Aynı zamanda Moskova Devlet Üniversitesi Felsefe Kürsüsü başkanlığını da yürüten Guseynov, şiddet ve nefretten beslenen güçlerin bu tür insanları terörizmle suçlamasının normal olduğunu kaydetti. Etik ve ahlaki değer üzerine çok sayıda bilimsel çalışma yapan Rus bilim adamı, “Tarih boyunca bu şekilde olmuştur. Şiddetten beslenenler, buna karşı çıkanları ötekileştirir. Mücadelelerinde haklı olduğunu ispat etmek için Gülen’i terörle suçluyorlar. Bakınız, barışçıl söylemleri ile bilinen Mahatma Gandi ve Martin Luther King’i de öldürdüler. Bu doğaldır. Bu yol kolay bir yol değil. Şiddetsizlik yolunda ilerleyenler, şiddeti araç olarak görenlerin saldırısına uğrar. Kimileri şiddet ve ayrıştırmayı iktidarları için bir araç olarak görüyor.” değerlendirmesinde bulundu.
SADECE TÜRKİYE DEĞİL, DÜNYA İÇİN DE ÇOK ÖNEMLİ
Gülen’in büyük bir çaba içinde olduğunu, bir millete öğretmenlik yaptığını belirten Rus akademisyen, “Bence doğruluğuna inandığı bir işi yapıyor. Bu onun inancı. Anladığım kadarıyla başka türlü davranması da mümkün değil. Gülen, şiddeti reddeden önemli bir âlim. Leo Tolstoy’u, Gandi’yi ve Martin Luther King’i tanıyoruz. Japonya’da da Daisaku İkeda var. Bu insanlar kendi kültürünü ve yaşamını ele alarak şiddetsizliği savunuyor. Şiddetsizliği savunan, bu fikri yaşama taşıyan ve eğitimle bunu uygulamaya çalışan bir insanın Türkiye’de ortaya çıkması sadece Türkiye için değil, tüm dünya için büyük önem arz ediyor.” dedi.
İNSANLIĞIN SORUNLARI BARIŞÇIL ÇÖZÜLEBİLİR; BOMBALARA GEREK YOK
Türkiye’nin Osmanlı Devleti ile uluslararası alanda tanındığını, askeri alandaki başarıların hatırlandığını ifade eden Guseynov, “Şimdi Türkiye’de bir âlim çıkıyor ve İslamiyet’in şiddete karşı olduğunu yorumluyor. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Nerede olursa olsun, hangi alanda olursa olsun bu fikre tutunmak lazım. Bu çok ayrı bir hayat tarzıdır. İnsanlık tarihinde şiddetsizlik, şiddetten daha fazla. İnsanlığın karşı karşıya olduğu sorunlar için barışçıl çözümler aramak lazım. İnsan mantıklı bir varlık. Konuşarak, tartışarak, argümanları ortaya koyarak çözebiliriz. Uçaklarla bombardımana gerek yok.” ifadelerini kullandı.
HAKİMİYET KURMA ANLAYIŞI, ŞİDDETİ BESLER
Ülkeler arasında sorunların şiddetle çözülemediğinin ispatlandığını, küreselleşmeyle birlikte kültürel ve dini alanlarda büyük sorunların ortaya çıktığını ifade eden Guseynov, “Bazı ülkeler ve kültürler hakimiyet kurmak istiyor. Güç ve şiddete yöneliyor. Şu an bu durum çok daha tehlikeli olmaya başladı. İleri teknoloji ile tüm insanlığı yok edebilirsiniz. Çeşitliliğin içinde var olmayı öğrenmemiz gerekiyor. Kurulacak ilişkilerle her milletin ve kültürün gelişimine imkân tanınacak. Ancak bu durumda gelecekten bahsedebiliriz. Kardeşlik, eşitlik ve adalet gibi sözleri hatırlamak lazım.” tavsiyesinde bulundu.
Bir milletin başka bir milletin hakimi olamayacağını ifade eden Rus bilim İnsanı, “Bir kültür de başka bir kültürün hakimi olamaz. İnsanlar kendi aralarında bölünerek, bir tarafı diyor ki ‘ben iyiyim, o ise kötüdür. Demek ki ben iyiliğin ve hakikatin temsilcisi olarak, emredebilirim.’ İşte şiddetsizlik böyle tutuma karşıdır. Şu anda durum öyle ki, insanlar, şiddetsizlik fikrinin yüce bir fikir olduğunu anlıyorlar. Ama bu fikri kabul ederek hayata geçirmeye hazır değiller. Kafalarında var; ama kalplerinde yok.” şeklinde konuştu.
Rusya Bilimler Akademisi Felsefe Enstitüsü ve Moskova Devlet Üniversitesi Felsefe Kürsüsü Başkanlığı yapan Prof.Dr. Abdüsselam Guseynov, 1939’da Dağıstan’da dünyaya geldi. Etik ve ahlaki değer üzerine çok sayıda bilimsel çalışma yapan Rus bilim adamının “Altın Kurallar” isimli eseri İngilizce, Almanca ve çok sayıda yabancı dile çevrildi.