İnsan sağlığının çok önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, özel hastanelerin zor durumdaki vatandaşları suistimal etmemesi gereğine işaret etti. Erdoğan, "Bir
kalp ameliyatı olunacağını düşünün. Devletin ödeyeceği bellidir. Gittiği zaman özel hastaneye bakıyorsun onun çok çok fevkinde rakamlar talep ediliyor. Bunlar da bize yansıyor. Geliyor. Bu gerçekten insani değil. Burada mutabık kalmış, anlaşmışsınız. Artık buna bazı şeyler giydirmenin anlamı yok. Çok açık ve net olun. Devlete teklifinizi ona göre yapın. Çünkü burada insan sağlığının istismarı olamaz, olmamalıdır."dedi.
Başbakan Erdoğan,
Sağlık Bakanı Recep
Akdağ,
Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan ve
Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım ile birlikte Avrupa'nın en büyük ilaç
üretim tesislerinden biri olan Sanovel
İlaç Sanayi'nin Silivri'deki fabrikasının açılışını yaptı. Başbakan Erdoğan, fabrikanın açılış töreninde yaptığı konuşmada, sağlık
sektöründe yaşanan gelişmelere değinirken meydana gelen bazı sıkıntılara da işaret etti.
Sağlık sektöründe çok önemli adımlar attıklarını anlatan Erdoğan, "Sağlıkta çok ciddi bir yozlaşma söz konusuydu. Hastanelerden tutun ilaç sektörüne varıcaya kadar. İlaç sektöründe bir kaç önemli fabrikanın dışında adeta merdiven altı
yarış teşvik edilmişti. Bu sağlıklı bir gelişmeyi müjdelemiyordu. Tam aksine sağlıksız bir yapıyı insan sağlığını tehdit eden bir yapı olarak ülkemizin gerçeğiydi. Bunun ortadan kaldırılması için bir şeyler yapılması gerekiyordu. Bu konuda reformist bir adımın atılması için eli taşın altına koymaktan başka çare yoktu. Çok konuşuldu bunlar, siyasi dönemlerin başlarında 'yaparız, ederiz' denildi ama maalesef yapılamadı. Bir çok pis kokular da geldi bunların altından. Biz bu konuda kararlı olduğumuzu, attığımız reformist adımlarla bu değişimi hamdolsun büyük ölçüde gerçekleştirmiş olmanın bahtiyarlığı içerisindeyiz. Bitti mi?
Hayır daha yapacak çok işimiz var. Atacağımız çok adımlar var. Nedir bunlar? Bir kere
Türkiye'de hastanelerimizde insanca muamele görebileceğimiz fiziki altyapının oluşması şart dedik.
Kamu,
özel sektör ve vakı sektörü ile koordineli olarak halkımıza bu hizmeti vereceğimiz söyledik." ifadelerini kullandı.
Burada bir etik sorunu ile karşı karşıya kaldıklarını belirten Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Ne yazıkki hala bunu aşamadık. Aşamadığımız konu şu; Bakanlık
anlaşma yapıyor özel sektör hastaneleriyle,
vakıf hastaneleriyle. Ama bu anlaşmalarda devletin kendi hastanelerinde yaptığı ödemelerden en azından o baz alınarak yapılan adımlar dışında yapılan mutabakata rağmen, mutabakatın aşıldığı çiğnendiği görülüyor. Bu fakir fukarayı zorda bırakıyor. Bir kalp ameliyatı olunacağını düşünün. Devletin ödeyeceği bellidir. Gittiği zaman özel hastaneye bakıyorsun onun çok çok fevkinde rakamlar talep ediliyor. Bunlar da bize yansıyor. Geliyor. Bu gerçekten insani değil. Burada mutabık kalmış, anlaşmışsınız. Artık buna bazı şeyler giydirmenin anlamı yok. Çok açık ve net olun. Devlete teklifinizi ona göre yapın. Çünkü burada insan sağlığının istismarı olamaz, olmamalıdır. Bu neye benziyor? Aynen müteahidin inşaattan yüzde 60 kırım yapmak suretiyle
demir çalmasına benziyor. Çimento çalmasına benziyor. Değişik bir şey değil. Ama insan sağlığından böyle çalıntı yapılamaz. Yani 'bana ilaveten şu parayı da verirsen ben burada senin ameliyatını gerçekleştiririm' denemez. Ayrı bir
otel hizmeti gibi şeyler yapılabilir. O ayrı bir olay. Ama gelip de
bıçak parası vesaire adı altında almanın anlamı yok. Bu anlaşmayı yapmışsınız. Türkiye buna alışacaktır, ben buna inanıyorum. Er veya geç alışacaktır."