Çukurova Üniversitesi (ÇÜ)
Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe
Avcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuğun, çevresinden daha anne karnında etkilenmeye başladığını bildirdi.
Prof. Dr. Avcı, şunları söyledi:
''Diyelim ki anne gebelikte bir korku filmi seyrediyor, bu bile fetusun korku ile ilgili
hormon sistemini uyaracaktır. Bu nedenle her yaşta çocuk, çevrenin olumsuzluğundan etkilenir. Bu yalnızca şiddet içeren çizgi filmlerle de olmayabilir. Çok masum sanılan
klip kanallarının da 12 aydan sonra uzun süre izlendiğinde çocuğun ruhsal ve
akıl gelişimini etkilediğini (otistik) dediğimiz durumlara yol açtığını görüyoruz.''
Şiddet içeren çizgi filmlerin farklı yapıdaki çocukları farklı etkilediğinin düşünüldüğünü belirten Prof. Dr. Avcı, şöyle konuştu:
''Çünkü çocuklar boş beyaz defterler gibi doğmuyorlar ki üzerine
aile ve çevre istediği gibi bir şeyler yazsın.
Genetik olarak getirdikleri ve değiştirilmesi pek de olası olmayan yapısal özellikleri var. Diyelim ki ailede şiddet öğeleri var, büyüdüğü çevrede de şiddet öğeleri var, yapısal olarak da buna eğilimli ise bu tür çizgi filmleri izlemeye daha fazla yönelebiliyor. Burada binlerce değişken de işin içine giriyor. Eğer çocuk kreşe gidiyorsa buradaki ortamdan etkileniyor. Ailenin boş zamanlarını değerlendirmekteki yaratıcılığı, ya da bakıcıların çocukla yalnız kaldıklarında yaratıcı ve oyuna yönelik tutumları çocukta etki yaratıyor. Şunu da biliyoruz ki
küçük yaştan bu yana televizyonda hiç ayırımsız o anda var olanı seyreden ve televizyonlarını sürekli açık tutan ailelerde tüm bireyler televizyonun olumsuz yanlarını daha fazla alıyorlar.''
''ALIŞKANLIKLARINIZI DEĞİŞTİRİN''
Prof. Dr. Ayşe Avcı, anne
babaların da çocukları için kendi televizyon seyretme alışkanlıklarını değiştirmeleri gerektiğini
vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bir belgeseli çocuğunuzla konuşarak küçük yaştan bu yana birlikte izliyorsanız olumlu alışkanlıklar kazanılabilir. Ama anneler dizileri babalar da maç veya diğer filmleri seyretmekten kaçınmıyorlarsa televizyon ailenin ortak kullanabildiği bir alan olamıyor, herkes bireysel davranıyorsa sonuçta anne mutfakta, baba salonda, çocuk da odasında televizyon ile kalacaktır. Ekonomik düzey düşükse tüm aile birden televizyon kirliliğinden tek kutudan pay alacaktır.''