Bebeği birçok hastalığa karşı koruyarak bir kalkan görevi üstlenen
anne sütü, yüksek oranda
şeker içerdiğinden,
ağız temizliği yapılmadığında bebeğin dişlerinde
çürük gelişmesine yol açabiliyor.
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Seval Ölmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bebeklerde ağız ve diş sağlığının korunmasının, çocukluk ve erişkinlikte diş sağlığı açısından çok önemli olduğunu söyledi.
Bebeğin ağız ve diş sağlığının korunması için annenin,
gebelik ve sonrasında ağız hijyenin sağlanmasına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Ölmez, ''
Annenin ağzında çürük miktarının fazla olması halinde mevcut mikoorganizmalar, bulaş yoluyla doğrudan bebeğe geçiyor'' dedi.
Ölmez, bebeklerde şekerli
gıda tüketimi az olsa bile annenin ağzındaki çürüğe bağlı mikroorganizmalar nedeniyle, bebeğin ileride dişlerinde çürük görülme olasılığının fazla olduğuna dikkati çekti.
Annenin, bebeğin emziğini, biberonun başlığını ya da kaşığını kendi ağzına aldıktan sonra bebeğe vermesi sonucunda ağız içindeki mikroorganizmaların bebeğe bulaştığını anlatan Ölmez, bu nedenle gebelik öncesinde anne adayının diş hekimine başvurarak, diş bakımını ve gereklilik halinde tedavisini yaptırması gerektiğini söyledi.
'HER BESLENME SONRASINDA...''
Bebeklerin 6 aylıkken ilk olarak ön iki dişinin, bir yaşına kadar 4 dişinin çıktığını ifade eden Ölmez, tüm süt dişlerinin 2.5-3 yaşlarında tamamlandığını belirtti.
Ölmez, ilk dişlerin çıkmasının ardından bebeğin bir diş hekime götürülerek ağız ve diş muayenesinin yaptırılması gerektiği tavsiyesinde bulunarak, diş hekiminin bu kontrolde anne adayına hem bebeğin diş bakımının nasıl yapılması gerektiği konusunda bilgi vereceğini hem de diş çıkarma dönemleri ve bu dönemlerde bebekte görülebilecek sağlık sorunları hakkında açıklama yaptığını anlattı.
İlk dişlerin çıkmasıyla birlikte, her beslenme sonrasında, temiz bir tülbentle dişlere çok bastırmadan üstünden hafifçe silinmesi, çocuğun büyümesiyle belli bir dönem sonra da diş sayısının artmasıyla birlikte macun kullanılarak fırçalanması gerektiğini dile getiren Ölmez, şunları söyledi:
''
Türkiye gibi yüksek çürük riski bulunan toplumlara, dişlerin diş macunu ile fırçalanmasına çok
erken dönemde başlanması öneriliyor. Altı aydan itibaren ilk dişlerin çıkmasıyla birlikte diş fırçalamaya başlanmalı. İlk iki diş ya da dört diş çıktığında, bebek macunu kullanarak, macun belli belirsiz sürüntü şeklinde uygulanmalı. Arka azıların çıkmasıyla da
mercimek büyüklüğünde macun kullanılarak fırçalama yapılmalı.''
''GIDAYA ŞEKER EKLENMEMELİ''
Ölmez, genetik özelliklerin ya da anne başta olmak üzere bir başka kişiden bulaş yolu dışında bebeklik döneminde dişlerde çürük gelişmesinin en önemli nedenin beslenme şekli olduğunu vurguladı.
Biberonla beslenen çocuklarda çürük riskinin arttığına dikkati çeken Ölmez, bu nedenle gıdaya şeker eklenmemesi gerektiğini belirtti.
Özellikle ''gece beslenmelerinin sayısının fazla olmasının da çürük riskini artırdığına'' işaret eden Ölmez, emziğin bal, pekmez ya da reçete batırılarak bebeğe verilmesinin de çürük gelişmesi açısından önemli bir etken olduğunu belirtti. Ölmez, özellikle
Anadolu kültüründe hakim olan lokumun tülbente sarılarak bebeğe emzirilmesinin çok yanlış olduğunu vurgulayarak, bu tür davranış modellerinin bırakılması gerektiğini ifade etti.
Bebeklere kahvaltı sonrasında ara öğün olarak şekerli gıda verilmesinin uygun olmadığını ifade eden Ölmez, ''Şekerli gıdalar, kahvaltı ile birlikte ya da hemen arkasından tüketilmeli. Ara öğünlerde alınan şekerli gıdalar,
diş çürüğü riskini artırıyor'' dedi.