Bilgin, insanların
psikolojik anlamda sıcak havadan hoşlanmadıklarını, aşırı sıcakların ve nemin toplumda zaten az olan hoşgörüyü ortadan kaldırdığını söyledi.
Bu durumun,
öfke, karamsarlık, bıkkınlık, isteksizliğe, yorgunluğa ve refleks zayıflığına sebep olduğunu, sıcakların hormonal dengeyi, davranışı etkilediğini ve
algı bozukluklarına neden olabileceğini anlatan Bilgin, “Bu durumda sinir sistemi, ruhsal yapıyı etkileyebiliyor. Bunların sonucunda kişi
panik atak, obsesyon ve depresyona varan psikolojik rahatsızlıklar yaşabiliyor” dedi.
Kişinin, öfkesini denetleyemeyerek, ani tepkilerden kaçınmadığını,
saldırgan davranışlarda bulunabildiğini ifade eden Bilgin, bunun
trafik kazalarına, cinayetlere sebep olabildiğine dikkati çekti.
Yaz aylarında şiddet olayları ve trafik kazaları haberlerine sıkça rastlanmasının en büyük nedeninin sıcakta yaşanan sinir bozukluğu olduğunu söyleyen Bilgin, şöyle konuştu:
“Kişi sıcak yaz aylarında ani tepkilerden kaçınmalı. Düşünerek, sabırla nefes egzersizleri yaparak sakin davranmalı. Tepkilerinin insancıl olması gerektiği telkiniyle dışarı çıkmalı. Kendine dinlenecek zaman ayırmalı. Bol sıvı alınmalı.
Serin bir ortamın olduğu araçlarda ve mola vererek seyahati
tercih etmeli. Dikkat gerektiren işleri sıcakların az olduğu saatlere kaydırmalı. Sıcaktan bir an evvel kurtulmak için işlerini aceleye getirmeleri
iş kazalarına neden olacağından acele etmemeli.”
SICAĞA PSİKOLOJİK OLARAK HAZIRLANIN
Bilgin, kişinin kendini sıcağa karşı psikolojik anlamda hazırlamasının yaşanabilecek olumsuz davranışların da önüne geçebileceğini belirterek, evden dışarı çıkarken, “Bugün sıcak olabilir, gösterilmemesi gereken tepkiler verilebilir. Ama ben sinirlenmemeliyim” düşüncesiyle hareket edilmesi gerektiğini söyledi.
İnsanın bilinçaltına yerleştirdiği düşüncelerin kendisini yönlendirdiğini dile getiren Bilgin, “Bilinçaltına ne yüklenirse hareketlerde o görülür. Bu nedenle 'sakinim ve sıcaktan etkilenmeyeceğim' dediğiniz zaman sinirlerinize hakim olabilir ve kendinizi olumsuzluklara hazırlayabilirsiniz” dedi.