Hasta sayısının sürekli arttığını vurgulayan Dilbaz, "Geçmiş yıllarda madde kullanımına başlama yaşı 12 iken, merkezimize yapılan başvurularda alt sınırın 10'a düştüğü saptandı." dedi.
Uyuşturucu tedavisininin ömür boyu sürdüğünü anlatan Dilbaz,
hastayla birlikte eş, kardeş, anne ve babanın da bu süreçten etkilendiğini belirtti. Bağımlılıktan kurtulmak için hastanın istekli olması, hekime ve tedaviye inanması ve ailesinden
destek almasının çok önemli olduğunu vurgulayan Dilbaz, bağımlılığın kronik bir hastalık olduğunu, iyileşme görülürken zaman zaman ataklar gelişebileceğini kaydetti.
Meclis'te kurulan Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu da geçtiğimiz ay benzer tespitlerde bulunmuştu. Zaman, komisyonun konuyla ilgili raporunu 19 Kasım'da manşete taşımıştı. Yaklaşık 400 sayfadan oluşan raporda, medyanın, çocuk ve ergen politikasına uygun yayın yapması, sinemalarda gösterilen
alkolle ilgili reklam filmlerinin kaldırılması ya da kısıtlanması istenmişti. Rapora göre
Türkiye, hem
Afganistan üzerinden gelen
doğal uyuşturucu (esrar, eroin) hem de Batı'dan Doğu'ya aktarılan sentetik uyuşturucuların (ecstasy, captagon) geçiş noktasında. Bu yönüyle büyük risk altında olan Türkiye'nin mutlaka yapısal ve yasal değişikliğe gitmesi gerekiyor.
Madde bağımlılığı (bally, ecstasy, eroin, esrar gibi) nedeniyle
AMATEM'de tedavi gören hasta sayısı her yıl artıyor. Son dört yılda toplam 3.018 hastaya yataklı tedavi hizmeti verdiklerini anlatan Doç. Dr.
Nesrin Dilbaz, bunların yüzde 45'inin
Ankara dışından başvurduğunu ifade etti. Yatan hastaların yüzde 90'ının sosyal güvencesi olduğunu dile getiren Dilbaz, şunları kaydetti: "Yatış sebeplerinin 1.486'sı (yüzde 43,4) alkol, 713'ü (yüzde 30,8) eroin, 275'i (yüzde 5,7) uçucu, 343'ü (yüzde 19,9) diğer maddeler. Madde kullanmaya başlama yaşı 10-63 arasında. Alkol nedeni ile yatanların yüzde 76'sı Ankara'da yaşıyor. Hastaların yüzde 18'ini
18 yaş altı gençler oluşturuyor. Gençlerin yüzde 77'si aileleri ile yaşarken sadece yüzde 6'sı
sokakta kalıyor. Hastaların yüzde 95'i 15-18 yaş grubunda. İkamet yerleri: Yüzde 47 Ankara, 9,1
Kayseri, 7,6
Niğde, 6,1
Yozgat, 4,5
Konya. Esas kullandıkları madde ise yüzde 71 bally, yüzde 16 esrar." İç Haberler Servisi
Zehirin ürküten bilançosu
Kokain, en fazla İstanbul'da kullanılıyor. Uyuşturucu en çok
Diyarbakır ve Van'da yakalanıyor.
İlköğretim öğrencileri arasında esrar kullanımı yüzde 1,2, ortaöğrenimde ise yüzde 4.
10-11 yaşındaki çocuklar uyuşturucu satıcılığı ile
gasp,
kapkaç,
hırsızlık gibi suçlara bulaştırılıyor.
Tedaviye başvuranların yüzde 67'si Güneydoğulu.
Bağımlılar arasında sokak çocuklarının oranı yüzde 6, aileleri ile yaşayanların oranı yüzde 94.
Çocuklarının hafta sonu nereye gittiğini bilmeyen ailelerin çocuklarında
bağımlılık oranı daha yüksek.
Uyuşturucu suçluları son 10 yılda büyük artış gösterdi. Cezaevinde 1997'de 3 bin 710 olan suçlu sayısı 2008'de 13 bin 280'e ulaştı. Cezaevindekilerin yüzde 43'ü uyuşturucu suçundan içeride bulunuyor.
Terör örgütü PKK'nın en büyük gelir kaynağı uyuşturucu kaçakçılığı.