Henüz alt komisyonlarda
taslak çalışması yürütülen
kanun tasarısının,
Kamu Hastaneler Birliği adı altında bir birim kurulmasını sağlayacağını ifade eden Arınç, "Hastanelerde sadece sağlıktan sorumlu olması gereken başhekimlerin
ihale yapmasının, pencereyle camla uğraşmasının, alım satım yapmasının önüne geçilmiş olacak." dedi. Bürokratların tarafsızlığına da vurgu yapan Arınç, bütün bürokrasiye bakış açılarının dostane olduğunun altını çizdi.
Manisa İl Özel İdaresi salonunda düzenlenen değerlendirme toplantısında
Vali Celalettin Güvenç ve daire müdürlerinin geçen yılı değerlendiren sunumlarını dinleyen Baş
bakan Yardımcısı Arınç, 2009'un 2007 ve 2008 gibi kazanımlı bir yıl olduğunu ve Türkiye'deki gelişmelerin Manisa'da büyük ölçüde gerçekleşmesinin görüldüğünü söyledi. Global anlamda sağlık sisteminde büyük bir reform ve dönüşüm yaşandığını ifade eden
Bülent Arınç, hastanelerin tek
çatı altında toplandığını hatırlatarak, "Şimdi hastanelerimiz, idari bakımdan da tek başhekimin yönetiminde. Henüz düşünce safhasında olan ve alt komisyonlarda görüşülen
kanun tasarısı, Kamu Hastaneleri Birliği adı altında oluşturulan bir kurumda ihalelerin toptan yapılmasını sağlayacak. İşi toptan bir birime aktararak, sağlık
hizmetlerinin daha rasyonel yürütülmesi temin edilecek." şeklinde konuştu.
Bürokrasiye bakış açısı konusunda da görüşlerini açıklayan Bakan Arınç, "Ben bir siyasi parti mensubuyum. Bizim bürokrasiye bakış açımız dostanedir. Bundan herkesin emin olmasını dilerim." dedi. Hiç kimsenin işine karışmak, tahakküm etmek gibi bir gayretleri olmadığını, bürokratların hükümetin emrinde ve maiyetinde memurlar olmakla birlikte kamuya hizmet eden
kamu görevlileri olduğunu anlatan Arınç, sadece bir partiye veya teşkilata yönelik çalışmayı kesinlikle reddettiklerini,
kamu hizmeti verilirken tarafsızlığın, adaletli olmanın, görevini en iyi yapmanın önemli ilkeler olduğunu söyledi. Kimseye ters bakmadıklarının, kimseye özel himaye yapmadıklarının altını çizen Arınç, "Herkes çalışacaktır, herkes çalıştığının karşılığını alacaktır. Herkesin aklında, bir siyasi partiye mensubiyet, bağlılık olabilir. Bu propagandaya dönüşmediği sürece, hangi parti olursa olsun militanlık yapmaya kalkmadıkça, kendi düşüncesini sadece sandıkta ifade eden insan oldukça bizim için muhteremdir. Yeter ki çalışmaları sırasında ayrımcılık yapmasın, kendi siyasi düşüncesini ön plana çıkarmasın." diye konuştu. Bürokrasideki herkesi görevini başarıyla yapan insanlar olarak göreceklerini,
yerli yersiz tayinler, atamalar, soruşturmalar ve cezalandırmalar olmayacağını dile getiren Arınç, zaten yedi yıllık icraat dönemlerinde yapılanların böyle olduğunu, peşin hükümle hükümete bağlı memurlar veya bürokratlar olarak hiç kimseyi görmediklerini söyledi. Arınç, "Herkes kamunun verdiği görevleri yerine getirdiği takdirde bizim için en itibarlı memurdur. Sadece görevlerine odaklanmalarını ve halka hizmette sınır tanımamalarını istiyoruz." sözlerini kaydetti.
2002 yılına gelinceye kadar Manisa'da hiçbir tarihi eserin restorasyonu konusunda başarı sağlanamadığıne da değinen Bülent Arınç, 100 bin lira gibi
küçük meblağların bile verilmediğini hatırlattı. Son yedi yıldır ise imaret, cami, hamam gibi tarihi eserlerin restorasyonunu yaptıklarını, hattâ Ulucami'nin altında, farkında bile olunmayan bir
mescit ortaya çıktığını belirtti. Manisa'da beş tane de hamam
restore edildiğini, tarihe ve kültüre ait birçok eserin ayağa kaldırıldığını sözlerine ekledi. (CİHAN)