HASTALIĞIN BELİRTİLERİ
Virüsün 2 ile 4 gün arasında kuluçka dönemi var. Bu sürede herhangi bir belirti vermiyor. İnsan vücudu bu virüsle daha önce karşılaşmadığı için direnç gösteremiyor...
Hastalığın 4 önemli belirtisi var.
-Üşüme ve titremeyle nüksedip 38 derecenin üzerine çıkan yüksek ateş,
-Göz çukurlarında da hissedilen şiddetli
baş ağrısı,
-İleri derecede kas ve eklem ağrıları,
-Bitkinlik
Soğuk algınlığıyla karıştırmamak gerekiyor. Soğuk algınlığı yavaş yavaş gelişir, ateş çok yüksek değildir,
burun akıntısı ön plandadır. Kas ve eklem ağrıları olsa bile ileri derecede bitkinlik görülmez. Bu
hastalıkta ise aniden ortaya çıkış var.
VİRÜS NASIL BULAŞIYOR?
-En yaygın olarak solunum yoluyla bulaşıyor.
-Virüsü taşıyan kişi öksürüp hapşırırsa, 4 metreye kadar hiç temas etmeseniz bile size bulaşabiliyor.
-Havaya saçılan partiküller havada uzunca bir süre kalabiliyor ve bunların solunmasıyla solunum yoluyla kişiye geçiyor.
ELLERİNİZİ SIK SIK YIKAYIN
-Bunun dışında öksürük ve hapşırık sırasında mikrobun göz mukozasına yerleşerek de hastalık bulaşıyor.
-Eller, yakın temas çok önemli. Bu nedenle hasta kişilerin mutlaka izole edilmesi, toplu bulunulan yerlerden uzak durması,
maske takması lazım. Mutlaka sık sık ellerin yıkanması gerekiyor.
-Öpüşmeye, tokalaşmaya biraz ara vermeliyiz.
Hastalık bulaştırma bilinciyle, hastaların, öksüren kişilerin maske takması, öksürüp aksırırken mendil kullanmanın alışkanlık haline getirilmesi lazım.
HASTALIĞA YAKALANINCA ALINMASI GEREKEN İLAÇ
Virüsü almış kişilerde ilk 36 saat içinde tamiflu veya muadili ilaç 5 gün süreyle sabah
akşam kullanılabilir, ya da hastalığın görüldüğü yerlerde bulunulduğunda, koruyucu ilaçlar alınabilir. Ama bunlar
ithal olduğu için pahalı ilaçlar, herkesin kullanmasına imkan yok.
65 yaş üzerindekilere,
kalp akciğer rahatsızlığı, astımı olanlara, romatizmal hastalıklar nedeniyle kortizon kullananlara,
kanser tedavisi görenlere,
küçük çocuklara öncelik tanımalı.
Virüs sürekli değişkenlik gösterdiği için şu an için aşısı yok...
ATEŞİ SAKIN DÜŞÜRMEYİN
Ege Üniversitesi (EÜ)
Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana
Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Münir Büke,
yaşlı ve çocuklar dışında ateşin düşürülmemesini öneriyor. Şöyle diyor;
'*65 yaş üzerindeki kalp akciğer rahatsızlığı olan kişilerde, küçük çocuklarda, hamile kadınlarda ateşi düşürelim. Ama sağlıklı olup grip olanlarda ateşi düşürmememiz lazım. Ateş insana rahatsızlık veriyor, metabolizmayı hızlandırıyor, kalp atışlarını artırıyor, ama bunun yanında virüslerin ölümüne yol açıyor ve vücudun direncinde önemli işlev görüyor, bir çeşit
savunma mekanizması gibi işliyor.
*Vücut 41 dereceye kadar dayanır, 4 saat kadar 42 dereceye dayanır. Mesela ben grip olduğumda ateşimi daha da yükseltirim ve 5-6 saat içinde bu iş biter. Eskilerin hastayı ''terletme'' metodunun mantığı da budur zaten.
MAYISI ATLATIRSAK KURTULDUK
"Eğer mayıs ayını atlatabilirsek, o zaman
Türkiye için
tehlike geçecek veya az bir zayiatla atlatılacak".
Çünkü virüs
enfeksiyonları kuzey yarım kürede eylül-ekim aylarından başlayarak mayıs ayı sonuna kadar ön plana çıkıyor. Virüsler ılıman,
soğuk ve rutubetli ortamlarda daha fazla dayanıyor.
Mayıs ayından sonra havalar iyice ısınacak; virüs güneş ışınlarının bol olduğu ortamlarda yaşayamayacağı için mekanik yollar dışındaki bulaşma koşulları önemli ölçüde azalacak.