ARİF ASALIOĞLU
Rusya uzay çalışmalarına hız verdi. Bu yılın sonuna kadar uzaya 100'den fazla uydu ve farklı araçlar göndermek hedefler arasında. Başbakan Yardımcısı ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Denis Manturov, 2024 yılında ülkenin uzaya 123 uydu fırlatacağını duyurdu. Hazırda ise Rusya'da şu anda 240'tan fazla uydu bulunuyor. Manturov, "2024 yılında, yerli yörünge takımyıldızını oluşturmak için 20'den fazla uzay aracı zaten fırlatıldı. Bu yıl sonuna kadar 100'den fazla uzay aracının daha fırlatılması planlanıyor" dedi.
Başbakan Yardımcısı ayrıca, Start-1M dönüşüm fırlatma aracının 2026 yılında, Amur-LNG adlı yeniden kullanılabilir metan roketinin ise 2030 yılında fırlatılmasının planlandığını ifade etti. Manturov, 2025 yılında Vostok uzay istasyonunda Ay ve Mars'a uçuşlar için süper donanımlı bir roket oluşturulmasının başlanacağını da belirtti. İlk uçuş testlerinin 2033 yılında yapılması planlanıyor. Bu projenin uygulanması için yaklaşık 600 milyar ruble (yaklaşık 6.5 milyar dolar) tahsis edileceğini de ekledi.
Rusya uzayda nükleer santral planladı, ABD alarma geçti
Uzay çalışmalarını daha verimli şekle sokmak için geçtiğimiz sene, Ekim ayında Devlet Başkanı Putin’in katıldığı kapsamlı bir toplantı yapıldı. İşte bu toplantıda ilk defa “uzayda nükleer santral” kurulması detaylı şekilde ele alındı. Putin, Sanayi ve Ticaret Bakanı Denis Manturov'un sunumuyla, "Rusya'nın uzay gücünün egemenliğini güçlendirmeye yönelik ulusal proje" hakkında detayları inceledi. Bunun üzerine Putin, uzayda nükleer santral kurulmasına özel önem verilmesi gerektiğini vurgulayarak, projenin zamanında finanse edilmesi gerektiğini belirtti.
Bu ulusal proje kapsamında, nükleer enerji taşıma modülleri oluşturulması, gelecek vaat eden fırlatma araçlarının geliştirilip üretilmesi ve Rus yörünge istasyonunun inşa edilmesi planlanıyor. Manturov'un sunumunu dinledikten sonra, Putin, Başbakan Birinci Yardımcısı Andrei Belousov ve Başbakan Mihail Mişustin'e konuyla ilgili öncelikleri belirleme talimatı verdi. Putin'in RSC Energia roket ve uzay şirketinde yaptığı bu toplantıda bir dizi kararlar da alındı: Her hafta birkaç Marathon uydusunun montajı için bir konveyör oluşturulması; Berkut uzay aracının seri üretimine yönelik proje üzerinde çalışmayı artırmak; Yaroslavl Radyo dalgaları fabrikası ve uydular için ekipman üretimi bu kararlar arasında.
Putin, "Temel olarak yeni mesleklerin ortaya çıkmasını da hesaba katarak, uzay sektöründeki eğitimin her düzeyini iyileştirmeyi amaçlayan rekabetçi çözümler sağlamak gerekiyor" dedi. Uzay sektöründe başarı olmadan kalkınmanın mümkün olmadığına vurgu yapan Putin, bir ülkenin dünya sahnesindeki yüksek statüsünün, ülkenin uzay teknolojisi alanındaki başarısına bağlı olduğunu söyledi. Bu gelişmeler üzerine 15 Şubat'ta Beyaz Saray yetkilileri, Kongre üyeleriyle "ulusal güvenliğe yönelik ciddi bir tehdit" hakkında kapalı bir brifing düzenledi. Tartışmalar, Rusya'nın uydu karşıtı bir sistem geliştirmesiyle ilgiliydi.
Uzaya nükleer silah yerleştirmeme önerisini Rusya veto etti!
Bundan olsa gerek, ABD ve Japonya uzayda nükleer silah kullanılmamasına ilişkin tasarıyı BM Güvenlik Konseyi'ne getirdi. Rusya, BM Güvenlik Konseyi'nde yapılan oylamada, bu karar tasarısını veto etti. 15 ülkeden 13'ü tasarıya destek çıkarken, Çin oylamada çekimser kaldı. Kararın metni sekiz maddeden oluşuyor; bunlardan biri yörüngeye fırlatılmak üzere tasarlanmış nükleer silahların geliştirilmesinin, bu tür silahların gök cisimlerine yerleştirilmesinin ve uzaya başka herhangi bir şekilde yerleştirilmesinin yasaklanmasını içeriyor.
Nükleer silahların yörüngeye yerleştirilmesi yasağı, 114 devletin (Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri dahil) taraf olduğu 1967 Uzay Anlaşması'nda yer aldı. Ancak belgede bu tür silahların geliştirilmesine ilişkin bir yasak yoktu. Kararda aynı zamanda Dış Uzay Anlaşmasını imzalamamış BM ülkelerine de anlaşmaya katılma çağrısı yapılıyor.
Rusya’nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitry Polyansky, ABD'nin, Rusya ve Çin'in uzaya başka herhangi bir silah konuşlandırılmasının reddedilmesine ilişkin önerdiği hükmü karar metnine dahil etmeyi reddettiğini söyledi. Bu nedenle Rusya ve Çin desteklemedi. Ve yine ona göre Amerikalı yetkililer ve müttefikleri, nükleer olmayan gelişmiş uzay silahları fırsatını kendileri sürdürmek istiyorlar. Rusya Dışişleri Bakanlığı ise Japonya ve ABD'nin girişimlerini ve revizyonlarını dikkate alarak kendi karar taslağını yakın zamanda sunacağını bildirdi.
Sputnik’ten Vostok’a başarılı çalışmalar
Rusya’nın uzay çalışmaları çok eskiye dayanıyor. RSK Energiya, uzay araçları ve uzayda kullanılan çeşitli malzemeleri kurumsal olarak üreten ilk şirket. Çalışmalarına 1940’lı yıllarda Sovyetler döneminde başladı. Sonrasında ise, 16 Mayıs 1946'da Savunma Bakanlığı'na bağlı Jet Silahları Arge Enstitüsü, NII-88 kuruldu. Sergey Korolyov, enstitüye bağlı Özel Tasarım Bürosu 1 veya OKB-1'in başına getirildi. Büro, Sovyetler'in kıtalararası balistik füzesi R-7'yi, uzaya çıkan ilk uydu Sputnik-1’i, uzaya ilk insan Yuri Gagarin’i taşıyan Vostok uzay gemisini tasarladı. Yuri Gagarin 12 Nisan 1961'de işte bu Vostok uzay aracı ile Dünya yörüngesinde turunu tamamladı. Böylece uzaya çıkan ilk insan olmayı başarmış oldu ve bu başarısıyla birlikte uzay çağını başlattı.
Devamında ise Rus Uzay Araştırmaları Enstitüsü ya da eski adıyla SSCB Bilimler Akademisi Uzay Araştırmaları Enstitüsü 15 Mayıs 1965 tarihinde kuruldu. 11 Ocak 1960’da kurulmuş olan Yuri Gagarin Kozmonot Eğitim Merkezi daha sonra bu enstitü bünyesine alındı. Rusya uzay çalışmalarında paket programlarda geliştirdi. Aslında Vostok programı bunlardan bir tanesi. Sovyetler birliği zamanında insanlı uzay uçuş programıdır. Önce gizli başlatıldı, kamuoyuna uzun süre bilgi verilmedi. Vostok uzay aracı, Zenit casus uydusu, Vostok roketleri ve R-7 kıtalarası balistik füzeler başarılı gizli çalışmalar olarak tarihe geçti.
Sonuç olarak uzay, herkese ait olan hiçbir devletin egemenlik kuramayacağı bir alan olarak uluslararası antlaşmalarda belirtilir. Soğuk Savaş döneminde ABD-SCBB rekabeti uzayı stratejik bir alan olarak önem kazanmasına neden olmuştur. Günümüzde küresel rekabet ABD ve Çin-Rusya arasında yoğun bir şekilde yine devam etmekte. Dünya üzerinde gerçekleşebilecek bir savaşta, uzaydan dünyaya müdahalede bulunmak ve dünyadan uzaydan yönlendirilen silah sistemlerini, haberleşme uydularını devre dışı bırakabilmek, uzayda üstünlük kurabilmek, tehditleri caydırabilmek ve karşı koyabilmek, Ulusal Savunma açısından askeri güç unsurlarından biri olarak görülmektedir. Devletler arasında uzay, bir savaş alanı olarak değerlendirildiğinde bu alandaki hâkimiyet dünyada askeri güç liderliğini ve savaşların kazananı da belirleyecek bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Rusya ise bütün bilgi birikimini kullanarak bu yarışta geri kalmak istemiyor. Hatta belli seviyede Çin ile hareket ediyor. İşte bir sonraki yazımızda bu konuya değinerek, detaylara gireceğiz.