Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Fikri Sağlar, "Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının kaprisleri ve yanlış politikaları yüzünden Türkiye, savaş tehlikesiyle karşı karşıya." dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) basına açıklamalarda bulunan Sağlar, son günlerde Deniz Baykal'ın yaptığı açıklamalarla ilgili düşüncelerini ifade etti. Baykal'ın konuşmasını izlediğini belirten Sağlar, "Katıldığım ve katılmadığım yerleri vardı. Dolayısıyla Sayın Baykal, Antalya Milletvekili ve eski bir Genel Başkan olarak uyarılarda bulundu. Bu uyarıları dikkate alacak kurumlar, kişiler vardır. Onlar da herhâlde değerlendirmelerini yapmışlardır." diye konuştu.

Türkiye'nin çok önemli bir konumda olduğunu kaydeden Sağlar, "Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının kaprisleri ve yanlış politikaları yüzünden savaş tehlikesiyle karşı karşıya. Bu kadar tehlikeli bir noktada olmamıştık. Bu noktaya gelişte herkesin düşüncelerinin ortaya konulması, herkesin düşüncelerinin ortaya koyma konusunda özgürlüğü var ama zannediyorum bunun zamanlaması iyi yapılmalıdır." ifadelerini kullandı.

CUMHURBAŞKANI HAKKINDA SORUŞTURMA KOMİSYONU KURULMASINI İSTEDİ

Öte yandan CHP Milletvekili Sağlar, geçen yıl 17 Aralık ve MİT TIR'ları soruşturmaları doğrultusunda 'dönemin Başbakanı' sıfatıyla Erdoğan hakkında iki ayrı soruşturma önergesi hazırlayarak Meclis'e sundu. Ancak teklif Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı tarafından iade edildi.

CHP Milletvekili Sağlar, söz konusu teklifin Anayasa'nın 105. maddesi ve iç tüzüğün 107. maddesine dayanılarak iptal edildiğini söyledi. Bu durumun iç tüzüğe ve anayasaya göre suç teşkil ettiğini savunan Sağlar, "Çünkü çağdaş demokrasilerde konumu ne olursa olsun, suç işleyenin cezalandırılması temel ilkelerden biridir. Ve kanunlar önünde eşit olduğumuz ancak eylemlerdeki inandırıcı sonuçlarla ortaya çıkacaktır." dedi.

Sağlar, bir önceki önergede Erdoğan'ın görevi sırasındaki eylemlerinin Türk Ceza Yasası'nın 'Görevi kötüye kullanma, Kamu yararına olan araçların kullanılması, Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, Devlete karşı savaşa tahrik, Yabancı devlet aleyhine asker toplama, Anayasayı ihlal, Silah sağlama ve Suç için anlaşma' suçlarına uygun düştüğünü ileri sürülerek hakkında Meclis Soruşturması açılması talep edildiğini hatırlattı. Sağlar, "Şimdi aynı önergeyi 74 imzayla tekrar TBMM Başkanlığı'na hukuki gerekçeleri de ortaya koyarak göndermiş bulunmaktayım." ifadelerini kullandı.

CUMHURBAŞKANI GEÇMİŞ DÖNEMLERE AİT SUÇLARDAN YARGILANABİLİR

Anayasa'da ve iç tüzükte, herhangi bir sebeple Cumhurbaşkanı'nın önceki Bakanlık ya da Başbakanlık göreviyle ilgili olarak yargılanamayacağına yönelik bir hüküm olmadığına dikkat çeken CHP Milletvekili, Cumhurbaşkanı'nın 'sorumsuzluğu' ile Cumhurbaşkanı'nın dokunulmazlığının farklı kavramlar olduğunu öne sürdü. Konuyla ilgili olarak farklı çevrelerdeki hukuk adamlarından bilgi istediğini kaydeden Sağlar, Erzincan Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Yusuf Yaşar ile Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Emrah Kırıt'ın görüşlerini açıkladı. Sağlar "(Bu öğretim üyeleri) Anayasa'da Cumhurbaşkanlığı'nın dokunulmazlığının olmadığı ve Cumhurbaşkanlığı statüsü kendisine ancak bu görevdeyken yapacağı eylemler bakımından sorumsuzluk getirebileceği ancak Cumhurbaşkanlığı görevi ile ilgili olmayan geçmiş dönemlerine ait suçlarından dolayı, eylemlerinden dolayı yargılanabileceği anlayışında olduklarını açıklamışlardır." şeklinde değerlendirdi.

'MECLİS BAŞKANI'NI TARAFSIZ OLMAYA DAVET EDİYORUM'

Kendisinin 1986 yılında Merhum Adana Milletvekili Cüneyt Canverle birlikte dönemin Güvenlik Konseyi Üyesi Tahsin Şahinkaya ve Necat Tümer hakkında Meclis'e Araştırma Önergesi verdiğini belirtti. O dönem geçerli olan 1982 yasasının geçici 15. maddesine göre, o dönem görev yapan tüm yetkililerin 'sorumsuz' sayıldığını kaydeden Sağlar, buna rağmen önergenin Meclis'te görüşüldüğünü söyledi. Sağlar, "Geçmişte de benzeri faaliyetler olmasına rağmen bugün, Meclis Başkanlığı'nın özellikle bu konuda ve benzeri birçok konuda milletvekillerinin vermiş oldukları önergeleri sudan nedenlerle geri iade etmesi, anayasal deneti görevimizin elimizden alınması demektir. Bunu şiddetle kınıyorum. TBMM Başkanı'nı tarafsızlığa davet ediyoruz." diye konuştu. CİHAN