŞHAD (İş Hayatı Dayanışma Derneği) ve İGED (İstanbul Genç İşadamları Derneği) çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Gelecek hafta İSİAD’ın geleceğini oluşturmak için kurulan İ.G.K (İstanbul Girişimciler Kulübü) bünyesinde bulunan kendi işlerinin sahibi genç ve girişimci arkadaşlarla bir kahvaltıda buluşacağız. Çalışmaları yakinen takip ediyor ve her platformda takdirlerimizi belirtiyoruz. Geçtiğimiz günlerde Cevahir Hotel’de bir sunumunuz vardı sanırım İnanlar ve inşaat sektörü ile ilgili olarak? Evet biraz önce bahsi geçen 3 güzide işadamları kuruluşumuzun üyeleri ile buluştuk. Öngörülerimizi ve İnanlar İnşaatı konuştuk. Bu tarz toplantılar iş dünyamız için çok önemli ve verimli toplantılardır. Bir araya gelmek ve birliktelik ruhunu sürekli canlı tutmak gerekli. Hayat bir öğrenim süreci ve her alanda her birimizin birbirimizden öğreneceği çok şey olduğunu düşünüyorum. Sosyal medyayı çok yakından takip eden bir insan olarak Türkiye’de interaktif platformların, daha doğru interaktif haberciliğin geleceğini nasıl görüyorsunuz? İnteraktif habercilik, interaktif platformlar geleceğimiz demeyeceğim çünkü artık bugünümüz olmuş durumdalar. Gazetelerin ertesi gün çıkacak haberlerine siz bir önceki gün internetten ulaşabiliyorsunuz. Öncelikle bu çok önemli bir konu. Teknoloji, hız ve iletişim çağındayız. Kendine göre farklı komplikasyonları olabilir ama artıları çok fazla. Daha önce de bahsettiğim gibi iletişim çağında müşteri ya da okur kim olursa olsun en önemli konu daha fazla insana daha hızlı bir şekilde ulaşmak. Bunu en iyi ve en kaliteli şekilde yerine getiren mecralar bir adım öne çıkacaklar. Konuşmalarınızda sürekli Allah’ın esmalarının insanlar ve toplumlar üzerindeki tecellisine vurgu yapıyorsunuz. Ülkemizde neler yapmalı sizce, hangi esma bizde tecelli ediyor? Her şey Allah’tan olduğu için her şeyde ve herkes de O’nun esmaları tecelli eder. İnsanlar kendileri üzerinde hangi esmanın tecelli ettiğini öğrenmek isterlerse önce kendi kabiliyetlerine ve iç dünyalarına bakacaklar. Milletimizin esmasına gelince onun ismini de okurlarımıza bırakmak lazım. Geçmişimiz, tarihimiz bize bu konuda çok şey öğretiyor. Nasıl davranmamız gerektiğini, nasıl hareket etmemiz gerektiğini öğretiyor. Esma da burada gizli işte... Bu kadar hızlı ilerleyen gündemi sosyal medya aracılığı ile takip ediyorsunuz. Peki interaktif mecralarda hangi haber sitelerini takip ediyorsunuz? Hemen hemen bütün haber sitelerini inceliyorum. Habere ulaşmak bildiğiniz gibi bir tık ötenizde. Samanyoluhaber.com takip ettiğimiz önemli mecralardan biri. Bunun dışından söylediğim gibi hemen hemen bütün portalları takip ediyorum. Tekrarlıyorum, bugün ve gelecek burada… İş dünyamıza vermek istediğiniz son bir mesaj var mı acaba ? Çalışmak çok önemli bir meziyet. Sürekli aktif ve hareket halinde olmak lazım. Duran insanların, duran firmaların kazanacakları ya da kurgulayacakları bir gelecek yok. Kurumsallaşmaya azami önem vermek lazım. Ülkemizdeki firmaların önemli bir eksikliği bu. Dünya ile mücadele etmeyi, rekabet etmeyi planlıyorsanız fikirleriniz, duruşunuz ve icraatlarınız da o ölçüde büyük ve tutarlı olmalı. Genç girişimcilik de sonuna kadar desteklenmeli. Bu anlamda İSİAD çatısı altında kurulan İ.G.K (İstanbul Girişimciler Kulübü) fikrini çok orijinal ve gelecek adına atılmış değerli bir adım olarak görüyorum. Röportaj: Sarper Erkılınç