Bilim adamları herhangi bir şakaya yahut
komik bir olaya gülmenin içgüdüsel bir tepki, üzüldüğümüzde
ağlamanın ise sonradan öğrenilmiş bir davranış olduğunu söylüyor.
Çıkardığımız hangi seslerin içgüdüsel hangilerinin öğrenilmiş olduğunu saptamak üzere Max Planck Enstitüsü'nden Disa Sauter önderliğinde bir grup
bilim adamı bir
deney gerçekleştirdiler.Buna göre, duyma yeteneğine sahip 8 insan ile 8 sağır denek olarak seçildi. Bu kişilerden 9 farklı duyguyu sözcükler olmadan seslendirmeleri istendi. Bu duygular arasında korku, rahatlama,
öfke, neşe,
zafer, tiksinme ve üzüntü yer alıyordu.
Daha sonra bu kişilerin çıkardığı sesler kaydedilerek 25 kişilik başka bir gruba dinletildi.Gruptan duydukları seslerin hangi duygulara ait olduğunu söylemeleri istendi.
Sonuçta kahkahanın ve rahatlamayı gösteren iç çekişin sağır insanlarda da aynı şekilde seslendirildiği saptandı.
Bilim adamları çocukların diğer duygusal sesleri öğrenmede çevredekileri duymanın önemine işaret ediyor. Çocuğun duygularını ifade etmek için çıkardığı sesler ancak bu şekilde diğerleri tarafından anlaşılabilir oluyor.