SAMANYOLUHABER.COM- MOSKOVA
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Ocak ayı sonunu kapsayan Afrika ülkeleri turu devam ediyor. Lavrov, benzer bir Afrika turuna geçtiğimiz yaz aylarında da çıkmıştı.
Rusya’nın bir bütün olarak Afrika ülkelerine ilgisi yeni değil. Ancak kıta dışı aktörlerin Afrika ülkeleriyle kurduğu ilişkiler ve güç mücadelesi son yıllarda artıyor. Özellikle Çin ve AB ülkeleri yoğun ziyaretler yapıyorlar.
Afrika önceliği olan bu ülkelerin bakanları, mevkidaşlarıyla hem ikili hem de bölgesel işbirliğine giriyorlar. Gittiği yerlerde Ukrayna savaşını da gündem yapan Lavrov, Kiev’e destek olan Batılı güçleri çalışmaları artırmakla suçladı.
Rusya Bilimler Akademisi Doğu Araştırmaları Enstitüsü Uzmanı Grigory Lukyanov, Lavrov’un Afrika turunu değerlendirdi.
“Lavrov'un ilk kez ziyaret edeceği Eritre, yalnızca BM Genel Kurulu'ndaki destekle değil, aynı zamanda Sovyet dönemindeki karmaşık ilişkiler tarihiyle de birbirine bağlı. Çünkü Moskova, ülkenin Etiyopya içinde kalmasına yardımcı oldu. Şimdi olası Rusya-Eritre işbirliğinin temeli, Rusya'nın bir bütün olarak Afrika pazarlarına potansiyel bir "giriş noktası" olarak Afrika Boynuzu'nun stratejik bölgesine karlı ekonomik nüfuz etme olasılığıdır." Yorumunu yaptı.
Lukyanov, büyüyen Etiyopya ekonomisinin, Eritre'nin bağımsızlığını kazanmasından sonra kaybettiği Kızıldeniz'e erişmesi gerektiğini ve Katar'ın arabuluculuğuyla iki ülkenin daha önce uzlaşma anlaşmaları imzalamayı başardığını belirtiyor. “Başta yaptırım uygulanan Eritre'nin ortağı Katar olmak üzere Arap ülkeleri ve ülkeyi Yemen'de askeri operasyonlar yürütmek için üs olarak kullanan BAE, ona ve çevre ülkelere yatırım yapıyor, gelişmesiyle ilgileniyorlar. Amerika Birleşik Devletleri, özellikle Rusya ve Çin (ki Çin’in zaten komşu Cibuti'de bir deniz üssü var) dışında Kızıldeniz bölgesinde yeni oyuncular var” diyor.
Lukyanov, Rusya’nın Asya, Güney Asya ve Afrika ülkelerine yönelmesinin yeni gelişen jeopolitik olaylarla alakalı olduğunu ve Rusya'nın bölgedeki konumunu güçlendirmekle son derece ilgilendiğini belirtiyor. “2019-2021'de yapılan hazırlıklar boşuna değil. O zamanlar Kızıldeniz'deki, Sudan'daki Rus deniz üssüyle ilgili müzakereler yapıldı. Çünkü bu iki noktadaki varlığı Moskova'nın jeopolitik konumunu güçlendiriyor ve Rusya için garantileri oluşturuyor.”
Uzman, ayrıca bu bölgelerde Rus diplomasisinin, yalnızca zorlu iç siyasi sıkıntılarla değil, aynı zamanda ABD ve AB baskısının etkisi altında olduğunu belirtiyor.