Ordu Üniversitesi (ODÜ)
Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan
Karadeniz,
kirazın böbrek ve
karaciğer dostu olduğunu, kanı ve vücuttaki zehirli maddeleri temizlediğini söyledi. Karadeniz, "Günde 20 kiraz bir
aspirine eşdeğerdir" dedi.
Gülgiller ailesinden olup Latince ismi 'Cerasus avium' olan kirazın anavatanının
Kuzey Anadolu ve
Güney Kafkasya olarak bilindiğini belirten Prof. Dr.
Turan Karadeniz, kirazın sadece
meyve olarak değil, kökleri, kerestesi, kabukları, zamkı, yaprakları ve çiçekleri, çekirdeği ve meyve sapları da kullanılabilen çok yönlü bir bitki olduğuna dikkat çekti. En iyi pipoların kiraz ağacı kökünden, en kaliteli
mobilya ve çeşitli araçların kiraz kerestesinden yapıldığını kaydeden Karadeniz, kiraz zamkının ise
şapka ve
kumaş endüstrisinde ve tıbbi amaçla kullanıldığını,
ağaç kabuğu, yaprakları, çiçekleri, meyve sapı ve çekirdeklerinin
tedavi amaçlı kullanıldığını vurguladı. Kirazın birçok sağlık faydasının olduğunu belirten Karadeniz, en önemli özelliğinin 'böbrek dostu' olması olduğunu söyledi. Karadeniz, "Kiraz,
idrar söktürücü özelliğiyle böbreklerin dostudur. Ayrıca vücudu zehirli maddelerden temizliyor. Kiraz ürik asit ve ürat tuzlarının vücuttan atılmasını sağladığı için
romatizma ve gut hastalıklarıyla eklem kireçlenmesi ve
damar sertliğinin tedavisinde de kullanılıyor. Ayrıca yapısında bulunan kinik asit ile böbreklerin taş ve kum yapmasını önlediği ve varsa zamanla döktüğü, ayrıca
safra kesesi taşının dökülmesine de
yardımcı olduğu biliniyor. Vücuttaki fazla suyun atılmasıyla dolaylı olarak zayıflamaya yardımcı oluyor" dedi.
"KARACİĞERİN YÜKÜNÜ HAFİFLETİYOR"
Kirazın ayrıca peklik giderici özelliği bulunduğunu kaydeden Karadeniz, şöyle devam etti:
"Özellikle bayat yemeklerle
pastırma,
sucuk gibi gıdaların zararlarını önleyen kiraz, aynı zamanda kandaki zararlı maddelerin vücuttan atılmasını ve kanın temizlenmesini, yüzde oluşan sivilcelerin giderilmesini sağlıyor. Kiraz suyunun yüz ve
boyun kısımlarına sürülmesinin deride kırışıklıkları önlediği ve giderdiği belirtiliyor. Karaciğerin dostu olan kiraz, hastalıklar, fazla ilaç tüketimi ve zehirlenmeler sonucu zorlanan karaciğerin yükünü hafifleterek iyileşmesine yardım ediyor. Karaciğer zamanla normale dönüyor ve safra salgısı artıyor. Böylece sindirim gücünü artırıyor. Kirazda bulunan 'levüloz' adlı
şeker kolay sindirilebildiği için şeker hastaları hiçbir
tehlike oluşmadan kiraz yiyebiliyor. Ayrıca içerdiği madensel madde ve vitaminler nedeniyle hastalıklara karşı dayanıklılığı artırıyor. Yapısındaki bol fosforuyla sinirleri kuvvetlendirerek sakinlik sağlıyor.
A vitamini kaynağı karoten içeren kiraz, aynı zamanda gözlerin dostudur."
"20 KİRAZ BİR ASPİRİN EDER"
Kirazın stresi yok ettiği gibi menopoz döneminde faydalı olduğunu da ifade eden Karadeniz, damar sertliği ve mafsal kireçlenmesine de büyük faydası olduğunu belirterek, "Kiraz meyvesi ağrıların dindirilmesinde aspirinden daha fazla etkili oluyor. Araştırıcılar bu etkiyi kirazda bulunan 'antosiyanin' isimli kimyasalın yaptığını bildirmektedir. Kirazda 12-25 miligram arasında antosiyanin bulunmakta ve bu maddenin ağrı kesici etkisinin aspirinden on kat daha fazla olduğu bildirilmektedir. Araştırıcılara göre, günde 20 kiraz yemek bir aspirin almakla eşdeğer görülüyor. Ayrıca kirazda bulunan antosiyanin maddesi E ve C vitaminlerine benzer
antioksidan etki yapmaktadır" diye konuştu.