Sağlık Bakanı Akdağ, özel hastanelerin acil bir hastayı kapılarından geri çevirdikleri takdirde önce uyarılacaklarını, ikinci kez tekrarladıklarında da kapatılacaklarını hatırlatarak "Hastayı alacaksın tedavisini yapacaksın. Kapasiten yetmeyebilir. Bunun için hastayı ister özel olsun, ister devlet hastanesi, eğer başka bir hastaneye sevk etmek istiyorsan 112 Acil sistemine haber vereceksin. Eğer bir başka yere götürecekse o gelir götürür" dedi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, acil bir hastayı hastanesine almayan özel hastaneyi kapatma noktasına kadar gideceklerini açıkladı. Muzaffer Kuşhan'ın merkezinde yaşamını yitiren Dila olayından vatandaşın da ders alması gerektiğini belirten ve önemli uyarılarda bulunan Bakan Akdağ, arsenikli su, tam gün yasası, yabancı hekim, hasta güvenliği, hekim sıkıntısı gibi önemli konulara da değindi. TEDAVİSİNİ YAPACAKSIN Sağlık Bakanı Recep Akdağ, gündemde yer alan önemli konulara açıklık getirdi ve BUGÜN'e özel açıklamalar yaptı. 2 ay önce Başbakanlık tarafından yayınlanan genelge ile birlikte, özel hastanelerin kapısından hiçbir vatandaşın geri çevrilemeyeceğini belirten bakan Akdağ, özel hastanelerin acil bir hastayı kapılarından geri çevirdikleri takdirde önce uyarılacaklarını, ikinci kez tekrarladıklarında da kapatılacaklarını vurguladı. Akdağ, "Sağlık hizmeti sunarak para kazanmanın bir ön şartı var. Sen hastanenin kapısına gelen bir acil hastayı geri çeviremezsin. Hastayı alacaksın tedavisini yapacaksın. Kapasiten yetmeyebilir. Bunun için hastayı ister özel olsun, ister devlet hastanesi, eğer başka bir hastaneye sevk etmek istiyorsan 112 Acil sistemine haber vereceksin. Eğer bir başka yere götürecekse o gelir götürür. Bu hizmeti vereceksin ve paranı da SGK'dan alacaksın. Fakir bir vatandaşsa paranı yardımlaşma fonundan alacaksın. Acil hastalardan ve yoğun bakım hastalarından ilave ücret alamazsın. Suç işliyorlar" dedi. Son 4 aydır hiçbir şekilde hastanede rehin kalma durumunun kalmadığını belirten Akdağ, eskiden rehin kalma sebebinin ağır bir problem olduğunu söyleyerek, "Sizin ağır bir hastanız olsun ‘ben sisteme hizmet vermiyorum' diyen özel bir hastane olmayacak. Yapmıyorsa suç işliyor. Yönetmeliğe koyduk. Birincisinden uyarı var, ikincisinde kapatma var. Vatandaşı mağdur etmeye hakkın yok. Hastayı almazsan, kapatırız" dedi. UZMANLIKLARINI SORGULAYIN Akdağ, Muzaffer Kuşhan'ın merkezinde yaşamını yitiren Dila Kurt olayından da vatandaşın ders çıkarması gerektiğinin altını çizdi. Kuşhan olayıyla ilgili gerekli teftişi gerçekleştirdiklerini söyleyen Akdağ, il müdürlüklerine ve valiliğe gerekli talimatı verdiklerini, prosedürün bittiği takdirde merkezin kapanacağını vurguladı. Bakan Akdağ şunları söyledi: "Konu hastanın hakkı olduğu zaman dönemimizde en ufak bir müsamaha göstermiyoruz. Diğer sağlık çalışanları bile sitemde bulunuyor ‘Acaba çok mu üstümüze geliyorsunuz' diye. Mesleği icra ederken diğer meslektaşları da töhmet altına sokacak birileri varsa onlar yanlış yapıyorlar. Ulu orta yetkisiz kişilerin bu işlere soyunmasına sıra gelince 15 Şubat'ta bir karar aldık. Güzellik merkezlerinde tıbbi işlem yaptırmıyoruz artık. Sağlıkla ilgili şunu ya da bunu yapıyorum diyen her kimse suç işliyor demektir. Adli açıdan da bunun sonuçlarına katlanır. Refah seviyesi artınca toplumlar böyle hususlara daha fazla alaka gösteriyor. Vatandaşın da kendi sağlığını korumak adına çok dikkatli olması lazım. Birileri böyle her derde deva reçetelerle ortaya çıkıyorsa, bunların önce uzmanlıklarını sorgulamalıyız. ‘Siz kimsiniz' demeliyiz. Eczanelerin dışında da bir arayış içine girmemeliyiz. Vatandaşların uyanık olması lazım. Ona da ihtiyaç var." KİMSENİN HAKKI YOK Afyonkarahisar'ın Bolvadin ilçesinde hiçbir hijyen koşulu sağlanmadan ve kameraya çekilerek yapılan, hayata döndürülen 14 yaşındaki Osman Tokuş'un açık kalp ameliyatıyla ilgili eleştirilere de yanıt veren Akdağ, işin teknik tarafıyla ilgili hiçbir şey söyleyemeyeceğini belirtti. Akdağ, "Çekimler yapmak gibi durumlar yanlış. İşin insani tarafı var. Hasta haklarına karşı da son derece ayıp bir şey. Biz hasta haklarına ihtimam gösteren bir bakanlığız. Hasta ve yakınlarına sormadan hiç kimseyi çekim yaptırmıyorum. Buna kimsenin hakkı yok. Basın mensuplarına bunu söylerken oradaki sağlık görevlilerini bunu yapması haddi aşan bir davranış. Soruşturmaları hızlı yapıyoruz. Hataları olanlar varsa gerekenleri yapacağız. Eksiklik bir takım hataların oluşmasında etkili. Ortalama 80 hasta muayene edenin hata yapma riski artıyor. Onun için hekim sayısını artırmak lazım" diye konuştu. HEKİMLE HASTANIN PARA İLİŞKİSİ KALMAYACAK Vatandaşı sağlık hizmetlerinden hiçbir şekilde mağdur etmeyeceklerini anlatan bakan Akdağ, çıkarılacak olan Tam Gün Yasası'nın da amacının bu olduğunu belirtti. Tam Gün'ün özel ameliyat ve muayenenin kaldırılması, kaldırılarak bunun da genel performansın içinde sayılması ve ödeme yapılmasını içerdiğini söyleyen Akdağ, üniversite hastanelerinde özel ameliyat ve özel işlemlerin vatandaşı sıkıntıya soktuğu vurgusunu yaptı. Akdağ, "Hala vatandaştan yüksek miktarlarda para alıyorlar. Sistemdeki arıza tam günle tamamlanacak. Hekimler hastayla para ilişkisi arasında kalmayacak. Meclis açıldıktan sonra tekrar YÖK'le görüşeceğiz. Kafamdaki zaman 6 ay" dedi. Bakan Akdağ, Tam Gün uygulamasıyla birlikte yabancı hekimin önünün açılmasını da şöyle açıkladı: "Hangi Avrupa ülkesinde içinde ya da dışında veya dünyanın hangi ülkesinde kendi vatandaşı olmayan hekimlerin çalışması yasak. Birisi bana bunu gelsin göstersin. Böyle bir ülke dünyada yok. Niye yasaklıyoruz sebebi ne. Çok yüksek hekim ihtiyacımız var. Benim doktorum Amerika'ya gidip orda çalışabilecek ya da ıngiltere'de. Ama oradan buraya doktor gelemeyecek. Bunu milliyetçilik adına iddia ediyorlar. Ama bir yandan da milleti düşünmek lazım. Niye kalitesiz doktor gelsin. Denklikleri YÖK yapacak. Uygun denklikler olduğunda gelebilir. Türkçe bilme şartı da getiriyor. Keşke çok fazla sayıda getirebilsek, ama maalesef böyle bir durum yok." ‘HERKES İÇİN SAĞLIK' YAZMASINLAR Özel hastanelerin sigortalı hastalardan alacakları yüzde 30'luk fark uygulamasına karşı çıkmalarının son derece yanlış olduğunu anlatan Akdağ, hastanelerin buna itirazının çok yersiz olduğunu belirtti. "Yüzde 30 aslında kamu hastanelerin sübvanse edilen tarafını yansıtıyor. ‘Ben veremiyorum' diyen bu hizmeti buyursun vermesin. 15 ya da 20 hastane sistemin dışında olabilir. Zaten sigortalıya hatırı sayılır bir hizmet verilmediğini görüyoruz. Yani cirolarının içinde sigortalı payı yüzde 5. Yeni sistemden sonra bile sigortayla anlaşma yaptığı halde sigortadan aldığı para toplam cirosunun yüzde 5'ini teşkil ediyor. Sistemden çıkınca yüzde 5'lik kısımdan çıkmış oluyor. Fakat o zaman duvarlarına ‘Herkes için sağlık' yazmasınlar" diyen Akdağ, AK Parti gibi insan odaklı bir hükümetin vatandaştan fazla para almasını kabul edemeyeceğinin altını çizdi. POLEMİK HALKA ZARAR İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarının arsenikli su konusunda polemiğe girmelerinin halka zarar olduğunu vurgulayan bakan Akdağ, bunun vatandaşın kafasını karıştırdığını belirtti. "Biz bu konuda her türlü yardıma ve desteğe açığız" diyen Akdağ, halkı belediyelerin uyarması gerektiğini söyledi. Bugün