Rus elçinin katili bakın kimin müridiymiş!
Avukat S.Ö. ile Mevlüt Mert Altıntaş’ın Türkiye'de selefiliği yayan Nurettin Yıldız’ın sohbetlerinde tanıştığı saptandı.
Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre polis S.B., 17 Temmuz’da evlenip evden ayrılınca yalnız kalan Altıntaş, S.Ö.’nün yanına taşındı. Bu üç ismin, Etlik ve Batıkent’te bir evde, Hacı Bayram Camisi’nde Nurettin Yıldız’ın sohbetlerine katılmaya devam ettikleri saptandı.
S.B., suikast saatinden kısa süre önce Altıntaş’ı arayarak evine davet etti. Altıntaş, “Önemli bir işim var, gelemem” diyerek telefonu kapattı.
Katil polisin sohbetine katıldığı Nurettin Yıldız’ın basına yansıyan açıklamalarından bazıları şöyle: “Allah ile aramızı açan üç sebep; ‘cinsel şehvet, mal ve evlat.’ Kız çocukları cehennem kadar risktir. 6 yaşındaki çocukla evlenilebilir. Çalışan kadın, fuhuşa hazırlık yapan sürece destek olmuş oluyor.”
AİLEDEN SUİKASTÇI PROFİLİ: TV BİLE İZLEMEZDİ
Yakın bir akrabası, Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’u vuran Mevlüt Mert Altıntaş’la ilgili detayları anlattı. Son zamanlardaki değişiminin ailenin de dikkatini çekmeye başladığını söyleyerek, “Fotoğraf çektirmeyi, sosyal medyayı, televizyonu açmayı dahi sevmeyen bu çocuk nasıl oldu da bu kadar kamera, fotoğraf makinesi, televizyon önünde gözünü kırpmadan bu suikastı yaptı bize çok tuhaf geldi” dedi.
DENİZE BİLE GİRMEDİ
Akrabası, küçüklüğünden bu yana Altıntaş’ı yakından tanıdığını ifade ederek şöyle devam etti: “Hatta Kuşadası’na denize girmeye gittiğimizde bizimle fotoğraf bile çektirmezdi. Ama son geldiğinde denize bile girmemiş. Hatta artık televizyon dahi açtırmıyormuş evde. Bu değişimi biraz evdekilerin tuhafına gitmiş. ‘Amma değiştin’ diye de çıkışmışlar. 6-7 aylık bir süreç olduğunu sanmıyorum. Son 2-2.5 yılında yani mesleğe girdikten sonra böyle değiştiğini düşünüyoruz. Bizim bildiğimiz kadarıyla bir kız arkadaşı yoktu.” Mevlüt Mert Altıntaş’ı tanıyan herkes o gece televizyonlarda gördüklerinde inanamadıklarını anlatıyor. Yanında büyüdüğü dedesinin Kemalpaşa mahallesindeki komşuları, “Annesine en son yazın gördüğümde, ‘Hamdiye abla senin oğlanla konuşsak da nasıl polis oldu. Bizimkilere de yol gösterse’ diyorduk. Ama şimdi ‘İyi ki düşmemiş önlerine’ diyoruz” diyor.
Hürriyet dahil medya El Nusra ve Türkiye'deki IŞİD zihniyetiyle yavaş yavaş yüzleşirken Hande Fırat ve Murat Yetkin'in Rus elçi suikastini Cemaat'e yıkmaya çalışan operasyonel yazıları ise basın tarihine kara bir leke olarak geçti.