Daha sıkıntılı , halsiz , yorgun , bitkin hissederiz. Tüm bu şikayetleri uzaklaştırmak için beslenmemizde dikkat etmemiz gerekenler püf noktaları vardır.
Değişim dönemlerinde oluşan ödemler için bol miktarda su içmeliyiz. Herkes için bu gereksinim değişkenlik gösterse de ortalama 1,5- 2 litre kadar suyu tüketmek için özen göstermeliyiz. Eğer ödem şikayetlerimiz bu fazla su ile azalmıyorsa
kiraz sapı , mısır püskülü gibi bitkisel çaylar içmeliyiz. Lahana , maydonoz , çilek ,
karpuz gibi diüretik ( idrara daha sık çıkaran ) besinlerin tüketimini biraz daha artırmalıyız.
Yorgunluğumuzu ortadan kaldırmak için beslenmede en etkili vitamin ,
C vitaminidir. Bu nedenle taze ve
sebze meyve tüketimini arttırmalıyız. Ara öğünlerden taze meyveleri , ana öğünlerde de salataları beslenmemizden eksik etmemeliyiz . en zengin C vitamini kaynaklarımıza baktığımızda
yeşil biber ,
portakal ,
mandalina , çilek , maydonoz ve limonu sayabiliriz.
Beslenmede dikkat edilmesi gereken bir diğer konuda karbonhidratlar. Özellikle fazla yağlı karbonhidratlar tüketmek (
pilav ,
makarna , pasta ,
börek vs. ) uyuşukluk halini arttırır. Tembelleştirir. Mümkün olduğu kadar uzak durulmaya ve tüketilmemeye çalışılmalıdır. Tüketiliyorsa da
akşam saatlerine bırakılmamalıdır. Mevsimsel olarak bir geçiş dönemi olduğu gibi beslenmede de geçişler yapılmalıdır .
Sonuç olarak şikayetlerimizin azalması için bol su ve bitki çayları (
yeşil çay ,
kuşburnu vs.) içmeliyiz. Yemeklerimizde de bol sebze ve meyveye yer vermeliyiz .
Sağlıklı günler dileklerimle…
Deniz Şafak Akçayoğlu-Beslenme ve Diyet Uzmanı