Açıklamada, insani felaket riskine ve İdlib'deki durumun zorluğuna işaret edildi.

"İdlib’deki gerilimi azaltma bölgesinde durum hala çok zor. Bölgede militanların terör eylemleri nedeniyle insani bir felaket yaşanması riski yüksek. Heyet Tahrir el Şam ve onunla bağlantılı oluşumların eylemlerini arttırması Rusya ve Suriye’nin bölgedeki gerginliği düşürmeye yönelik çabalarına engel oldu." denilen açıklama, Rus Savunma Bakanlığı Ulusal Savunma Kontrol Merkezi Başkanı Mihail Mizintsev ve Suriye Şehircilik ve Çevre Bakanı Hüseyin Mahluf tarafından imzalandı.

İdlib'de silahlı militanların saldırıları sebebiyle 150'den fazla sivilin hayatını kaybettiği kaydedildi.

Suriye ordusu kritik önemi haiz M5 Otoyolu'nu ele geçirirken, militanların çekilirken geride bıraktığı çok sayıda silah da rejim güçlerinin eline geçti. 

Silahların batı menşeli olduğu belirtilirken, Türkiye'nin desteklediği grupların Halep, İdlib ve Hama'daki geçiş noktalarına giden yolları kapatırken, kimi yerlerde patlayıcıların döşendiği belirtildi. 

Açıklamada Birleşmiş Milletler'in (BM) bölgesel birimlerinin Rukban kampında kalmaya devam eden göçmenlerin tahliyesine yönelik planı uygulamayıp, planın sürekli çeşitli bahanelerle ertelenmesinin büyük endişe uyandırdığı da kaydedildi.

Sputnik'in haberine göre, göçmenlerin tahliyesini ertelemek için en son "2019 yılında kamptan ayrılan kişilerin Suriye güvenlik güçleri tarafından tutuklandığı" şeklindeki yalan bilginin doğrulanmasına ihtiyaç duyulduğu bahanesi kullanıldığı da iddia edildi.

Bu iddianın Batılı sivil toplum kuruluşları tarafından yayıldığı kaydedilen açıklamada, BM temsilcilerinin ocak ayında, kamptan geçmişte tahliye edilen kişilerle konuşup böyle bir sorun yaşamadıklarına ikna olabildiği bilgisine yer verildi.