Kuzey Buz Denizi'nin uzantısı olan Barents Denizi'nde yanan Rus denizaltısıyla ilgili muamma sürüyor. Rus basını, 14 askerin ölümüyle sonuçlanan yangının bir nükleer denizaltıda çıktığını iddia ederken Rus resmi makamları denizaltının adını ya da tipini açıklamaktan kaçınıyor.
Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bu konuya dair tüm bilgilere sahip olduğunu ancak bunların kamuoyuna açıklanamayacağını söyledi. Peskov, "Çünkü gizli bilgi kategorisine giriyor" ifadesini kullandı.
Sözcü Peskov, "ulusal güvenlik ve Rus devletinin çıkarları açısından çok gizli bilgiler söz konusu olduğunu" belirtti. "Bunun normal bir uygulama" olduğunu belirten Kremlin Sözcüsü, "Burada yasa dışı herhangi bir şey yok" diye ekledi. Denizaltının nükleer reaktörlü olup olmadığına dair yorum yapmayı reddeden Peskov, bunun Rusya Savunma Bakanlığının konusu olduğunu söyledi.
Savunma Bakanlığı ise denizaltının deniz tabanında araştırma yapmak için bölgede olduğunu duyurdu ancak başka detay vermedi.
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu 14 askerin hayatını kaybettiği yangının yaşandığı denizaltıda kurtulanlar da olduğunu belirtti. Ancak Şoygu kurtulan asker sayısını açıklamadı. Denizaltının yangından sonra getirildiği Severomorsk üssünde konuşan Şoygu, denizaltı mürettebatını "kahramanca" davrandıkları için övdü. Bakan Şoygu, olayda ölen askerlerin, sivil bir uzman ve denizaltıyı kurtarmak için kendi hayatlarını feda ettiğini söyledi.
Putin, Şoygu'yu yangının nedenini öğrenmesi ve kendisine rapor etmesi için Severomorsk üssüne göndermişti.
Norveç: Radyasyon seviyesinde sıra dışı artış yok
Yangının yaşandığı bölge yakınlarında bulunan Norveç'teki Radyasyon ve Nükleer Güvenlik Kurumu olayın ardından bir açıklama yaptı. Norveçli kurum, bölgedeki radyasyon düzeyinde sıradışı bir artış gözlemlenmediğini duyurdu.
Denizaltıdaki yangın Pazartesi günü çıkmış, ancak kamuoyuna bir gün sonra açıklanmıştı. Putin de bu olayla ilgilenmek için dün öğleden sonraki programını iptal etmişti.
Rusya tarihinin en büyük denizaltı faciası 12 Nisan 2000'de yine Barents Denizi'nde yaşanmıştı. Pruvasında gerçekleşen iki patlamayla batan Kursk nükleer denizaltısındaki 118 kişilik mürettebattan kurtulan olmamıştı. Başkanlık görevindeki ilk yılı olan Putin ise olay sonrası tatilini kesip faciayla ilgilenmekte geç kaldığı gerekçesiyle ağır şekilde eleştirilmişti.