Bakanlık tarafından yayınlanan yazılı açıklamada, Bati ülkelerine karşı da sert ifadeler yer aldı. Rusya Dışişleri Bakanlığı “Rusya’ya düşman olan AB ve NATO ülkeleri, Avrupa Konseyi’nin ve Avrupa’daki ortak insani ve yasal alanın yıkımını sürdürmek için Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ndeki mutlak çoğunluklarını kullanıyor” dedi.

Bakanlık, olayların geri dönüşü olmayan bir noktaya doğru ilerlediğini vurguladı. Rusya’nın uluslararası hukukun “Amerika Birleşik Devletleri ve uyduları” tarafından ayaklar altına almasını ve Batı’nın kendi emellerine göre “kurallara dayalı bir düzen” ile değiştirmesini kabul etmeyeceğinin altını çizdi.

Açıklamada “Rusya, NATO ve onun itaatkar AB takipçileri tarafından, Avrupa’nın en eski örgütünü Batı’nın üstünlüğü hakkında vaaz vermek ve gösteri yapmak için başka bir platforma dönüştürme kampanyasına katılmayacak” denildi.

Rusya’nın bu hamlesi, Bakanlar Komitesi’nden çıkabilecek ve Moskova için aşağılayıcı olabilecek bir ihraç kararından kaçınmak için alınmış gibi görünüyor. Zira, özellikle artan sivil can kayıplarıyla birlikte Rusya’nın Avrupa Konseyi’nden çıkarılması ihtimali gittikçe kuvvetleniyordu.

“Geçici bir karar” olarak Rusya’nın temsil haklarının askıya alınmasından bu yana Avrupa Konseyi yetkililerinden neredeyse her gün işgali kınayan ve Rusya’dan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Konseyi değerleri kapsamında hareket etmesini isteyen açıklamalar geliyordu.

Rusya’nın Avrupa Konseyi’nden çekilmesi ile birlikte, Rusya artık Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Konseyi Statüsü ile bağlı olmayacak. Bu da artık Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Rusya’ya karşı dava açılamayacağı anlamına geliyor. Ayrıca, Rusya idam cezasını yasaklayan sözleşmeye taraf olmadığı için, idam cezası Rusya’da yeniden gündeme gelebilir.